Evlenecek kimseler -erkek olsun, kadın olsun- evlilik sorunlarını bilmeli ve kendilerini ona göre hazırlamalıdırlar.
Bekârın yuvası olmaz. Yuvası olmayınca da yuva ile ilgili bilgilere lüzum görmezler. Fakat evlenince durum değişir. Sıradan bir evlilik değil de, mutlu bir evlilik hayatı yaşamak isteyenler, bu hususta bilgi sahibi olmalıdırlar. Örneğin bir kadın evlilik hayatında mutlu olmak istiyorsa, kocasını mutlu etme yollarını bilmelidir. Erkek de böyledir. Evlilik hayatında mutlu olması, hanımını mutlu kılmasına bağlıdır. Hanımını rahat ettirdiği sürece kendisi de rahat olur, huzur içinde yaşarlar.
Günümüzde kimilerinin düşündüğü gibi evliliği sadece duygusal bir sevişmeden veya cinsel ilişkiden ibaret sanmamalıdır. Böyle düşünenler evlilik hayatında mutlu olamazlar. Zaten böyle evlilikler kısa ömürlü olur. Yahut da sıradan, mutsuz bir evlilik olur.
Birbirine yabancı iki şahsın yapacağı evlilik, ömür boyu mutluluk yuvalan olduğu gibi, üreyerek büyüyen bir ailenin temeli, hatta gelecek devletin temel taşlarından biridir. Çünkü devlet ailelerden meydana gelir. Bir devletin idaresi ve sayısız sorunları, basit bir aile idaresinin ve sorunlarının devamıdır. Devlet idaresi kolay olmadığı gibi, aile idaresi de kolay değildir. Evlenen kimseler bu sorunları bilmeliler, kendilerini ona göre hazırlamalılar. Evlilik hayatını gelişi güzel değil, bilinçli yaşamalılar.
Evlileri mutlu kılan şeylerin başında eşlerin güzel geçinmeleri gelir. Evlilik eşlere mutluluk getirirse güzeldir. Üzüntü veriyorsa kadına işkence, erkeğe azap olur.
Evlenen çiftler daha güzel ve daha üstün bir hayata kavuşacaklarını hayal ederler. Özellikle genç kızlar ve kadınlar... Ne yazık ki, bu hayaller her zaman gerçekleşmez.
Yeni evliler evliliğin verdiği heyecanla birbirlerine saygı gösterir, sevimli gözlerle bakarlar ve birbirlerini kırmamaya çalışırlar. Geçimsizliği hatırlarına bile getirmezler. Günler, haftalar ve aylar geçtikçe kimi evlilerde ateşli heyecanlar söner, tabiatlarındaki çatlaklar meydana çıkar, gözükür, sevgi çiçekleri solar ve diken gibi batan kötü huylar meydana çıkar. Artık imalı sözler, dargın bakışlar, kinci davranışlar, surat asmalar, çekişmeler birbirini kovalar. Bazen bu hal ayrılığa kadar gider.
Evlileri mutsuz kılan şeylerin başında geçimsizlik gelir. Bir çok ailede eşlerin en çok yakındıkları şey budur. Bundan yakınmakta da haklıdırlar. Zira evlilik hayatında en çok istenilen şey güzel geçimdir. Bu olmazsa evlilik neye yarar.
Aralarında uyum sağlayamayan eşler birbirine kahreder, kadere küser, ümitsizliğe düşerler, hayatları zehir olur. Halbuki uyuşmazlığa sebep olan hal ve davranışlarını anlamaya çalışsalar, kusurlarını görür ve düzeltirler. O zaman rahatça anlaşır, aralarında uyum sağlar, güzelce geçinirler ve mutlu yaşarlar. Evlilik yuvasında mutluluğun kaynağı güzel geçinmek olduğu gibi, mutluluğu yıkan şey de geçimsizliktir. Allah evlileri bundan korusun.
Ailede asıl olan ve beklenilen, güzel geçinerek mutlu olmaktır. Geçimsizlik sonradan meydana çıkan sebeplerden kaynaklanır. Bunları bilir ortadan kaldırırsak, yahut bu gibi hallere meydan vermezsek, huzurumuzu bozmadan yaşarız. Bunları aşağıda sıralıyorum