İÇKİ VE CİNSÎ HAYÂT
Alman, doktor meşhur Koch (koh) diyor ki:
(İçkilerin çeşidini-özelliğini araştırmak isteyenler; bunlarda insan için ne gibi faydalar bulunabileceğini, yahut tedâvî gayesiyle içilecek mikdârın neden ibaret olacağını ve içindeki alkolün yüzde ne kadar olması gerekdiğini soracakları yerde; ferdlere, toplumlara, tüm insanlığa karşı alkolün sebeb olduğu onulmaz dertlere, çeşitli cinayetlere, aile facialarına., dâir ilim adamlarının görüş, fikir ve kanâatlerine müracaat etsinler..)
Alkollü içkiler; korkunç hastalık ordusundan, çeşitli cinayet ve yıkım kaynağından başka bir şey değildir.
Alkollü kişi gerek şahsı ve gerekse toplumu için öyle bir âfet ve asalakdır ki; toplum huzurunu, oluşundan önce boğar. Çocuğu; gebelik veya doğum esnasında öldürür. İçlerinden biri doğacak olursa, onun da beşiğine çullanır; şayet beşikdeki hıncından da kurtulursa çocuk yaşar ama en fecî hastalıklara, en müzmin âfetlere mahkûm olarak yaşar.
Alkolün, bunu kullananların, ruhlanyla bedenleri üzerindeki etkisine gelince: Kuvvetlerini bitirir, illetlerim artırır, faaliyetlerini azaltır, irâdelerini felce uğratır, sorumluluklara karşı duyarsız bırakır ve netice de âilenin-toplumun üzerine bir asalak olarak yapışır.
İçkinin, cinsî hayat üzerindeki tesiri ise bir başka faciadır. Çünki alkolün iç salgı bezlerinin ve özellikle menî yâni spermin oluşumunda çok büyük etkisi vardır. Alkol, bu oluşumu bozarak ceninin meydana gelmesini engellemiş olur.
Hayvanlara alkol içirildikden sonra, menî salgılan defalarca muayene edilerek neticede görüldüki, embriyonun-cenînin- esas unsuru olan spermatozoitler ya hiç yokdur, ya da sağlam bir cenîn meydana getiremiyecek derecede zayıfdır. Profesör Doktor Holheyt, alkol konusundaki görüşlerini şöyle hülâsa eder:
1 - İçki kullananlar, kullanmayanlardan daha erken ölürler.
2 - Ayyaşların vücüd organları, başkalarınınkinden daha zayıf, daha güçsüzdür.
3 - Menî salgısının % 86'sı spermden yoksundur.
4 - Menî salgısındaki sperm kaybı, alkol alanlarda, başkalarından çok önce başlar.
5 - Kadın içki içerse, ceninin oluşumu için şart olan hücreler harâb olur.
Bu açıklamalarımız:
Evliliklerden birçoğunu, kısırlığa mahkûm eden bahtsızlığın içyüzünü gözler önüne sermiş oluyor. Evet; kısırlığın sebebi olarak erkek kadını-kadın da erkeği suçluya dursun, kısırlık suçlamasını birbirinin üzerine atadursun.. Gerçek olan şudur ki: Ortada kısırlık yok, beyinsizlik var; spermleri öldüren zehirlere yânî alkole alışkanlık var.
İçenlerin menîlerindeki sperm miktarı % 55 nisbetinde azaldığı hâlde içmeyenlerde bu mikdar % 15'i geçmemekdedir.
Artık alkolün nesiller üzerinde ne fecî, ne müdhiş tesiri olduğu ve bu korkunç zehri içen babaların-annelerin, çocuklara karşı ne ağır cinayet işledikleri anlaşılmış oluyor.
Ayrıca; alkol, süt salgılayan bezeleri de zayıf düşürür. Ayyaş babaların kızları az sütlü olur; büyüyüp çocuk doğurdukları zaman, ya sütleri büsbütün çekilir, yahut çocukları besliyemiyecek derecede azalır.
Araştırmalar göstermişdir ki: Kızların sütü ile, babalarının içip içmemesi arasında tam bir münâsebet vardır.