Herkes vasiyetini hazırlamalıdır
Sual: Vasiyet nasıl yazılır, dinimizde hükmü nedir? CEVAP Her Müslüman, ölmeden önce vasiyetini yazmalıdır. Vasiyeti, ölüm hastalığında yazmak vacip; sıhhatte iken yazıp, yanında taşımak müstehaptır.
Vasiyette evladına, ahbabına son nasihatini yapmalıdır. Kendinde hakkı bulunanlarla helalleşmelerini, alacaklarını, vereceklerini, borçlarının ödenmesini, iskat yapılmasını, hac borcu varsa vekil gönderilmesini istemeli; cenaze hizmetindeki ve definden sonraki isteklerini bildirmelidir. Hanımına olan Mehr-i müeccel borcunun ödenmesi için vasiyet etmelidir. Bu isteklerinin yapılması için, adil iki şahit yanında bir vasi seçmelidir.
Ölmüş müminlerin ruhları birbirlerini ziyaret ederler. Bilhassa, cuma gecelerinde konuşurlar. Ölenin ruhu göğe çıkınca, müminlerin ruhları gelip, dünyada tanıdıklarını sorarlar. Vasiyet etmeden ölenlerin ruhlarına konuşmak için izin verilmez. (Feraid-ül-fevaid)
İskat için fidye Namazları kaza etmeden ölüm hâli gelen kimseye, bu namazların iskatı için, bırakacağı maldan fidye verilmesini vasiyet etmek vacip olur. Vasiyet etmezse, velisinin, hatta yabancının kendi malından iskat yapması caiz olur.
Hacca gidemeyen zenginin, hac parasını bırakarak, başkasının gönderilmesi için vasiyet etmesi vaciptir. Malı olmayan meyyit [ölü], ölmeden önce, devir yapılmasını vasiyet ederse, velinin devir yapması gerekmez. Meyyitin kefaretlerini iskat edecek kadar malının hepsini, mirasın üçte birini aşmamak üzere vasiyet etmesi vacip olur. Böylece, devre lüzum kalınmadan, iskat yapılır. 1/3’ü iskata yetiştiği halde, 1/3’den az malın devir yapılmasını vasiyet etmek günahtır. Vasiyet etmeyip, vârisi kendi parası ile hacca gidebilir veya birini gönderebilir.
Vasiyet edilmeyen zekat iskatının yapılması gerekmez. Ancak vâris, zekat iskatı için de, kendiliğinden devir yapabilir. Günah olan bir şeyi yapmak için vasiyet edilmez ve böyle vasiyetler yerine getirilmez.
Vasiyet ile ilgili birkaç hadis-i şerif meali: (Rüyada Cennet ehli iki kadın gördüm. Biri konuşamıyordu. Konuşan kadın, “Ben vasiyet ettim. Bu vasiyetsiz öldü, kıyamete kadar konuşamaz” dedi.) [Deylemi]
(Vasiyetsiz ölmek büyük bir kusur, ahirette ise ateşe girmek ve rezil olmaktır.) [Taberani]
(Vasiyet etmesi gerektiği halde, vasiyetsiz iki gece geçirmeye bir Müslümanın hakkı yoktur.) [Buhari]
(Vasiyette vârislerden birini zarara sokmak büyük günahtır.) [İ.Cerir, Beyheki]
(En fazla malın üçte birini vasiyet et! Vârisleri zengin olarak bırakmak, fakir ve muhtaç durumda bırakmaktan daha hayırlıdır.) [Müslim]
Fazla hizmet eden veya muhtaç olan çocuğuna, bir şey hediye etmek caizdir. Bir kimse, malının hepsini çocuğunun birine verip diğerlerine vermese, verilen mal, bu çocuğun mülkü olur. Fakat babası, salih çocukları arasında ayrım yaptığı için günaha girer. Salih olana daha çok mal vermek caizdir. Çocukları fasık olanın, miras bırakmayıp, salihlere, hayrata vermesi iyidir. (Bezzâziyye)
Sual: Vefat eden kadın, malının kaçta kaçını vasiyet edebilir? CEVAP Zevc veya zevceden başka vârisi yoksa, malının hepsini de vasiyet edebilir. Varsa, sülüsten fazlasını edemez.
Sual: Hacda haram işlemeden haccedemiyen kadın, ne yapar? CEVAP Haram işlemeden hac yapmaya çalışır. Haram işlemeden hac yapamazsa, vasiyet etmelidir. Şöyle vasiyet yapabilir: (Ölene kadar hacca gidemezsem, yerime vekil gönderin)
Sual: Biri, malının hepsini yabancıya vasiyet etse, hepsi mi verilir? CEVAP Vârisi yoksa hepsi, varsa ancak üçte biri verilir.
Sual: Babam malı çocuklarının kimine az, kimine çok verdi. Ölünce, az alanın çok alandan mal istemeye hakkı var mı? CEVAP Yoktur.
Sual: Babam, ölmeden önce, söz ile bahçemizi camiye bağışlayıp (Ben ölünce verirsiniz) demişti. Vermezsek günah mı? CEVAP Evet. Zira, vasiyetin 1/3 ünü yerine getirmek vaciptir.
Sual: Bizde cenazeye iştirak edene para dağıtılır. Babam da bana böyle yapmamı vasiyet etti. Yapmam lazım mı? CEVAP Mirasın üçte birinden vermek lazımdır. Sadaka sevabını babanızın ruhuna hediye edersiniz.
Sual: (Organlarımı vakfettim yahut ölünce organlarımın alınmasını vasiyet ettim) demek caiz mi? CEVAP Değildir. Bunların sahih olabilmeleri için, mütekavvim mal ile yapılmaları gerekir. İnsanın hiçbir parçası mal değildir. Fakat (Ben öldükten sonra kanımın, organlarımın bir müslümana verilmesine zaruret olursa, verilmesi için izin veriyorum) demek caiz olur. Yahut hiçbir şey söylemese, ihtiyaç olunca, yeni ölmüş birinin organını alıp hasta birine nakletmek caizdir. (S.Ebediyye)
Sual: Tanıdıklardan birisi, (Beni ölünce yakın) diye vasiyet etmiş. Uygun mudur? CEVAP Elbette uygun değildir. Dört hak mezhebin hiçbirinde ölü yakılmaz. Ölünün yakılması Hindularda ve başka kâfirlerde vardır.
Sual: Babam vasiyet etmeden öldü. Şimdi seneler geçti. İskatını yapmam caiz midir? CEVAP Çok iyi olur.
Sual: Kendimiz için okuduğumuz hatmi ve hatm-i tehlili, mezarımıza mı göndermek gerekir, yoksa, bekletip biz ölünce, ruhumuza gönderilmek üzere vasiyet mi etmek gerekir? CEVAP Bekletip vasiyet etmek diye bir şey yoktur. Okunan hatmin ve hatm-i tehlilin hürmetine mağfiretimiz için dua edilir. Sevabı da başta Peygamber efendimiz olmak üzere, bütün enbiya ve ölü, diri bütün müminlere bağışlanır. Yaptığımız bütün ibadetler, kabir için, ahiret için bir hazırlıktır. Hayır ve hasenatı da sağlığında vermeyip, (Ben öldükten sonra şuralara verin) demek, sağlığında vermek gibi olmaz.
Sual: Rahmetli annem, sağlığında, Yasin-i şerif okuyup kasete aldı. “Ben ölünce bunu dinleyip sevabını bana gönderin” dedi. Vasiyetini yerine getirmekte mahzur var mıdır? CEVAP Dine uygun olmayan vasiyetler yerine getirilmez. Kasetten Yasin-i şerifi dinlemek ibadet olmaz. Kasetten dinlenilen Kur'an-ı kerim ölüye bağışlanmaz. Bizzat okuyarak bağışlamak gerekir.
Sual: Kurban kesemeyen Müslüman, ölürken, bıraktığı maldan kendi için kurban kesilmesini, vârisine vasiyet ederse, vasiyet edilen kurban, ne zaman kesilir? CEVAP Bayram günleri kesilir. Bunun etinden, kesen kimse, fakir olsa da yiyemez. Etinin hepsini fakirlere vermesi gerekir. Vasiyet etmemiş ölü için, vârisi veya başkaları, her zaman kendi malından hayvan kesip, sevabını o kimseye hediye edebilir. Sevabı, kesenin olur. Ölüye de hediye edilir. Bunların etinden, kesen de yiyebilir. (İ. Âbidin)
Sual: Hastalık, yaşlılık gibi bir özürden dolayı Ramazan orucunu tutamayan zenginin, bu durumu ölünceye kadar devam etse, ne yapar? CEVAP Fakirlere yemek verilmesini vasiyet eder. Velisi de; onun tutamadığı her oruç için, fakire bir fıtra veya değerini verir. (Bedâyi)
Bir vasiyet örneği Bismillâhirrahmânirrahim. Elhamdülillahi Rabbil’âlemin. Essalâtü vesselamü alâ resulinâ Muhammedin ve âlihi ve sahbihi ecma’in.
Ben ölünce, bıraktığım mal ile, dine uygun olarak techiz ve tekfinim yapılsın. Borcum çıkarsa, hepsini ödeyip geriye kalanın 1/3’ü ayrılsın. Bu para ile namaz iskatı, oruç, yemin ve adaklarım için kefaret yapılsın. Dine uygun olarak iskat yapılsın.
Bunları aklım ve şuurum yerinde olarak yazdım. Bu vasiyeti yerine getirmeye ........................ vasi tayin ettim. Hakkımı herkese helal ettim. Onlar da bana haklarını helal etsin!
[Vasi bu vasiyeti kabul edip, hepsini en iyi şekilde yapmayı üzerine alır. İki şahitle beraber dördü imzalar.]