ANA SAYFA
  FORUM
  DESTEK OLUN
  ALLAH C.C
  PEYGAMBER EFENDIMIZ
  KURAN-I KERIM
  PEYGAMBERLER VE ALIMLER
  YASIN-I SERIF MEALI
  NAMAZ- ABDEST
  HAC VE ONEMI
  ILMIHAL
  KIYAMET
  ADAB-I MUASERET
  MUBAREK GUN-GECE
  HURAFELER
  KISSADAN HISSE
  TESETTUR
  DINI SUALLER
  AKAIDE GIRIS
  DUALAR UZERINE
  ISLAM TASAVVUFU
  HADIS ELKITABI
  EL LU VEL MERCAN
  MERAK EDILEN KONULAR
  IDARECILIK BILGILERI
  SUNNET VE BIDAT
  AILE BILGILERI
  DINI PROGRAMLAR
  HARITA
  BEBEK ISIMLERI
  RESIMLER
  TARIHIMIZ
  MENKIBELER
  POWERPOINT DOSYALAR

Veda Hutbesi
Veda Hutbesi
Bismillahirrahmanirrahim

EY İNSANLAR!

Sözümü iyi dinleyiniz.Bilmiyorum, belki bu seneden sonra sizinle burada ebedi olarak bir daha birleşemeyeceğiz.
İNSANLAR!

Bu günleriniz nasıl mukaddes bir gün ise, bu aylarınız nasıl mukaddes bir ay ise, bu şehriniz (Mekke) nasıl mübarek bir şehir ise, canlarınız, mallarınız da öyle mukaddestir, her türlü tecâvüzden korunmuştur.


ASHABIM!

Yarın Rabbinize kavuşacaksınız ve bugünkü her hal ve hareketinizden muhakkak sorulacaksınız. Sakın benden sonra eski sapıklıklara dönüp de birbirinizin boynunu vurmayınız! Bu vasiyyetimi burada bulunanlar, bulunmayanlara bildirsin! Olabilir ki bildiren kimse, burada bulunup da işitenden daha iyi anlıyarak muhafaza etmiş olur.


ASHABIM!

Kimin yanında bir emanet varsa onu sahibine versin. Faizin her çeşidi kaldırılmıştır, ayağımın altındadır. Lâkin borcunuzun aslını vermek gerektir. Ne zulmediniz, ne de zulme uğrayınız. Allah'ın emriyle faizcilik artık yasaktır. Cahilliyetten kalma bu çirkin âdetin her türlüsü ayağımın altındadır. İlk kaldırdığım fâiz deAbdulmuttalib'in oğlu (amcam) Abbas'ın faizidir.

ASHABIM!

Cahilliyet devrinde güdülen kan dâvâları da tamamen kaldırılmıştır. Kaldırdığım ilk kan davası Abdulmuttalib'in torunu (amcazadem) Rebia'nın kan davasıdır.


İNSANLAR!

Bugün şeytan sizin şu topraklarınızda yeniden tesir ve hakimiyet kurmak gücünü ebedi suretle kaybetmiştir. Fakat siz; bu kaldırdığım şeyler dışında, küçük gördüğünüz işlerde ona uyarsanız bu da onu memnun edecektir. Dininizi korumak için bunlardan da sakınınız!

İNSANLAR!


Kadınların haklarını gözetmenizi ve bu hususta Allah'tan korkmanızı tavsiye ederim. Siz kadınları, Allah emaneti olarak aldınız; onların namuslarını ve iffetlerini Allah adına söz vererek helal edindiniz. Sizin kadınlar üzeridne hakkınız, onların da sizin üzerinizde hakları vardır. Sizin kadınlar üzerindeki
hakkınız, onların, aile yuvasını, hoşlanmadığınız hiçbir kimseye çiğnetmemeleridir. Eğer razı olmadığınız herhangi bir kimseyi aile yuvanıza alırlarsa, onları hafifçe döğüp sakındırabilirsiniz. Kadınların da sizin üzerinizdeki hakları, memleket göreneğine göre, her türlü yiyim ve giyimlerini temin etmenizdir.


MÜ'MİNLER!


Size bir emanet bırakıyorum ki ona sıkı sarıldıkça yolunuzu hiç şaşırmazsınız. O emanet Allah Kitabı Kur'andır.
MÜ'MİNLER!
Sözümü iyi dinleyiniz ve iyi belleyiniz! Müslüman müslümanın kardeşidir, böylece bütün müslümanlar kardeştir. Din kardeşinize ait olan herhangi bir hakka tecavüz başkasına helal değildir. Meğer ki gönül hoşluğu ile kendisine vermiş olsun...


ASHABIM!

Nefsinize zulmetmeyiniz. Nefsinizin de üzerinizde hakkı vardır.

İNSANLAR!

Allah Teala her hak sahibine hakkını (Kur'an'da) vermiştir. Varise vasiyet etmeğe lüzum yoktur. Çocuk kimin döşeğinde doğmuşsa ona aittir. Zina eden için mahrumiyet vardır. Babasından başka bir soy iddia eden soysuz, yahut efendisinden başkasına intisaba kalkan nankör, Allah'ın gazabına, meleklerin lanetine ve bütün müslümanların ilencine uğrasın! Cenab-ı Hak, bu gibi insanların ne tevbelerini, ne de adalet ve şahadetlerini kabul eder.

İNSANLAR!

Rabbiniz birdir. Babanız da birdir; hepiniz Âdem'in çocuklarısınız, Âdem ise topraktandır. Allah yanında en kıymetli olanınız, O'na en çok saygı göstereninizdir. Arabın Arap olmayana -Allah saygısı ölçüsünden başka- bir üstünlüğü yoktur.
İNSANLAR!
Yarın beni sizden soracaklar, ne diyeceksiniz?

"-Allah'ın elçiliğini ifa ettin, vazifeni yerine getirdin, bize vasiyet ve öğütte bulundun diye şahadet ederiz." (Bunun üzerine Resûl-i Ekrem mübarek şahadet parmağını göğe doğru kaldırarak sonra da cemaat üzerine çevirip indirerek şöyle buyurdu.)

Şahid ol yâ Rab!
Şahid ol yâ Rab!
Şahid ol yâ Rab!

Kütüphanem
yeni makale» 40 Hadis
yeni makale» Dua nedir? Çeşitli Dualar
yeni makale» Din Nedir?
yeni makale» İman Nedir? Nasıl edilir?
yeni makale» Adab-ı Muaşeret
yeni makale» Hz.Muhammed Hayatı
Makaleler
yeni makale bu gerçekten önemlimi?
yeni makale
aile bağlarını koparmak...
yeni makale
Avrulalı kadını taklit
yeni makale
yarım hoca dinden eder
yeni makale
Gençliğin intihar koşusu
yeni makale
beşik ile kabir arası
yeni makale 
Ezanda geçen Haydin ...
Adab-ı Muaseret
yeni makale» Selamlasma Adabi
yeni makale» Saygı Adabı
yeni makale» Kardeşlik Adabı
yeni makale» Komşu Adabı
yeni makale» İzin İsteme Adabı
yeni makale» Yemek Adabı
yeni makale» Elbise Adabı
yeni makale» Doğruluk Adabı
yeni makale» Sır Tutma Ahlakı
Namazlar(Resimli)
yeni makale» Namazın Kılınışı Resimli
yeni makale» Namaz sureleri
yeni makale»
Cuma Namazı Kılınışı
yeni makale»
Bayram Namazı
yeni makale»
Cenaze Namazı
yeni makale»
Kaza Namazı
yeni makale» yolcu namazı
yeni makale»
Sehiv Secdesi (Unutma Secdesi)
Abdest (Resimli)
yeni makale» Abdestle ilgili Bilgiler
yeni makale»
Abdest Alınışı Resimli
yeni makale»
Abdesti Bozan ve Bozmayan yeni makaleDurumlar
yeni makale»
Gusülle ilgili Bilgiler
yeni makale»
Teyemmüm Bilgiler
yeni makale»
Teyemmüm Resimli
Mubarek Gün-Gece
yeni makale» Kadir Gecesi
yeni makale»
Mevlüt Kandili
yeni makale»
Regaib Kandili
yeni makale»
Miraç Kandili
yeni makale»
Beraat Kandili
yeni makale» Üç Aylar
yeni makale» Kandil Mesajları
Kıssadan Hisse
yeni makale» 33 ADIM
yeni makale»
86400 Saniye
yeni makale»
Hüzün
yeni makale»
İcki Icmek
yeni makale»
Sakat Köpek
yeni makale»
Kirlangic
yeni makale»
Sevgi Agaci
yeni makale»
Yaban Kazlari
Önemli Dini Bilgiler
yeni makale» Oruç ile ilgili Bilgiler
yeni makale» Zekat ile ilgili Bilgiler
yeni makale» Hac ile ilgili Bilgiler
yeni makale» Kurban ilgili Bilgiler
yeni makale» VEDA HUTBESİ
Hurafeler
yeni makale» SiHiR = BÜYÜ
yeni makale» Çaput Bağlamak
yeni makale» MUSKA
yeni makale» Mum Yakmak
yeni makale» Kurşun Dökmek
yeni makale» Fal Açmak
yeni makale» Günlerin Uğursuzluğu


www.islamanahtari.tr.gg

1-Âfetü’l ilmi en nisyanü: İlmin afeti unutmaktır.
************************
2
-Ettuhuru şatru’l iman: Temizlik imanın yarısıdır.
************************
3-A’kilhâ ve tevekkel: (Deveyi) bağla ve tevekkül et.
************************
4-Sûmû tesihhû: Oruç tutun, sıhhat bulun.
**********************
5-Es-salâtü imâdü’d dini: Namaz dinin direğidir.
*************************
6-Talebü’l helali cihadün: Helal peşinde koşmak cihaddır.
******************************
7-El-kelimü’t tayyibetü sadakatün: Güzel söz sadakadır.
***************************
8-El cennetü tahte zılâli’s süyuf: Cennet kılıçların gölgesi altındadır.
*************************
9-El mecalisü bi’l emaneti: Meclislerdeki sözler emanettir.
***************************
10-Ed-dellü alel hayri kefailihi:Hayra vesile olan yapan gibidir.
****************************
11-El cennetü dâr-ül eshıya: Cennet cömertler yurdudur.
*************************
12-Es- savmü nısf’us sabr: Oruç sabrın yarısıdır.
************************
13-Es sabru nısf’ul iman: Sabır imanın yarısıdır.
***********************
14-Et tebessümü sadakatun: Tebessüm etmek sadakadır.

************************
15-Es sabru miftahul ferec: Sabır, başarının anahtarıdır.
************************
16-Es sabru ınde sadmetül ula: Sabır, musi,betin ilk anındakidir.
************************
17-Efdalü’l ibadeti edvamuha: İbadetin efdali devamlı olanıdır.
************************
18-El Kur’anü hüved deva: Kur’an, sırf devadır.
************************
19
-Men samete reca: Dilini tutan kurtuldu.
************************
20-Re’sü’l hikmeti mehafetullah: Hikmetin başı Allah korkudur.
************************
21-El idetü atiyyetün: Vaad edilen verilmelidir.
************************
22-Ed duaü silahu’l mümin: Dua müminin silahıdır.
************************
23-İsmah yusmah leke: Müsamaha et ki sende göresin.
************************
24-Es salatü nur’ul mümin: Namaz müminin nurudur.
************************
25-En nedametü tevbetün: Pişmanlık tövbedir.
************************
26-El mescidü beytü külli takiyyin: Mescid, takva sahiplerinin evidir.
************************
27-Ed dinü en nasiha: Din nasihattir.
************************
28-Ed duaü hüvel ibadetü: Dua ibadettir.

 

************************
29-El cümuatü haccü’l mesakin: Cuma fakirlerin haccıdır.
************************
30-Hüsnü’s suali nısfu’l ilim: Güzel soru, ilmin yarıdır.
************************
31-Es selamü kable’l kelam: Önce selam, sonra kelam.
************************
32-İzâ gadibte fe’skut: Öfkelendiğinde sus.
************************
33-Kesretü’d dahiki tumitül kalb: Çok gülmek kalbi öldürür.
************************
34-Es savmu cünnetün: Oruç kalkandır.

35-Es subhatü temneu’r rızk: Sabah uykusu, rızka engeldir.
************************
36-El hamrü ummü’l habais: İçki, kötülüklerin anasıdır.
************************
37-Zina’l uyûni en nazaru: gözlerin zinası bakmaktır.
************************
38-El kanâatü mâlün la yenfedü: Kanaat bitmez bir sermayedir.
************************
39-El hayaü minel iman: Hayâ(utanma duygusu) imandandır.
************************
40-El mer’ü ala dini halilihi: Kişi, arkadaşının dini üzeredir.
www.islamanahtari.com
huzurlu adresiniz

COCUK SAHIBI OLMAK

Çocuk sahibi olmak
Sual:
Çocuk olmamasının sebepleri nelerdir?
CEVAP
Çocuk olmaması, bazıları için en büyük sıkıntı ve problemlerinin başında geliyor. Aile huzursuzluğundan tutun boşanmalara kadar gidiyor. Kusur bazen kadında bazen de erkekte olur. Bazen her ikisinde de olabilir.

Çocuk olmamasının sebeplerinin başında daha çocukken geçirilen hastalıklar, psikolojik rahatsızlıklar, yanlış ve zararlı beslenme, aşırı sıcağa soğuğa dikkat etmeme yüzünden bedende meydana gelen tıbbi arızalar gelir. Çocuğu olmayan eşler bu arızaya çok büyük ihtimalle daha çocukluklarında, gençliklerinde yakalanmışlardır.

Bir kısmı da yanlış beslenme yüzünden yakalanmış olabilir. Çünkü hadis-i şerifte buyuruluyor ki:
(Gelin, ilk hafta yoğurt, ayran, sirke, turşu ve ekşi yememelidir! Bunlar çocuk olmasına engel olabilir. Sirke yiyen kadının hayz görmesi zahmetli olur ve hayzı düzensiz olur. Ekşi elma yemek hayz kanını keser. Bu da başka bir hastalık meydana getirir.)

Bir kısmı da, evliliğin başında, birkaç sene çocuğumuz olmasın diye aldıkları yanlış tedbirlerle, sonraki senelerde çocuklarının olmamasına zemin hazırlarlar.

Çocuk olmama sebepleri iyi araştırılmalı. Şuna da inanılmalı ki, tıp çok ilerlediği halde hâlâ eksiklikleri vardır. Yanlış tedavilerin ve bilinçsizce kullanılan ilaçların zararları çoktur. Tedavide çok hassas olunmalı, gelişigüzel ilaç kullanılmamalı. Hele kocakarı ilaçlarını ehil bir doktora sormadan kullanmamalı.

Uzman doktorların, kısırlık sebepleri ve önleyici tedbirleri hususundaki yazıları şöyledir:

İNFERTİLİTE (kısırlık)
Eşlerin çocuk sahibi olma arzularına rağmen bir yıl içerisinde hamilelik elde edilmemesine infertilite (kısırlık) adı verilmektedir. Korunmayan çiftlerin %85’inde bir yıl içerisinde hamilelik oluşması beklenir. İnfertilite %30-40 arasında erkek, %40-50 arasında bayana ait nedenlerle ortaya çıkmaktadır. Çiftlerin %25’inde erkek ve kadın faktörü birlikte bulunmaktadır. %10-15’inde tüm araştırmalara karşılık infertiliteyi açıklayabilecek bir neden bulunamamaktadır.

İlk ziyarete eşlerin birlikte katılması ve değerlendirilmesi tedavi yönünden oldukça önemlidir. Çocuk arzusuyla başvuran çiftlerin doktoruna ve merkezine tam bir güven içinde olması, hiçbir şey saklanmaması, sorulara açık yüreklikle cevap verilmesi ve hiçbir konunun utanma duygusuyla gizlenmemesi gerekir.

Kadının muayenesi sadece üreme organlarının değil tüm vücudun değerlendirilmesine yönelik olarak yapılır. Bazı hormonal hastalıklar (tiroid bezi ve şeker hastalığı gibi) üreme organlarının fonksiyonunu yakından etkilemektedir. Muayenede tespit edilecek ek rahatsızlıklar tedavi öncesinde ortadan kaldırılmalıdır. Kadında mevcut olabilecek mikrobik-iltihabı rahatsızlıklar yapılacak tetkiklerle tanımlanarak tedavi edilmelidir. Bu nedenle rahim ağzından ve vajenden örnekler alınarak inceleme yapılır.

Kadına ait infertilite nedenleri:

Tüplere ait nedenler
Hamilelik oluşabilmesi için spermlerin (erkek hücresi) rahim ağzı ve rahim içini geçerek tüplerden yumurtaya ulaşması gerekmektedir. Bu nedenle tüplerin açıklığını ve görevlerini yerine getirme yeteneğine sahip olup olmadığı gösterilmelidir. İnfertilite nedenlerinin yaklaşık %35 ini tüplere ait bozukluklar oluşturmaktadır. İlaçlı rahim filmi (HSG) tüplerdeki tıkanıklığı ve oluşmuş hasarı gösterebilir. HSG filminde bir bozukluk varsa tanı amaçlı laparoskopi önerilebilir. Tüpler kapalı, hasar görmüş veya yapışık bulunursa cerrahi olarak düzeltilebilir. Ancak ameliyat ile sonuç alınamayacağı düşünülüyor ise tüp bebek yöntemi tedavide en iyi alternatiftir.

Yumurtlama problemleri
Düzensiz ve anormal yumurtlama, kısırlığı oluşturan nedenlerin ortalama %5-25 ini oluşturur. Normal koşullarda her ay yumurtalıklardaki yumurtalardan bir tanesi gelişip büyüyerek çatlar ve yumurtlama (ovulasyon) meydana gelir. Yumurtlamanın olmaması âdet düzensizlikleri ve infertilitenin en önemli nedenidir. Bir bayanda yumurtlamanın olmadığı ya da âdet görse bile ovulasyonsuz seyrettiğini gösterebilmek için bir takım testler yapılır.Yumurtalıkların rezervi ve ilaç uyarısına verecekleri cevap âdetin 2. veya 3. günü yapılacak hormon testleri ve ultrasonografik görüntü ile tespit edilebilir. Yumurtlama olmadığı tespit edilirse ilaç tedavisi ile yumurtlama sağlanabilir.

- Rahim kaynaklı problemler
- Karın iç zarı ile ilgili problemler (Endometriozis)

Genellikle yumurtlama âdetin ortalarına rastlar. Eşlerin bu dönemlerde bir arada olmaları döllenmenin şansını artırır. [Yani, kadınlarda iki âdet arasındaki temizlik süresinin ortasında yumurtlama olur. Bu günlerde eşler birada olursa çocuk olma ihtimali yükselir. Mesela temizlik günü 14 gün ise 6-8. günler arasında yumurtlama şansı yüksek demektir.]

Yaş faktörü
Normal şartlarda korunmayan bir çift için evliliğin birinci yılında hamile kalma şansı %85’tir. İkinci yılında, birinci yıl gebe kalamayan %15 oranındaki kadınların %10’u da ikinci yıl gebe kalır. [İkinci yıldan sonra gebe kalınmazsa, eşlerin kısırlık tedavisi görmeleri gerekir.] İlerleyen yıllarda bu oran giderek düşer. Kadınlarda yaş ilerledikçe gebelik şansı da giderek azalır, 40 yaş ve üzerinde gebe kalma oranı %10’un altına düşer. Yumurtalar gelişse ve ovulasyon meydana gelse de, yumurtaların kolayca döllenebilmesi oldukça güçtür.

Açıklanamayan (izah edilemeyen) infertilite
Ancak bazen çiftlere yapılan tüm testler normal bulunmaktadır. Bu durumda açıklanamayan yani izah edilmemiş infertiliteden bahsedilir. Öncelikle aşılama tedavisi denenir. Aşılama tedavileri başarısız olduğunda infertilite sebepleri yeniden değerlendirilerek tüp bebek gibi diğer yardımcı üreme teknikleri uygulanabilir.

Erkeğin değerlendirilmesi
Erkeklerin muayenesi gerektiğinde üroloji uzmanı tarafından yapılmaktadır. Öncelikle yapılması gereken semen analizidir. Ardından gerekiyorsa hormon tetkikleri, mikrobiyolojik ve serolojik testler, ultrasonografi yapılabilir. Erkek infertilitesi tedavisinde son yıllarda uygulanan teknikler ile hızlı bir ilerleme kaydedilmiştir. Özellikle mikroenjeksiyon tekniği, daha önceden tedavi edilmeyen erkeğe ait birçok infertilite faktörüne çözüm getirmiştir.

Erkeğe ait infertilite nedenleri:
-
Hormonal bozukluklar
- Genetik bozukluklar
- Sebebi bilinmeyen
- Varikosel
- Kriptorşidizm (inmemiş testis)
- Sperm taşıyıcı kanallara ve organlara ait nedenler
- İmminolojik (bağışık sistemine ait) nedenler
- Kullanılan ilaçlar, aşırı sıcak ortam, sistemik hastalıklar

Teknolojideki tüm ilerlemeler sayesinde, üreme tedavisinde elde edilen inanılmaz gelişmeler çocuk sahibi olamayan çiftlere yeni umutlar sunmaktadır.

Yapılan tetkik ve tedaviler sonucunda ilaç tedavisi yetersiz kalacak olursa tüp bebek ve mikroenjeksiyon metotları ile çocuk sahibi olunabilir. Bu iş ile ilgili olarak güvenilir hastanelerin tüp bebek merkezlerine müracaat edilebilir. Türkiye Hastanesi’nde de bu işlemleri yapacak kadro bulunmaktadır.

Yukarıda yazılan rahatsızlıklara yakalanmamak için:
Kız çocuklarını dünyaya geldikleri andan itibaren üşütmemeli, alt temizliğine dikkat etmeli. Altı ıslak bırakılmamalı. 6 ayda bir idrar tahlili yapılmalı. En ufak bir akıntıda, idrar kaçırmada, idrar yanmasında hekime gitmeli.

Çocukluk çağında geçirilen kabakulakta eğer hastalık testisleri, kızlarda yumurtalıkları tutmuş ise üreme hücrelerini tahrip ederek kısırlığa yol açabilir. Bu hastalıktan korunmak için kabakulak aşısı yapılmalıdır. Eğer kız çocukları genital bölge tüberküloz hastalığına yakalanmış ise tüplerde tıkanma yapabilir. Rahimde yapışıklıklar yaparak çocuk olmasına engel olabilir. Mantar hastalıkları da akıntı, spermde tahribat yapabilir. Üreme organlarındaki en ufak şikayette hekime gitmek iyi olur.

Çocukluktan itibaren dikkat edilecek hususlar (Kızlar için)
1-
Bebeklik döneminden itibaren üşütmeyecek.
2- Dondurma, soğuk meşrubat, kola gibi soğuk şeyler yiyip içmeyecek.
3- Kabakulak, kızamıkcık, kızamık, verem aşıları yapılacak.
4- Alkol, sigara içilmeyecek.
5- Banyo yapılırken üşütülmeyecek. Özellikle özür halinde iken denize girip üşütülmeyecek.
6- Acılı baharatlı gıdalardan fazla yemeyecek. Kışın üşütmeyecek, özellikle yumurtalıklar korunacak.
7- Ateşli hastalıklarda mutlaka hekime gidecek.
8- Evli gençler birbirini kırmayacak, üzmeyecek. Beslenmesine dikkat edecek. Hastalıklardan korunacak.

Çocukluktan itibaren dikkat edilecek hususlar (Erkekler için)
1-
Kabakulak, kızamıkcık, kızamık, verem aşıları yapılacak.
2- Alkol, sigara içilmeyecek. [Bunlar bazı erkeklerde iktidarsızlık sebebidir.]
3- Erken yatıp erken kalkılacak.
4- Acılı baharatlı gıdalardan fazla yemeyecek. Kışın üşütmeyecek.
5- Testisler darbelere karşı korunacak. Ateşli hastalıklarda mutlaka hekime gidilecek. Sünnet dikkatli yapılacak.
6- Evli gençler birbirini kırmayacak, üzmeyecek. Beslenmesine dikkat edecek. Hastalıklardan korunacak.

Evliliğin ilk yıllarında
Evliliğin ilk yıllarında bilinçsizce yapılan doğum kontrolleri ileride çocuk olması üzerinde zararlı olabilir. Rahim içi araçları steril konulmazsa iltihaplanmaya, yabancı cisim reaksiyonuna yol açabilir. Doğum kontrol hapları hormonal dengeyi etkileyebilir. Yeni evlilerin hemen doğum kontrolü uygulamaması iyi olur.

Aşırı üzüntü, stres, sinir sistemini bozar
Stres hem hormon dengesini bozar hem de eşler arasındaki cinsel hayatı etkiler. Eşler tam boşalamaz, zevk almaz, temaslar işkence halini alır. Bu durumda hem yumurtlama hem de sperm yapımı etkilenir. Stresin etkisi ile erken boşalma olabilir. Yine stresten dolayı uterus hareketleri artar ve yumurtayı atabilir. Erken boşalmaya bağlı yeterli sayıda sperm rahime gitmeyebilir. Onun için eşlerin stressiz, sıkıntısız, sakin ortamlarda ve istekli oldukları zamanda birlikte olmaları gerekir.

Bünyenin çocuk tutmaması
Bünyenin çocuk tutmaması denen şey hormon yetersizliğinden veya rahim ağzının tam kapanmamasından dolayı çocuğun düşmesidir. Bu şekilde olan çiftler evvela hormonlarının durumunu öğrenecekler. Bir bozukluk var ise tedavi ettirecekler. Rahim ağzının durumu mutlaka kontrol edilecek. Darlık, yetmezlik, enfeksiyon var mı diye bakılacak. Yatak istirahatı yapılacak. Strese girmek, sinirlenmek, ağır kaldırmak, fazla çalışmak olmayacak. Bu ailelerde bir de genetik tarama yapılıp kromozomal bozukluk var mı diye bakılmalı.

Kısırlığa dair alametler görülünce
Acılı baharatlı yiyecekler, çok soğuk içecekler, yasaklanmalı. Hiç bir zaman ezbere ilaç kullanmamalı. Ezbere kullanılan yanlış ilaçlar, yumurta ve sperm üzerine zararlı etkide bulunabilir. Özellikle böbrekleri ve yumurtalıkları üşütmek, testislere darbe gelmesi kısırlığa yol açabilir.

Çocuk olmuyorsa
Yukarıdaki bilgilere uyulduğu halde evli çiftler çocuk sahibi olamamış ise kesinlikle ezbere ilaç kullanmamalı, komşu tedavilerine rağbet etmemeli. Aksi halde tedavi zorlaşır veya imkansız hale gelir. Bu hastalıklar artık kısırlık merkezi bulunan tam teşekküllü hastanelerde yapılmaktadır. Böyle bir merkeze bağlanmalı sistematik bir şekilde kısırlık sebepleri araştırılmalı. Hastaya en uygun tedavi metodu seçilmeli. Tüp bebek merkezleri içinde kadrosu iyi, güvenilir yerlere gitmelidir.

Bunlara rağmen hiçbir tıbbi arıza olmasa bile çocuk olmayabilir. Çocuk da bir rızktır. Rızkı veren Allahü teâlâdır. Dilerse verir dilerse vermez.

Çocuk da bir rızktır
Sual:
Eşimde ve bende çocuk olmaması için hiçbir tıbbi engel olmadığını doktorlar söylüyorlar. Buna rağmen çocuğumuz olmuyor. Eş dost yüzünden, yani onların dedikoduları yüzünden sıkıntı yaşıyoruz. Bunda bizim suçumuz olmadığı halde, bu da kaderden midir?
CEVAP
Her şey takdir iledir. Kaderin, iyisi, kötüsü, tatlısı, acısı, hep Allahü teâlâdandır. Kader, Allahü teâlânın, olacak şeyleri ezelde bilmesidir. Kaza, kaderde bulunan şeyleri, zamanı gelince yaratmasıdır.

Çocuk olması veya olmaması da takdire bağlıdır. Allahü teâlâ, takdirine göre sebepler yaratmaktadır. Sebeplere yapıştıktan sonra, yani tıbbi bir engel kalmadıktan sonra eşler dua eder, (Ya Rabbi, çocuk hakkımızda hayırlı ise, bize nasip eyle) derler. Dua kabul olursa çocuk olur. Çocuk olması için tedbir almak ve sebeplere yapışmak lazımdır. Mesela tıbbi yasakları çiğneyip de, suçu kadere yüklemek doğru değildir.

Çocuk istemek normaldir. Ancak her çocuk mutlaka hayırlı olur mu? Çok az da olsa, çocuk bir kimsenin dünya ve ahiret felaketine sebep olabilir. Ne olursa olsun çocuk olmasını değil de, mutlaka hayırlı olanını istemelidir. Hayırsız bir evlat yerine çocuksuzluğu tercih etmelidir!

Esas hayat, ahiret hayatıdır. Muhteşem bir hayat sürülse de, dünya geçicidir. Akıllı, ahiretini düşünüp, (Ya Rabbi çocuk hakkımda hayırlı ise nasip et) diye dua eder.

Ahir zamanda çoluk çocuk sahibi olmamak daha iyidir. İmam-ı Gazali hazretleri buyuruyor ki:
Peygamber efendimiz, (İkiyüz yılından sonra, sizin en iyiniz, hafifülhâz olandır) buyurdu. Hafifülhâz nedir, dediklerinde, (Hanımı ve çocuğu olmayandır) buyurdu. (Ebu Ya’la)

Seyyid Abdülhakim Arvasi hazretleri de (Bu zamanda çocuğu olmayan şükür secdesi yapsın) buyurmuştur.

Kur'an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
(Hoşlanmadığınız şey sizin iyiliğinize; sevdiğiniz şey de, kötülüğünüze olabilir. Siz bilmezsiniz, Allah bilir.) [Bekara 216]

Çocuğun olması, nimet olduğu gibi büyük tehlike de olabilir. Kur'an-ı kerimde çocuk için (fitne) buyuruluyor. Buradaki fitne, imtihan demektir. Çocuk imtihanından yüzümüzün akı ile çıkmak kolay değildir. Onun için daima hakkımızda hayırlı olanı istemeliyiz!
(Hadika)

Çocuk sahibi olmak isteyenler veya herhangi bir dileği olanlar şunları yapmalıdır:

1-
İstiğfar okumalı. (Malım çok, ama çocuğum olmuyor. Ne yapayım?) diyen kişiye, bir sahabi istiğfara devam etmesini söyledi. O da günde 700 defa istiğfar okurdu. Nihayet on çocuğu oldu. Hasan-ı Basri hazretlerine, kıtlıktan, fakirlikten, çocuğunun olmadığından şikayette bulunuldu. Hepsine de istiğfar etmesini söyledi. Sebebi sorulunca, Kur’an-ı kerimden üç âyet-i kerime okudu. Meali şöyle:
(Çok affedici olan Rabbinize istiğfar edin ki, gökten bol yağmur indirsin; size, mal ve oğullar ile yardım etsin, sizin için bahçeler, ırmaklar versin.) [Nuh 10-12]

Çocuklarını idarede sıkıntı çeken bir sahabiye Peygamber efendimiz, (Neden istiğfar etmiyorsun? Ben günde yüz defa istiğfar ederim) buyurdu. İstiğfar edileceği zaman yüz defa (Estağfirullah min külli ma kerihallah, Estağfirullah elazim ellezi la ilahe illa hüvel hayyel kayyume ve etubü ileyh) demeli ve manasını düşünerek söylemeli. Manası şöyledir: (Razı olmadığın şeylerden yaptıklarımı affet ve yapmadıklarımı yapmaktan koru. Kendisinden başka ilah bulunmayan hay, kayyum ve azim olan Allah’a istiğfar eder ve günahlarıma pişman olup Ona sığınırım.) [Azim, zatı ve sıfatları kemalde, Hay, ezeli ve ebedi bir hayatla diri olan, Kayyum, zatı ile kaim olan, yarattığı her şeyi varlıkta durduran demektir.]

2-
Dileğine kavuşmak için, iki rekat namaz kılıp, sevabını Silsile-i aliyye denilen âlimlerin ruhuna hediye etmeli, bunların hürmeti için diye dua etmeli. Mesela, “Ya Rabbi, hayırlı bir çocuk nasip eyle” diye dua edip, “Bu duamı silsile-i aliyye büyükleri hürmetine kabul eyle” demeli. (Mekatib-i şerife)

Sabah ve yatsı namazından sonra silsile-i aliyyenin isimlerini, sonra Fatiha okuyarak ruhlarına gönderip, onları vesile ederek yapılan dua kabul olur. Tecrübe edilmiştir.

3-
Âyât-i hırz, usulüne uygun okunur ve yanında taşınırsa, murat hasıl olur.

4-
Adakta bulunmalı. Mesela, (Şununla evlenirsem, sevabı Seyyidet Nefise hazretlerine olmak üzere, Allah için, üç Yasin okumak nezrim olsun) denince, bu dileğin kabul olduğu tecrübe edilmiştir.

5-
Dua izinli okunmalı! Bir hacetin hasıl olması için dua okunurken, tesir etmesi, üstadın izni ile okumalı. Üstad vefat etmişse, kitabından öğrenip okumak da izin almak olur. İzin alan, izin verenin vekili olur. Vekilin okuması, üstad gibi tesirli olur.

6-
Bir dileği olan aşağıdaki duayı okumalıdır. Kör bir zat gelip, (Ya Resulallah! Allahü teâlâya dua et, gözlerim açılsın) dedi. Peygamber efendimiz de, (Kusursuz bir abdest al! Sonra, ya Rabbi! Sana yalvarıyorum. Sevgili Peygamberin Muhammed aleyhisselamı araya koyarak, senden istiyorum. Ey çok sevdiğim Peygamberim Muhammed aleyhisselam! Seni vesile ederek, Rabbime yalvarıyorum. Senin hatırın için kabul etmesini istiyorum. Ya Rabbi, bu yüce Peygamberi bana şefaatçı eyle! Onun hürmetine duamı kabul et) duasını okumasını söyledi. O da, abdest alıp dua etti. Hemen gözleri açıldı. [Tirmizi]

Bu duayı okuyanlar, maksatlarına kavuşmuşlardır.


Namaz kılmayanın, haram işleyenin ve kalbi gafil olanın duası kabul olmaz. Ehl-i sünnet itikadında olmayanın okuması fayda vermez. Hak teâlâ, her şeyi bir sebep ile yaratmaktadır. Bir şeye kavuşmak isteyen, o şeyin sebebine yapışmalıdır. Rabbimiz, insana sıhhat, şifa vermek için, dua etmeyi, sadaka vermeyi ve ilaç kullanmayı sebep yapmıştır.

Duanın kabul olması için
Duanın kabul edilmesi için bazı şartlar vardır. Duanın kabul edileceğinden şüphe etmemeli, şartlarına riayet edilip edilmediğinden şüphe etmelidir. Gereken şartlara riayet etmeden duanın kabul edilmesini beklemek uygun olmaz.

Önce çalışmak, sonra dua dinin esası!
Kabul edilir ancak, çalışanın duası!

Duanın kabul edilmesi için şartlardan bir kısmı şöyle:
* Haram lokmadan sakınmalıdır!

* İtikadı düzgün olmalıdır.

* Dualarım niçin kabul olmuyor dememelidir.
Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Allahü teâlâ, duanızı kabul eder. Dua ettim, hâlâ duam kabul olmadı diye acele etmeyiniz! Allahü teâlâdan çok isteyiniz! Çünkü kerem sahibinden istiyorsunuz.) [Buhari]

İstenilen şeyin olmaması, duanın kabul olmadığını göstermez. Onun için duaya devam etmelidir! Duanın kabulünün gecikmesinin başka sebepleri de vardır. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Mümin dua edince, Allahü teâlâ, Cebraile, "Ben onu seviyorum, isteğini hemen yerine getirme!" Facir, [günahkâr] dua edince de "Ben onun sesini sevmiyorum. İsteğini hemen yerine getir" buyurur.) Şu halde, duanın kabulünün gecikmesi zararlı değildir.

* Bela gelmeden önce çok dua etmelidir.


* Duaya hamd ve salevatla başlamalıdır.

* Yalvararak dua etmelidir.

* Sebeplere yapışmadan istemek kuru bir temennidir.
Hadis-i şerifte buyuruldu ki: (Çalışmadan dua eden, silahsız harbe giden gibidir.) [Deylemi]

* Günah işlemeyen dil ile dua etmelidir.
Peygamber efendimiz, (Allahü teâlâya günah işlemeyen dil ile dua edin) buyurdu. Böyle bir dilin nasıl bulunacağı sual edilince, (Birbirinize dua edin! Çünkü ne sen onun, ne de o senin dilinle günah işlemiştir) buyurdu. [Tergibüs-salât]

* İsm-i a’zam ve esma-i hüsna ile dua etmelidir.

Duayı yalnız namazlardan sonra ve belli zamanlarda yapmak mekruhtur. Her fırsatta dua etmelidir! Bilhassa şerefli vakitleri ve şerefli halleri kaçırmamalı, fırsat bilmelidir!

Duanın makbul olduğu zamanlar
Ezan okunurken ve ezan ile kamet arasında yapılan dua. Kur’an okunurken, Kur'an-ı kerim hatmedilince, Kâbe-i şerifi görünce, yağmur yağarken, düşmanla karşılaşınca, zulme uğrayınca, cemaat halinde iken, farz namazlardan sonra, kalbinde incelik hissettiği an, Esma-i hüsna ile, ism-i a'zam ile dua edince, seher vakti, yalvararak dua etmek, Bid’atlerden sakınmak, gafil olmamak, uyanık olmak, helal yemek, haramlardan kaçmak, Cuma günü ve gecesi, Recebin ilk, Şabanın 15. gecesi, Bayramın birinci geceleri, Arefe günü, Ramazan gün ve geceleri, iftar zamanı edilen dualar makbuldür.

Hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki:

(Ezanla kamet arasında dua makbuldür.) [Tirmizi]

(Kur'anı hatmedenin duası makbuldür.)
[Beyheki]

(Rikkat halinde duayı ganimet bilin.)
[Deylemi]

(Hac yapanların, duaları kabul olur.)
[Taberani]

(Kur’an ve ezan okunurken, düşman ordusuyla karşılaşınca, yağmur yağarken, zulme uğrayınca dualar kabul olur.)
[Taberani]

(Bir cemaatten bir kısmı dua eder, ötekiler de amin derse o duayı, Allah kabul eder.)
[Hakim]

(Beş vakit namazlardan sonra yapılan dua kabul olur.)
[Buhari]

(İsm-i a’zamla edilen dua makbuldür.)
[İbni Mace]

(Her gece seher vakti, Allahü teâlâ buyurur ki: İstiğfar eden yok mu, affedeyim. İsteyen yok mu, vereyim, duasını kabul edeyim.)
[Müslim]

(Allahü teâlâya yakararak edilen dua makbuldür.)
[Ebu Ya’la]

(En efdal dua, Arefe günü yapılandır.)
[Beyheki]

(Şu beş gecede yapılan dua kabul olur: Regaib, Berat ve cuma gecesi ile Ramazan ve Kurban bayramının birinci gecesi.)
[İbni Asakir]

(Bid'at ehlinin duası kabul olmaz.)
[İbni Mace]

(Gafletle yapılan dua kabul olmaz.)
[Tirmizi]

(Bir lokma haram yiyenin, kırk gün duası kabul olmaz.)
[Taberani]

7- Hacet namazı kılmalı.

[Namaz - Abdest bölümündeki
Hacet namazı <<tıklayınız<<< yazısında, bu namazın nasıl kılınacağı hakkında bilgi var.]

Erkek çocuk olması için:
Duanın kabul olması hakkında yazıda bildirdiğimiz gibi düzgün itikada sahip olup, haramlardan kaçıp, dinimizin emrine uyanın ve şartlarına uygun dua edenin duası muhakkak kabul olur. Böyle salih bir kimse, yatağa girince, önce İhlas suresini okur. (Ya Rabbi, bana bir oğul ihsan edersen ismini Muhammed koyacağım) der. Böyle dua edenin, Allahü teâlânın izniyle erkek çocuğu olur.
(Şir’a şerhi)

Yine aynı kitaptaki hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Hanımı hamile iken, elini onun karnına koyup, “Bismillahi ahadis samed ellezi lem yelid ve lem yuled. Ya Rabbi, bu çocuğun ismini Muhammed aleyhisselamın hürmetine, Muhammed koydum” derse, bu çocuk erkek olur.)

Yine aynı kitapta, (Kadın, hayzdan temizlendikten sonra beş gün içinde hamile kalırsa, çocuğu erkek olur. Beşinci günden sekizinci güne kadar olursa kız olur) deniyor.

Sual: S. Ebediyye’de ahir zamanda çoluk çocuk sahibi olmamanın daha iyi olduğunu bildiren bir hadis-i şerif naklediliyor. Bu zamanda, ikiden fazla çocuk sahibi olmak caiz değil mi?
CEVAP
Ahir zamanda çocukları İslam terbiyesi ile yetiştirmek çok zordur. Çocuk çoğaldıkça bu zorluk artar. Terbiye edebilecek olan istediği kadar çocuk sahibi olur.

 
 

SAAT

 
 
  Sık Kullanılanlara Ekle
site içi özel arama (islam anahtarı )

Üye Girişi


Kullanıcı Adı:

Şifre:

Şifremi unuttum

kayıt ol

 

 
 
 
 

DUYURULAR

 

Duyuru Panosu

Kullanıcılarımız toplam 13224 mesaj gönderdiler
Toplam 473 kayıtlı kullanıcımız var
Son kaydolan kullanıcımız: bekir öztürk
üyemiz olmak için
buraya tıklayın
forumda sınırsız
paylaşıma
katılın

 

 

 
 

mediaplayer

Kur'an-ı Kerim Ziyafetleri
islamanahtarı radıo
radyo ve tv yayınları
ezgiler
şiirler
namaz öğreniyorum
mehter marşları
Belgeseller
filmler
klipler
tiyatrolar
kutsal yolculuk hacc
mealler
tefsir dersleri
kur'an öğreniyorum
İlahiler
ezan-ı muhammedi
nakşibendi cemaati
islami videolar
mübarek geceler
sevgili peygamberim
ilahi ve kasideler
hutbeler
eshab-ı kiram serisi
evliyalar serisi
silsile-i aliyye
cennet ve cehennem

 

 
 

menü




HZ.MUHAMMED (S.A.V)
Sitene Ekle
 
http://www.islamanahtari.com/ Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol