ANA SAYFA
  FORUM
  DESTEK OLUN
  ALLAH C.C
  PEYGAMBER EFENDIMIZ
  KURAN-I KERIM
  PEYGAMBERLER VE ALIMLER
  YASIN-I SERIF MEALI
  NAMAZ- ABDEST
  HAC VE ONEMI
  ILMIHAL
  KIYAMET
  ADAB-I MUASERET
  MUBAREK GUN-GECE
  HURAFELER
  KISSADAN HISSE
  TESETTUR
  DINI SUALLER
  AKAIDE GIRIS
  DUALAR UZERINE
  ISLAM TASAVVUFU
  HADIS ELKITABI
  EL LU VEL MERCAN
  MERAK EDILEN KONULAR
  IDARECILIK BILGILERI
  SUNNET VE BIDAT
  AILE BILGILERI
  DINI PROGRAMLAR
  HARITA
  BEBEK ISIMLERI
  RESIMLER
  TARIHIMIZ
  MENKIBELER
  POWERPOINT DOSYALAR

Veda Hutbesi
Veda Hutbesi
Bismillahirrahmanirrahim

EY İNSANLAR!

Sözümü iyi dinleyiniz.Bilmiyorum, belki bu seneden sonra sizinle burada ebedi olarak bir daha birleşemeyeceğiz.
İNSANLAR!

Bu günleriniz nasıl mukaddes bir gün ise, bu aylarınız nasıl mukaddes bir ay ise, bu şehriniz (Mekke) nasıl mübarek bir şehir ise, canlarınız, mallarınız da öyle mukaddestir, her türlü tecâvüzden korunmuştur.


ASHABIM!

Yarın Rabbinize kavuşacaksınız ve bugünkü her hal ve hareketinizden muhakkak sorulacaksınız. Sakın benden sonra eski sapıklıklara dönüp de birbirinizin boynunu vurmayınız! Bu vasiyyetimi burada bulunanlar, bulunmayanlara bildirsin! Olabilir ki bildiren kimse, burada bulunup da işitenden daha iyi anlıyarak muhafaza etmiş olur.


ASHABIM!

Kimin yanında bir emanet varsa onu sahibine versin. Faizin her çeşidi kaldırılmıştır, ayağımın altındadır. Lâkin borcunuzun aslını vermek gerektir. Ne zulmediniz, ne de zulme uğrayınız. Allah'ın emriyle faizcilik artık yasaktır. Cahilliyetten kalma bu çirkin âdetin her türlüsü ayağımın altındadır. İlk kaldırdığım fâiz deAbdulmuttalib'in oğlu (amcam) Abbas'ın faizidir.

ASHABIM!

Cahilliyet devrinde güdülen kan dâvâları da tamamen kaldırılmıştır. Kaldırdığım ilk kan davası Abdulmuttalib'in torunu (amcazadem) Rebia'nın kan davasıdır.


İNSANLAR!

Bugün şeytan sizin şu topraklarınızda yeniden tesir ve hakimiyet kurmak gücünü ebedi suretle kaybetmiştir. Fakat siz; bu kaldırdığım şeyler dışında, küçük gördüğünüz işlerde ona uyarsanız bu da onu memnun edecektir. Dininizi korumak için bunlardan da sakınınız!

İNSANLAR!


Kadınların haklarını gözetmenizi ve bu hususta Allah'tan korkmanızı tavsiye ederim. Siz kadınları, Allah emaneti olarak aldınız; onların namuslarını ve iffetlerini Allah adına söz vererek helal edindiniz. Sizin kadınlar üzeridne hakkınız, onların da sizin üzerinizde hakları vardır. Sizin kadınlar üzerindeki
hakkınız, onların, aile yuvasını, hoşlanmadığınız hiçbir kimseye çiğnetmemeleridir. Eğer razı olmadığınız herhangi bir kimseyi aile yuvanıza alırlarsa, onları hafifçe döğüp sakındırabilirsiniz. Kadınların da sizin üzerinizdeki hakları, memleket göreneğine göre, her türlü yiyim ve giyimlerini temin etmenizdir.


MÜ'MİNLER!


Size bir emanet bırakıyorum ki ona sıkı sarıldıkça yolunuzu hiç şaşırmazsınız. O emanet Allah Kitabı Kur'andır.
MÜ'MİNLER!
Sözümü iyi dinleyiniz ve iyi belleyiniz! Müslüman müslümanın kardeşidir, böylece bütün müslümanlar kardeştir. Din kardeşinize ait olan herhangi bir hakka tecavüz başkasına helal değildir. Meğer ki gönül hoşluğu ile kendisine vermiş olsun...


ASHABIM!

Nefsinize zulmetmeyiniz. Nefsinizin de üzerinizde hakkı vardır.

İNSANLAR!

Allah Teala her hak sahibine hakkını (Kur'an'da) vermiştir. Varise vasiyet etmeğe lüzum yoktur. Çocuk kimin döşeğinde doğmuşsa ona aittir. Zina eden için mahrumiyet vardır. Babasından başka bir soy iddia eden soysuz, yahut efendisinden başkasına intisaba kalkan nankör, Allah'ın gazabına, meleklerin lanetine ve bütün müslümanların ilencine uğrasın! Cenab-ı Hak, bu gibi insanların ne tevbelerini, ne de adalet ve şahadetlerini kabul eder.

İNSANLAR!

Rabbiniz birdir. Babanız da birdir; hepiniz Âdem'in çocuklarısınız, Âdem ise topraktandır. Allah yanında en kıymetli olanınız, O'na en çok saygı göstereninizdir. Arabın Arap olmayana -Allah saygısı ölçüsünden başka- bir üstünlüğü yoktur.
İNSANLAR!
Yarın beni sizden soracaklar, ne diyeceksiniz?

"-Allah'ın elçiliğini ifa ettin, vazifeni yerine getirdin, bize vasiyet ve öğütte bulundun diye şahadet ederiz." (Bunun üzerine Resûl-i Ekrem mübarek şahadet parmağını göğe doğru kaldırarak sonra da cemaat üzerine çevirip indirerek şöyle buyurdu.)

Şahid ol yâ Rab!
Şahid ol yâ Rab!
Şahid ol yâ Rab!

Kütüphanem
yeni makale» 40 Hadis
yeni makale» Dua nedir? Çeşitli Dualar
yeni makale» Din Nedir?
yeni makale» İman Nedir? Nasıl edilir?
yeni makale» Adab-ı Muaşeret
yeni makale» Hz.Muhammed Hayatı
Makaleler
yeni makale bu gerçekten önemlimi?
yeni makale
aile bağlarını koparmak...
yeni makale
Avrulalı kadını taklit
yeni makale
yarım hoca dinden eder
yeni makale
Gençliğin intihar koşusu
yeni makale
beşik ile kabir arası
yeni makale 
Ezanda geçen Haydin ...
Adab-ı Muaseret
yeni makale» Selamlasma Adabi
yeni makale» Saygı Adabı
yeni makale» Kardeşlik Adabı
yeni makale» Komşu Adabı
yeni makale» İzin İsteme Adabı
yeni makale» Yemek Adabı
yeni makale» Elbise Adabı
yeni makale» Doğruluk Adabı
yeni makale» Sır Tutma Ahlakı
Namazlar(Resimli)
yeni makale» Namazın Kılınışı Resimli
yeni makale» Namaz sureleri
yeni makale»
Cuma Namazı Kılınışı
yeni makale»
Bayram Namazı
yeni makale»
Cenaze Namazı
yeni makale»
Kaza Namazı
yeni makale» yolcu namazı
yeni makale»
Sehiv Secdesi (Unutma Secdesi)
Abdest (Resimli)
yeni makale» Abdestle ilgili Bilgiler
yeni makale»
Abdest Alınışı Resimli
yeni makale»
Abdesti Bozan ve Bozmayan yeni makaleDurumlar
yeni makale»
Gusülle ilgili Bilgiler
yeni makale»
Teyemmüm Bilgiler
yeni makale»
Teyemmüm Resimli
Mubarek Gün-Gece
yeni makale» Kadir Gecesi
yeni makale»
Mevlüt Kandili
yeni makale»
Regaib Kandili
yeni makale»
Miraç Kandili
yeni makale»
Beraat Kandili
yeni makale» Üç Aylar
yeni makale» Kandil Mesajları
Kıssadan Hisse
yeni makale» 33 ADIM
yeni makale»
86400 Saniye
yeni makale»
Hüzün
yeni makale»
İcki Icmek
yeni makale»
Sakat Köpek
yeni makale»
Kirlangic
yeni makale»
Sevgi Agaci
yeni makale»
Yaban Kazlari
Önemli Dini Bilgiler
yeni makale» Oruç ile ilgili Bilgiler
yeni makale» Zekat ile ilgili Bilgiler
yeni makale» Hac ile ilgili Bilgiler
yeni makale» Kurban ilgili Bilgiler
yeni makale» VEDA HUTBESİ
Hurafeler
yeni makale» SiHiR = BÜYÜ
yeni makale» Çaput Bağlamak
yeni makale» MUSKA
yeni makale» Mum Yakmak
yeni makale» Kurşun Dökmek
yeni makale» Fal Açmak
yeni makale» Günlerin Uğursuzluğu


www.islamanahtari.tr.gg

1-Âfetü’l ilmi en nisyanü: İlmin afeti unutmaktır.
************************
2
-Ettuhuru şatru’l iman: Temizlik imanın yarısıdır.
************************
3-A’kilhâ ve tevekkel: (Deveyi) bağla ve tevekkül et.
************************
4-Sûmû tesihhû: Oruç tutun, sıhhat bulun.
**********************
5-Es-salâtü imâdü’d dini: Namaz dinin direğidir.
*************************
6-Talebü’l helali cihadün: Helal peşinde koşmak cihaddır.
******************************
7-El-kelimü’t tayyibetü sadakatün: Güzel söz sadakadır.
***************************
8-El cennetü tahte zılâli’s süyuf: Cennet kılıçların gölgesi altındadır.
*************************
9-El mecalisü bi’l emaneti: Meclislerdeki sözler emanettir.
***************************
10-Ed-dellü alel hayri kefailihi:Hayra vesile olan yapan gibidir.
****************************
11-El cennetü dâr-ül eshıya: Cennet cömertler yurdudur.
*************************
12-Es- savmü nısf’us sabr: Oruç sabrın yarısıdır.
************************
13-Es sabru nısf’ul iman: Sabır imanın yarısıdır.
***********************
14-Et tebessümü sadakatun: Tebessüm etmek sadakadır.

************************
15-Es sabru miftahul ferec: Sabır, başarının anahtarıdır.
************************
16-Es sabru ınde sadmetül ula: Sabır, musi,betin ilk anındakidir.
************************
17-Efdalü’l ibadeti edvamuha: İbadetin efdali devamlı olanıdır.
************************
18-El Kur’anü hüved deva: Kur’an, sırf devadır.
************************
19
-Men samete reca: Dilini tutan kurtuldu.
************************
20-Re’sü’l hikmeti mehafetullah: Hikmetin başı Allah korkudur.
************************
21-El idetü atiyyetün: Vaad edilen verilmelidir.
************************
22-Ed duaü silahu’l mümin: Dua müminin silahıdır.
************************
23-İsmah yusmah leke: Müsamaha et ki sende göresin.
************************
24-Es salatü nur’ul mümin: Namaz müminin nurudur.
************************
25-En nedametü tevbetün: Pişmanlık tövbedir.
************************
26-El mescidü beytü külli takiyyin: Mescid, takva sahiplerinin evidir.
************************
27-Ed dinü en nasiha: Din nasihattir.
************************
28-Ed duaü hüvel ibadetü: Dua ibadettir.

 

************************
29-El cümuatü haccü’l mesakin: Cuma fakirlerin haccıdır.
************************
30-Hüsnü’s suali nısfu’l ilim: Güzel soru, ilmin yarıdır.
************************
31-Es selamü kable’l kelam: Önce selam, sonra kelam.
************************
32-İzâ gadibte fe’skut: Öfkelendiğinde sus.
************************
33-Kesretü’d dahiki tumitül kalb: Çok gülmek kalbi öldürür.
************************
34-Es savmu cünnetün: Oruç kalkandır.

35-Es subhatü temneu’r rızk: Sabah uykusu, rızka engeldir.
************************
36-El hamrü ummü’l habais: İçki, kötülüklerin anasıdır.
************************
37-Zina’l uyûni en nazaru: gözlerin zinası bakmaktır.
************************
38-El kanâatü mâlün la yenfedü: Kanaat bitmez bir sermayedir.
************************
39-El hayaü minel iman: Hayâ(utanma duygusu) imandandır.
************************
40-El mer’ü ala dini halilihi: Kişi, arkadaşının dini üzeredir.
www.islamanahtari.com
huzurlu adresiniz

ANA BABALARIN COCUKLARINA KARSI GOREVLERI

Ana-babaların çocuklarına karşı görevleri

Karı kocadan oluşan mutlu bir ailenin, mutlu bir sülâleye dö­nüşmesine vesile olan çocukların bakımı, eğitimi, öğretimi ve iyi yetişmesi çok önemlidir.

İyi bir ürün almak için verimli tarla, sağlam tohum ve çok iyi ba­kım gerektiği gibi, iyi bir nesil yetişmesi için de ana babaların asil ailelerden, sağlıklı, güçlü, sağlam karakterli ve akıllı olmaları, hem de mutlu ve huzurlu bir aile hayatı sürdürmeleri, doğumdan önce sonra çocuğun gelişmesine, yetişmesine gereken önemi gösterme­leri gerekir. Bunun için:

l- Temiz aileden biriyle evlenmeli

Doğacak çocuğunun mükemmel olmasını isteyen ana ve baba adayları, evlenecekleri kimselerin asil, sağlıklı, terbiyeli ve temiz bir aileden olmasına dikkat etmelidirler. Çünkü bazı özellikler irsi­yet yolu ile büyükten küçüğe geçer. Bu hususta Resûlullah (s.a.v):

" - Eşinizi iyi ve dikkatli seçin, çünkü damar çeker."^2^ buyur­muştur.

Eşlerin ve sülâlelerinin bazı fiziksel yapıları ve ruhsal halleri ir­siyet yolu ile kendilerinden meydana gelen çocuklarına geçtiği bi­linen bir gerçektir.

2- Akraba evliliği olmamalı

Doğacak çocukların güzel, zeki ve güçlü olmaları için, akraba evliliği olmamalıdır. Bu hususta Hz. Ömer (r.a.):

"Uzaktan, yani akrabanız olmayan ailelerden evlenin ki, çocu­ğunuz zayıf ve cılız olmasın" demiştir.

Akraba evliliği karı- koca ilişkisini olumsuz yönden etkilediği gibi, doğacak çocuklar üzerinde de bazı olumsuz etkileri olur. Bu konuyu daha önce de açıklamıştık. (Bkz. 296)

3- Kadın hamile iken sağlığına dikkat etmeli

Hanımlar, hamilelik boyunca karnındaki bebeğin sağlığını bo­zucu hareket ve davranışlardan kaçınmalıdır. Sigara, içki ve benze­ri kötü alışkanlıkları varsa bırakmalı, bebeğin ruhen ve bedenen iyi beslenmesi için çok dikkat etmeli ve onun iyi gelişmesini sağlama­lıdır. Bu da annenin kendine iyi bakması sıkıntı ve tasalanmayı bı­rakıp şen ve neşeli yaşamasıyla olur.

Doğacak bebeğin güzel olması için, ana hep güzel şeylere bak­malıdır. Zira hamileler gördükleri şeylerden etkilenirler. Ayrıca sağlık bölümünün beslenme bahsinde değindiğimiz gibi dengeli beslenmeye dikkat etmeliler, -Allah'ın da emrettiği gibi, her şeyin en iyisini ve kendilerine yarayanlarını yemeliler. Ana karnında çocuk büyüdükçe rahim de büyür, mideyi sıkıştırır. Hamile kadın yeteri kadar yemek yiyemez. Onun için hamile kadınlar yemek öğününü beklemeden yemeliler. Beslenme bölümünde de yazdığım gibi, iki kimse, -az yediği için- sık sık yemelidir.

Bebekler ve çocuklar

Hamile ve emzikli kadınlar

Anne adayları şunu bilsinler ki, karnındaki bebekleri bedenen kendilerinin bir parçası olduğu gibi ruhsal ve karakter bakımından da kendilerinin bir kopyasıdır. Onun için atalarımız: "Anasına bak kızını al" demişlerdir. Ben de şunu ilave ediyorum:

"Damadınız olacak gencin anasına bakın, kızınızı verin." Çünkü damadınız anasının bir parçasıdır. Hem de damadınızın anası kızı­nızın kaynanası olacaktır. Buna çok dikkat edin..

Hülâsa, demek istiyorum ki, kız çocuğu da, oğlan çocuğu da anasının kopyasıdır, çünkü onun bir parçasıdır.

Olumlu veya olumsuz anayı etkileyen her şey, kanundaki bebe­ğini de etkiler. Ananın üzgün oluşu bebeğin de üzgün olmasına, şen ve şakrak oluşu, bebeğin de şen ve rahat oluşuna sebep olur. Bu hu­susta baba adaylarına da mühim görevler düşmektedir. Çünkü ka­dınları şen yaşatıp mutlu kılan da, hayatlarını cennet hayatına dön­düren de, üzgün yaşatıp hayatlarını cehennem hayatına çeviren ve dünyaya geldiklerine pişman eden de kocalarıdır.

İşte karı- koca güzel huyları, olumlu davranışları ve bilinçli ya­şayışları ile güzel, gürbüz, zeki, şen, iyimser, sadakatli, kendilerine ve milletine yararlı çocuklara sahip olabilirler. Özellikle yeni evli­ler bu gerçekleri göz önüne alarak yaşamlarına ona göre yön versin­ler. Şunu bilsinler ki, doğacak çocukları kendilerinin bir parçası ve bir gölgesidir. Kendileri doğru olursa, çocukları da doğru olur. Eğ­ri bir şeyin gölgesi doğru olmaz.

4-Helâlden yedirmeli

Baba helâlinden kazanıp çocuklarına helâl lokma yedirmelidir. Haram kazançla beslenen çocuklardan kimseye hayır gelmez. Böy­le yapan babalar büyük günaha girerler; ileride çocuklarının da gü­naha girmesine sebep olurlar.

5-İyi duygular aşılamalı

Ana ve baba, çocuklarının kalbine sevgi, şefkat, saygı ve itaat tohumları ekmeliler, kin, isyan, intikam ve düşmanlık tohumları ek-memeliler. Bütün hareket ve davranışlarında çocuklarına olumlu ve güzel örnek olmalılar.

Ana- babalar şunu iyi bilsinler ki, çocukları kendilerinin kopya­sıdır. Ayrıca çocuklar çok narin ve duyguludurlar, her şeyden çabuk etkilenirler. Onları sevdiğini belirtici bir söz, bir bakış, bir ikram ve ana- babanın birbirini sevmesi.. Hep bunlar çocukların kalbine bi­rer sevgi tohumu ekmektir. Buna karşılık büyüklerin kırıcı sözleri, acımasız oluşları, eziyet ve zulümleri, çocuğun kalbine kin, intikam ve düşmanlık tohumu eker.

Ana babalar şunu iyi bilsinler ki, büyüklerin birbirine karşı sev­gi ve saygısı çocukları da saygılı kılar. O halde büyükler çocukları­nın yanında asla tartışıp çekişmesinler, aralarında kavga etmesinler. Eğer kavga etmişlerse, çocukları bunu fark etmeden hemen barış­sınlar. Büyüklerinin çekiştiklerini, kavga ettiklerini, birbirlerini üz­düklerini gören çocukları, önce üzülürler, ikisine de gücenirler. Bi­rinin haksız olduğunu anlayınca da haklı olana acır, onun yanında yer alırlar, haksız olandan ürker, kaçarlar. Küçük oldukları için o anda ona bir şey yapamazlar ama, bu haksızlığı yapmışsa ona karşı kinleri, düşmanlık ve intikam duyguları- farkında olmadan- kendi­leriyle birlikte büyür, kökleşir. Sonrada filiz verir. O haksızlık ya­pana önce itaatsizlik başlar, sonra da isyan ederler. Ana-baba bu tehlikeli sonucu göz önüne alsınlar, kendi aralarında uyumlu olsun­lar, iyi geçinsinler, çocuklara da güzel örnek olsunlar.

Kendilerine karşı gelen, baş kaldıran ve asi olan çocuklarını suç­lamadan evvel büyükler kabahati kendilerinde arasınlar. Çocuklar fotoğraf makinesi gibidirler; gördüklerini ve duyduklarını kalblerine nakşederler. Yeri ve zamanı gelince de onu meydana çıkarırlar.

6- Çocuğu uygun işlerle yetiştirmeli

Kimi aileler de güya çocuklarını çok sevdiklerinden onlara bir şey yaptırmazlar, küçükken işe ve hizmet etmeye alıştırmazlar. On­ları şımarık ve tembel büyütürler. Bu çocuklar büyüyünce büyükle­rine itaat etmezler, zira hizmet etmeye alışmamışlardır. Söz dinle­yip verilen emri yerine getirmek onlara çok ağır gelir. Bunda da ka­bahat, yine onları şımarık ve tembel yetiştiren büyüklerindir.

Bu tarz büyüyen çocuklar iş hayatında da başarılı olamazlar. O zaman da kendilerini iş yapmaya alıştırmayan büyüklerine sitem eder, onları suçlarlar.

Bu durumları göz önüne alarak, büyükler çocuklarını hem sev­meli, hem korumalı, hem de yeri geldikçe onlara iş yaptırmalıdır. Disiplin ve itaati öğretmeli, kendi işlerini kendileri yapmaya ve başkalarına da hizmet etmeye alıştırmalıdırlar.

7-Büyükler kötü örnek olmamalılar

Çocuklar etraflarında hep güleç yüzlü ve şen insanlar görürler­se, güleç yüzlü ve neşeli büyürler. Asık suratlı ve kaba insanların arasında suratları asık, kaba ve katı yürekli olurlar. Büyüklerinin zıtlaştığım göre göre, onlar da inatçı olurlar. Eğer onların birbirle­riyle güzel ve uyumlu geçindiklerini görürlerse, kendileri de uysal ve uyumlu olur, herkesle güzel geçinmeye alışır ve inatçı olmazlar.

Çocuklar büyüklerden gördüklerini yaparlar. Bu hususu göz önüne alarak büyükler hiç bir hususta onlara kötü örnek olmamalılar. Daima, her bakımdan güzel örnek olmalılar.

Mesela sigara içmek çok zararlı ve çok kötüdür. Çünkü sigara içen kendi kendini zehirlemekten başka, teneffüs edilen havayı kir­letmek suretiyle başkalarına da zarar veriyor. Çocukların yanında onu içmek daha kötüdür. Çünkü onlara da kötü örnek olunur.

Hayır kurumlarına bağış, fakir ve düşkünlere yardım gibi yarar­lı işleri çocukların yanında yapmak güzeldir. Zira onlar da büyük­lerinden göre göre hayır yapmaya alışırlar. Daha iyisi de, hayır iş­lerini çocukların eliyle yaptırmaktır.

8-Çocuk hürriyete alışmalı ve hürriyeti sevmeli

Çocuklar yaramazlık ve hata yapabilirler. Nitekim büyükler de daha büyük hatalar yapabilirler. Bu gibi haller de ceza ve baskı ye­rine, güzellikle ikna ederek onları terbiye etmelidir. Çocukları bas­kı altında tutmak, onları hürriyetten mahrum olarak yaşamaya alış­tırmak olur. Bu da onların geleceği için çok zararlıdır. Çünkü bugün bizim baskımız altında yaşamaya alışan çocuklarımız, yarın da düş­manların ve zalimlerin baskısı ve zulmü altında yaşamaya razı olur­lar, onlara boyun eğerler.

İşte bazı milletlerin, yabancıların ve sömürgecilerin boyunduru­ğu altında yaşamasının bir sebebi de, çocuklarını ve gençlerini bü­yüklerinin aşırı baskısı altında , hürriyetten mahrum olarak yaşama­larıdır. Resulü Ekrem (s.a.v): de:

"Çocukluk ve gençlik çağında neye alışırsa, yaşlılıkta da öyle yaşanır" demiştir.

Bir milletin çocukları hür yaşamanın zevkini almamışlarsa, on­lara atalarının kahramanlık ve cengâverlik ruhu aşılanmamışsa, Peygamberimiz' in:

" - Çocuklarınıza atıcılığı, okuma yazmayı, yüzmeyi ve binicili­ği öğretin" hadisinin ışığı atında onlara iyi bir askerlik eğitimi ve­rilip savaşa hazırlanmamışsa ve Allahû tealâ'nın :

"Düşmanlarınızı, Allah'a inanmayan Hakk düşmanlarını ve da­ha uzaktaki düşman olabilecekleri korkutucu kuvvet hazırlayın." âyeti kerimesi pratikte uygulanmamışsa o millet, sömürülmeye ve yabancıların boyunduruğu altında yaşamaya hazır demektir.

9- Çocuğa dilini, dini ve lüzumlu bilgileri öğretmeli

Ana- babaların ve büyüklerin bir görevi de çocuklara dillerini, başta Kur'an-ı Kerim olmak üzere din bilgilerini, güzel ahlâk ve sağlık kurallarını iyi öğretmektir. Onlara çocukluktan ölünceye ka­dar her insana her yerde ve her zaman en çok lâzım olan ve en çok yarayan şeylerdir.

İnsanın dünyada ve âhirette mutlu olması için, başkalarına zarar vermeden bütün işlerinde başarılı olması için güzel konuşması, iyi huylu olması, sağlıklı olması ve dinini iyi bilip dindar olması gere­kir. Bu dört şey insanın en sâdık arkadaşı, en büyük ve en değerli sermayesi, hem de her yerde koruyucusudur. Bir kimseye bunları kazandırmak, ona yapılacak en büyük ikram ve en değerli iyiliktir. Din, dil, güzel ahlâk ve sağlık. Hz. Peygamberimiz bir hadisinde:

"İnsanın evlâdına vereceği en değerli şey, güzel ahlâk ve iyi bir terbiyedir." (126):

"Öldükten sonra amel defterleri kapanmayıp ona ecir ve sevap yazılanlardan biri de, terbiyeli ve dindar çocukları olanlardır" de­miştir “ (127)

10 - Her kusurunu yüzüne vurmamalı

Çocukların önemli olmayan hatalarım görmezden gelmeliyiz. Her kusurlarım yüzlerine vurmak bizi onlara düşman gibi gösterir ve onları bizden soğutur. Bize olan güvenlerini sarsar ve gittikçe sö­zümüzün etkisi azalır. Onları ustalıkla irşad ve terbiye etmeliyiz, onları korkutup bizden yıldırmamalıyız. Yoksa bizi sevdikleri için değil, korktukları için itaat ederler. Büyüyünce de isyan ederler.

11- Çocuğu geleceğin dünyasına hazırlamalı

Çocukları yetiştirirken geleceğe göre hazırlamalıdır. Kimi büyük­ler kendi gençliklerini düşünür, çocuklarını geçmişe dönük hazırlar­lar Çocuklarının gelecek zamanlarda yaşayacaklarını düşünmezler.

Çocukların eğitim ve terbiyesini iki bölüme ayırmalıyız :

a- Dinî inançlar, ibadetler, ahlâk kuralları, millî örf ve âdetler b - Yaşamaları için gereken dünya işleri, zamana göre değişen bazı kurallar ve yaşama şekilleri

Şimdi bunları biraz açalım:

a - İmân esasları ve diğer dinî inanç ve ibadetler, islâmın ilk ge­lişinden kıyamete kadar aynen devam eder. Ne zamanın değişme­siyle ne de mekân ve şahısların değişmesiyle asla değişmez. Değiş­tirilirse hak din olmaktan çıkar, hurafe ve batıl olur. Dinî kurallar yani inançlar ve ibadetler şahıslara zihniyetlere ve zamana uymaz, şahıslar da zihniyetler de zaman da dine uymalıdır.

Ahlâk kuralları da böyledir; iyi huylar her zaman iyi, kötü huy­lar her zaman ve her yerde kötüdür. Doğruluk ve dürüstlük her za­man iyidir, yalancılık ve sahtekârlık her zaman kötüdür. Asık surat ve kötü söz her zaman kınanır, güzel söz ve güleç yüz her zaman ve her yerde övülür. Bütün iyilikler ve kötülükler böyledir.

"Zaman sana uymazsa, sen zamana uy" sözü dünya işlerinde ve hayat tarzlarında geçerlidir. Ancak inanmanın ve islâm'ın şartlarım Allah emretmiş ve Peygamberimiz de, neye nasıl inanacağımızı ve ibadetleri nasıl yapacağımızı göstermiştir. Bunları hiç kimse değiş­tiremez. Bu gerçeği göz önüne alarak çocukları zamana ayak uydur­maya alıştırırken, bir taraftanda onlara -asla değişmeyen- dinî ku­ralları öğretmeli küçük yaşta da ibadetlerini yapmaya alıştırmalıdır.

1 40 Mutlu Bir Aile Yuvası / Hayat Kitabı II

b - Çocukları yetiştirirken büyüklerin arzuları doğrultusunda de­ğil de, zamanın, hatta gelecek zamanın ve toplumun da ihtiyacını göz önüne alarak, çocukların istek ve kabiliyetlerine uygun şekilde yetiştirmelidir.

Zamanın akışıyla birlikte teknik, hızla ilerlemektedir. Hayat şart­lan da buna bağlı olarak değişiyor. Çalışmalarında ve ilerlemelerin­de bu hıza ayak uyduranlar yükselir, uyduramayanlar ezilir ve geri­ler. En ileri giden milletleri göz önüne alarak, duraklamadan her alanda yükselmeliyiz ve Peygamberimiz'in şu sözünü kendimize düstur edinmeliyiz: "İki günü eşit olan zarardadır, aldanmıştır. (128)

 

 
 

SAAT

 
 
  Sık Kullanılanlara Ekle
site içi özel arama (islam anahtarı )

Üye Girişi


Kullanıcı Adı:

Şifre:

Şifremi unuttum

kayıt ol

 

 
 
 
 

DUYURULAR

 

Duyuru Panosu

Kullanıcılarımız toplam 13224 mesaj gönderdiler
Toplam 473 kayıtlı kullanıcımız var
Son kaydolan kullanıcımız: bekir öztürk
üyemiz olmak için
buraya tıklayın
forumda sınırsız
paylaşıma
katılın

 

 

 
 

mediaplayer

Kur'an-ı Kerim Ziyafetleri
islamanahtarı radıo
radyo ve tv yayınları
ezgiler
şiirler
namaz öğreniyorum
mehter marşları
Belgeseller
filmler
klipler
tiyatrolar
kutsal yolculuk hacc
mealler
tefsir dersleri
kur'an öğreniyorum
İlahiler
ezan-ı muhammedi
nakşibendi cemaati
islami videolar
mübarek geceler
sevgili peygamberim
ilahi ve kasideler
hutbeler
eshab-ı kiram serisi
evliyalar serisi
silsile-i aliyye
cennet ve cehennem

 

 
 

menü




HZ.MUHAMMED (S.A.V)
Sitene Ekle
 
http://www.islamanahtari.com/ Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol