ANA SAYFA
  FORUM
  DESTEK OLUN
  ALLAH C.C
  PEYGAMBER EFENDIMIZ
  KURAN-I KERIM
  PEYGAMBERLER VE ALIMLER
  YASIN-I SERIF MEALI
  NAMAZ- ABDEST
  HAC VE ONEMI
  ILMIHAL
  KIYAMET
  ADAB-I MUASERET
  MUBAREK GUN-GECE
  HURAFELER
  KISSADAN HISSE
  TESETTUR
  DINI SUALLER
  AKAIDE GIRIS
  DUALAR UZERINE
  ISLAM TASAVVUFU
  HADIS ELKITABI
  EL LU VEL MERCAN
  MERAK EDILEN KONULAR
  IDARECILIK BILGILERI
  SUNNET VE BIDAT
  AILE BILGILERI
  DINI PROGRAMLAR
  HARITA
  BEBEK ISIMLERI
  RESIMLER
  TARIHIMIZ
  MENKIBELER
  POWERPOINT DOSYALAR

Veda Hutbesi
Veda Hutbesi
Bismillahirrahmanirrahim

EY İNSANLAR!

Sözümü iyi dinleyiniz.Bilmiyorum, belki bu seneden sonra sizinle burada ebedi olarak bir daha birleşemeyeceğiz.
İNSANLAR!

Bu günleriniz nasıl mukaddes bir gün ise, bu aylarınız nasıl mukaddes bir ay ise, bu şehriniz (Mekke) nasıl mübarek bir şehir ise, canlarınız, mallarınız da öyle mukaddestir, her türlü tecâvüzden korunmuştur.


ASHABIM!

Yarın Rabbinize kavuşacaksınız ve bugünkü her hal ve hareketinizden muhakkak sorulacaksınız. Sakın benden sonra eski sapıklıklara dönüp de birbirinizin boynunu vurmayınız! Bu vasiyyetimi burada bulunanlar, bulunmayanlara bildirsin! Olabilir ki bildiren kimse, burada bulunup da işitenden daha iyi anlıyarak muhafaza etmiş olur.


ASHABIM!

Kimin yanında bir emanet varsa onu sahibine versin. Faizin her çeşidi kaldırılmıştır, ayağımın altındadır. Lâkin borcunuzun aslını vermek gerektir. Ne zulmediniz, ne de zulme uğrayınız. Allah'ın emriyle faizcilik artık yasaktır. Cahilliyetten kalma bu çirkin âdetin her türlüsü ayağımın altındadır. İlk kaldırdığım fâiz deAbdulmuttalib'in oğlu (amcam) Abbas'ın faizidir.

ASHABIM!

Cahilliyet devrinde güdülen kan dâvâları da tamamen kaldırılmıştır. Kaldırdığım ilk kan davası Abdulmuttalib'in torunu (amcazadem) Rebia'nın kan davasıdır.


İNSANLAR!

Bugün şeytan sizin şu topraklarınızda yeniden tesir ve hakimiyet kurmak gücünü ebedi suretle kaybetmiştir. Fakat siz; bu kaldırdığım şeyler dışında, küçük gördüğünüz işlerde ona uyarsanız bu da onu memnun edecektir. Dininizi korumak için bunlardan da sakınınız!

İNSANLAR!


Kadınların haklarını gözetmenizi ve bu hususta Allah'tan korkmanızı tavsiye ederim. Siz kadınları, Allah emaneti olarak aldınız; onların namuslarını ve iffetlerini Allah adına söz vererek helal edindiniz. Sizin kadınlar üzeridne hakkınız, onların da sizin üzerinizde hakları vardır. Sizin kadınlar üzerindeki
hakkınız, onların, aile yuvasını, hoşlanmadığınız hiçbir kimseye çiğnetmemeleridir. Eğer razı olmadığınız herhangi bir kimseyi aile yuvanıza alırlarsa, onları hafifçe döğüp sakındırabilirsiniz. Kadınların da sizin üzerinizdeki hakları, memleket göreneğine göre, her türlü yiyim ve giyimlerini temin etmenizdir.


MÜ'MİNLER!


Size bir emanet bırakıyorum ki ona sıkı sarıldıkça yolunuzu hiç şaşırmazsınız. O emanet Allah Kitabı Kur'andır.
MÜ'MİNLER!
Sözümü iyi dinleyiniz ve iyi belleyiniz! Müslüman müslümanın kardeşidir, böylece bütün müslümanlar kardeştir. Din kardeşinize ait olan herhangi bir hakka tecavüz başkasına helal değildir. Meğer ki gönül hoşluğu ile kendisine vermiş olsun...


ASHABIM!

Nefsinize zulmetmeyiniz. Nefsinizin de üzerinizde hakkı vardır.

İNSANLAR!

Allah Teala her hak sahibine hakkını (Kur'an'da) vermiştir. Varise vasiyet etmeğe lüzum yoktur. Çocuk kimin döşeğinde doğmuşsa ona aittir. Zina eden için mahrumiyet vardır. Babasından başka bir soy iddia eden soysuz, yahut efendisinden başkasına intisaba kalkan nankör, Allah'ın gazabına, meleklerin lanetine ve bütün müslümanların ilencine uğrasın! Cenab-ı Hak, bu gibi insanların ne tevbelerini, ne de adalet ve şahadetlerini kabul eder.

İNSANLAR!

Rabbiniz birdir. Babanız da birdir; hepiniz Âdem'in çocuklarısınız, Âdem ise topraktandır. Allah yanında en kıymetli olanınız, O'na en çok saygı göstereninizdir. Arabın Arap olmayana -Allah saygısı ölçüsünden başka- bir üstünlüğü yoktur.
İNSANLAR!
Yarın beni sizden soracaklar, ne diyeceksiniz?

"-Allah'ın elçiliğini ifa ettin, vazifeni yerine getirdin, bize vasiyet ve öğütte bulundun diye şahadet ederiz." (Bunun üzerine Resûl-i Ekrem mübarek şahadet parmağını göğe doğru kaldırarak sonra da cemaat üzerine çevirip indirerek şöyle buyurdu.)

Şahid ol yâ Rab!
Şahid ol yâ Rab!
Şahid ol yâ Rab!

Kütüphanem
yeni makale» 40 Hadis
yeni makale» Dua nedir? Çeşitli Dualar
yeni makale» Din Nedir?
yeni makale» İman Nedir? Nasıl edilir?
yeni makale» Adab-ı Muaşeret
yeni makale» Hz.Muhammed Hayatı
Makaleler
yeni makale bu gerçekten önemlimi?
yeni makale
aile bağlarını koparmak...
yeni makale
Avrulalı kadını taklit
yeni makale
yarım hoca dinden eder
yeni makale
Gençliğin intihar koşusu
yeni makale
beşik ile kabir arası
yeni makale 
Ezanda geçen Haydin ...
Adab-ı Muaseret
yeni makale» Selamlasma Adabi
yeni makale» Saygı Adabı
yeni makale» Kardeşlik Adabı
yeni makale» Komşu Adabı
yeni makale» İzin İsteme Adabı
yeni makale» Yemek Adabı
yeni makale» Elbise Adabı
yeni makale» Doğruluk Adabı
yeni makale» Sır Tutma Ahlakı
Namazlar(Resimli)
yeni makale» Namazın Kılınışı Resimli
yeni makale» Namaz sureleri
yeni makale»
Cuma Namazı Kılınışı
yeni makale»
Bayram Namazı
yeni makale»
Cenaze Namazı
yeni makale»
Kaza Namazı
yeni makale» yolcu namazı
yeni makale»
Sehiv Secdesi (Unutma Secdesi)
Abdest (Resimli)
yeni makale» Abdestle ilgili Bilgiler
yeni makale»
Abdest Alınışı Resimli
yeni makale»
Abdesti Bozan ve Bozmayan yeni makaleDurumlar
yeni makale»
Gusülle ilgili Bilgiler
yeni makale»
Teyemmüm Bilgiler
yeni makale»
Teyemmüm Resimli
Mubarek Gün-Gece
yeni makale» Kadir Gecesi
yeni makale»
Mevlüt Kandili
yeni makale»
Regaib Kandili
yeni makale»
Miraç Kandili
yeni makale»
Beraat Kandili
yeni makale» Üç Aylar
yeni makale» Kandil Mesajları
Kıssadan Hisse
yeni makale» 33 ADIM
yeni makale»
86400 Saniye
yeni makale»
Hüzün
yeni makale»
İcki Icmek
yeni makale»
Sakat Köpek
yeni makale»
Kirlangic
yeni makale»
Sevgi Agaci
yeni makale»
Yaban Kazlari
Önemli Dini Bilgiler
yeni makale» Oruç ile ilgili Bilgiler
yeni makale» Zekat ile ilgili Bilgiler
yeni makale» Hac ile ilgili Bilgiler
yeni makale» Kurban ilgili Bilgiler
yeni makale» VEDA HUTBESİ
Hurafeler
yeni makale» SiHiR = BÜYÜ
yeni makale» Çaput Bağlamak
yeni makale» MUSKA
yeni makale» Mum Yakmak
yeni makale» Kurşun Dökmek
yeni makale» Fal Açmak
yeni makale» Günlerin Uğursuzluğu


www.islamanahtari.tr.gg

1-Âfetü’l ilmi en nisyanü: İlmin afeti unutmaktır.
************************
2
-Ettuhuru şatru’l iman: Temizlik imanın yarısıdır.
************************
3-A’kilhâ ve tevekkel: (Deveyi) bağla ve tevekkül et.
************************
4-Sûmû tesihhû: Oruç tutun, sıhhat bulun.
**********************
5-Es-salâtü imâdü’d dini: Namaz dinin direğidir.
*************************
6-Talebü’l helali cihadün: Helal peşinde koşmak cihaddır.
******************************
7-El-kelimü’t tayyibetü sadakatün: Güzel söz sadakadır.
***************************
8-El cennetü tahte zılâli’s süyuf: Cennet kılıçların gölgesi altındadır.
*************************
9-El mecalisü bi’l emaneti: Meclislerdeki sözler emanettir.
***************************
10-Ed-dellü alel hayri kefailihi:Hayra vesile olan yapan gibidir.
****************************
11-El cennetü dâr-ül eshıya: Cennet cömertler yurdudur.
*************************
12-Es- savmü nısf’us sabr: Oruç sabrın yarısıdır.
************************
13-Es sabru nısf’ul iman: Sabır imanın yarısıdır.
***********************
14-Et tebessümü sadakatun: Tebessüm etmek sadakadır.

************************
15-Es sabru miftahul ferec: Sabır, başarının anahtarıdır.
************************
16-Es sabru ınde sadmetül ula: Sabır, musi,betin ilk anındakidir.
************************
17-Efdalü’l ibadeti edvamuha: İbadetin efdali devamlı olanıdır.
************************
18-El Kur’anü hüved deva: Kur’an, sırf devadır.
************************
19
-Men samete reca: Dilini tutan kurtuldu.
************************
20-Re’sü’l hikmeti mehafetullah: Hikmetin başı Allah korkudur.
************************
21-El idetü atiyyetün: Vaad edilen verilmelidir.
************************
22-Ed duaü silahu’l mümin: Dua müminin silahıdır.
************************
23-İsmah yusmah leke: Müsamaha et ki sende göresin.
************************
24-Es salatü nur’ul mümin: Namaz müminin nurudur.
************************
25-En nedametü tevbetün: Pişmanlık tövbedir.
************************
26-El mescidü beytü külli takiyyin: Mescid, takva sahiplerinin evidir.
************************
27-Ed dinü en nasiha: Din nasihattir.
************************
28-Ed duaü hüvel ibadetü: Dua ibadettir.

 

************************
29-El cümuatü haccü’l mesakin: Cuma fakirlerin haccıdır.
************************
30-Hüsnü’s suali nısfu’l ilim: Güzel soru, ilmin yarıdır.
************************
31-Es selamü kable’l kelam: Önce selam, sonra kelam.
************************
32-İzâ gadibte fe’skut: Öfkelendiğinde sus.
************************
33-Kesretü’d dahiki tumitül kalb: Çok gülmek kalbi öldürür.
************************
34-Es savmu cünnetün: Oruç kalkandır.

35-Es subhatü temneu’r rızk: Sabah uykusu, rızka engeldir.
************************
36-El hamrü ummü’l habais: İçki, kötülüklerin anasıdır.
************************
37-Zina’l uyûni en nazaru: gözlerin zinası bakmaktır.
************************
38-El kanâatü mâlün la yenfedü: Kanaat bitmez bir sermayedir.
************************
39-El hayaü minel iman: Hayâ(utanma duygusu) imandandır.
************************
40-El mer’ü ala dini halilihi: Kişi, arkadaşının dini üzeredir.
www.islamanahtari.com
huzurlu adresiniz

INTIHAR ETMEK

İntihar etmek
Sual:
Düşmanın işkence ve tecavüzüne maruz kalacağını bilenin kendini ve yakınlarını öldürmesi veya acı duymamak için uyku hapı ile intihar etmesi günah mı?
CEVAP
Hastalık ve dünya sıkıntılarından kurtulmak için ölümü istemek caiz değildir. Fakat dindeki fitneler sebebiyle ölüm istenebilir. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Ölümü istemeyin! Çünkü bir kişi iyi ise, yaşadıkça iyiliği artar. Kötü ise, hatalarından dönüp doğru yola gelebilir.) [Buhari]

(Sıkıntılardan dolayı ölümü istemeyin! Dayanamayan, "Ya Rabbi, hakkımda yaşamak hayırlı ise, yaşamayı, ölmek hayırlı ise, ölümü nasip et!" desin!)
[Buhari]

Düşmanın her türlü işkence ve tecavüzüne maruz kalacağını bilen kimsenin kendini ve yakınlarını öldürmesi caiz değildir. Zorla tecavüze uğrayan günah işlemiş de olmaz. Ayrıca düşman elinde ölen şehid olur. Şehid olan kimse, ölüm acısını duymaz.

Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Şehid, ölüm acısı duymaz, kabirde üzülmez, kıyametin dehşeti, hesap, mizan, sırat onu rahatsız etmez, doğruca Cennete gider.) [Beyheki]

Genel olarak imansız veya imanı zayıf olan intihar eder. Müslüman, intiharı düşünmez. Çünkü intihar, bir çare, bir kurtuluş değil, aksine tarifi imkansız azaplara kendini atmak demektir.

Ölüm acısı çok şiddetlidir
İntihar etmek, küfre yakın çok büyük günah olduğu için, ölürken dayanılmaz acılara maruz kalınır. Ölüm acısı, sanıldığı gibi bir an değildir. İntihar edince ahirette de daha büyük acılara girilir. Ahiret sıkıntıları dünya sıkıntıları gibi değildir. Çok ağırdır. Dünya sıkıntılarına dayanamayıp intihar eden, ölüm acısına ve ahiret sıkıntılarına nasıl dayanır? İntihar eden, dirilene kadar intihar acısını duyar. Kendini öldürmek, başkasını öldürmekten daha büyük günahtır.
Kur’an-ı kerimde mealen buyuruldu ki:
(Kendinizi öldürmeyiniz!) [Nisa 29]

Hadis-i şeriflerde de buyuruldu ki:
(Bir şeyle canına kıyana, Cehennemde onunla azap edilir.) [Buhari]

(İple boğazını sıkarak intihar eden, boğazı sıkılarak azap görür. Herhangi bir bıçakla intihar eden, Cehennemde bıçaklanarak azap görür.)
[Buhari]

Bir kâfir, uyku hapı içerek veya narkozla her tarafı uyuşturulduktan sonra da ölse, çok şiddetli olan ölüm acısını duyar. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Ölüm meleğini görmek, bin kılıç darbesinden daha şiddetlidir.) [Ebu Nuaym]

(Ölüm acısı çok şiddetli ise de, ölümden sonraki acılara göre çok hafiftir.) [İ.Ahmed]

Dirilene kadar ölüm acısı duyulur.
(İ.Evzai)

İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:
(Ölmek felaket değil, öldükten sonra başına gelecekleri bilmemek, tedbirini almamak felakettir.)

Narkozlu hasta, ameliyat acısını duymadığı gibi, salih mümin de kurşun yağmuruna tutulsa, vücudu dilim dilim dilinse ölüm acısını duymaz. Hazret-i Yusuf’un güzelliği karşısında kendinden geçen kadınlar, ellerini kestikleri halde farkına varamadılar. Ölüm meleğinin güzel suretini gören mümine Allahü teâlâ acı duyurmaz. İntihar etmek çok büyük günah ise de, intihar eden kâfir olmadığı için cenaze namazı kılınır. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(İntihar etmiş olsa da, her müslüman ölünün cenaze namazını kıl!) [Deylemi]

Bizde, Tanzimat’tan sonra tek tük intihar olayları görülmeye başladı. Müslümanların çok olması intiharın yaygınlaşmasını önlemiştir. İntihar kelimesi, Tanzimat’tan önce yazılan lügatlarda bile yoktu. Dinsizliğin ve inanç zayıflığının intihar üzerindeki etkisi büyüktür. Avrupa’da, hayat standardı yüksek olan yerlerde, intihar oranı daha yüksektir. Bu oran, kuzeye gidildikçe artıyor. Avrupa’daki intihar oranı Türkiye’dekinden 15-20 kat daha fazladır. Mesela Fransa’da 100 bin kişiden 44’ü intihar etmektedir. İntiharda Türkiye en alt sıralardadır.

Eskiden İstanbul’da yıllarca kalmış olan araştırmacı Fransız Dr. A. Bayer diyor ki:
(Batı ülkelerinde insanların yalnız kalması, hayattan nefret etmeye, hatta intihara yol açmaktadır. Halbuki Müslüman Türkler arasında hiçbir zaman bu hâle tesadüf edilmez; medeni sayılan milletlerde çok sık görülen intiharı onlar bilmez. Müslümanlar, Allah’ın kendilerine bahşettiği varlığa tecavüzün, Allah’a karşı gelmek olduğuna inandıkları için, intiharı düşünmezler. Bunun için, intihar eden hiçbir İslam âlimi yoktur.)

Maalesef şimdiki bazı gençler, Avrupa'nın her türlü kötülüğüne özeniyorlar. İntihar etmek de bunlardan birisidir.

Sual: İntihar eden veya öldürülen kimse, eceli ile ölmez mi?
CEVAP
Muteber kitaplarda diyor ki:
Öldürülen kimse de, eceliyle ölür, ömrü ortadan kesilmiş olmaz. Ecel birdir. (Akâid-i Nesefi s.3, Cevheret-üt-tevhid 89. beyt, Avn-ül-mürid c.2 s.982, Bed-ul-emâli 62. beyt, Merah-ul-meâli s.209, Hediyyet-ül-mehdiyyin s.5, Nűr-ul-islâm s.246, Fıkhi ekber şerhi 334, Hadika c.1 s.265, Teftâzâni-Şerh-il-akâid s.211, Ithaf-ul-mürid s.213, Tenvir-ul-kulűb s.61, Berika s.233, Nuhbet-ül-leâli s.36, Hak dini Kur’ân dili c.2 s.1195
)

Ecel değişir mi?
İntihar eden eceli ile ölmez diyorlar. Bu yanlıştır. Şeyh-ül-islam Ahmed bin Süleyman bin Kemal paşa buyuruyor ki:
(Rad suresindeki, (Allahü teâlâ, dilediğini siler. Dilediğini değiştirmez. Ümm-ül-kitab, Ondadır) mealindeki âyette, levh-i mahfuz bildirilmektedir. Ümm-i kitab, ezeli olan kelam-ı İlahinin ismidir. Melekler, bunu anlayamaz. Zamanlı değildir. Allahü teâlâdan başka, kimse bilmez. Hiç yok olmaz. Levh-i mahfuzda değişiklik olur. İnsanın, işine göre, ömrü ve rızkı değişir. İyiler kötü, kötüler iyi olarak değiştirilebilir. Böylece biri ölümüne yakın, iyi işler yapıp, son nefeste iman ile gider. Bir başkası kötü amel işler, imansız gider. Bunun için, Resulullah her zaman, (Allahümme, ya mukallibelkulub, sebbit kalbi, ala dinik) duasını okurdu. Hadis-i kudside, (İnsanların kalbi Rahmanın kudretindedir. Kalbleri, dilediği gibi çevirir) buyurulmuştur. Yani, Celal ve Cemal sıfatları ile, kötüye ve iyiye çevirir. Levh-i mahfuza, kıyamete kadar gelecek insanların iyileri, said olarak, kötüleri de, şaki olarak yazıldı.

Kader değişmez. Kaza, kadere uygun olarak meydana gelir. Kaza, her gün çok değişip, sonunda kadere uygun olunca, yaratılır. Kaza-i muallak şeklinde yaratılacağı yazılmış olan bir şey, kulun iyi ameli ile değişip yaratılmaz. İmam-ı Gazali hazretleri, (Kaza-i muallak, Levh-i mahfuzda yazılıdır. Eğer o kimse, iyi amel yapıp, duası kabul olursa, o kaza değişir) buyurdu.

Hadis-i şerifte, (Kader, tedbir ile, sakınmakla değişmez. Fakat kabul olan dua, o bela gelirken korur) buyuruldu. Duanın belayı önlemesi de, kaza ve kaderdendir. Kalkan, oka siper olduğu gibi dua da, Allahü teâlânın merhametinin gelmesine sebeptir. Bir hadis-i şerifte, (Kaza-i muallakı, hiçbir şey değiştiremez. Yalnız dua değiştirir ve ömrü, yalnız, ihsan, iyilik arttırır) buyuruldu. Allahü teâlânın takdirinin, yani kaderin, Levh-i mahfuzda yazılması kazadır. Bir kimseye takdir edilen bela, kaza-i muallak ise, yani, o kimsenin dua etmesi de, takdir edilmiş ise, dua eder, kabul olunca, belayı önler. (Ecel-i kaza)’yı da, iyilik etmek geciktirir.

Fakat, (Ecel-i müsemma) değişmez. Ecel-i kazaya bir misal verelim: Bir kimse, eğer iyi iş yapar, yahut sadaka verir, hac ederse ömrü 60 yıl, bunları yapmazsa 40 yıl takdir edilmişse, vakit tamam olunca, eceli bir an gecikmez. Birinin 3 gün ömrü kalmış iken akrabasını, Allah rızası için ziyaret etmesi ile, ömrü 30 yıla uzar. 30 yıl ömrü olan da, akrabasını terk ettiği için, ömrü 3 güne iner.

Takdir, ezelde Levh-i mahfuzda yazılmıştır. Yani, Levh-i mahfuzda olacak değişiklikler ve ömürlerin artması ve kısalması da, ezelde yazılmıştır ki, buna kaza-i muallak denir. (Lübab-üt-te'vil)

Allahü teâlânın kaderi [ezeldeki ilmi] nasıl ise, Levh-i mahfuzdaki değişiklikler, ona uygun olur.

Hazret-i Ömer yaralanınca, Ka'bül-ahbar, “Ömer daha yaşamak isteseydi, dua ederdi. Çünkü onun duası elbette kabul olur” buyurdu. İşitenler şaşırıp, “(Ecel, bir an gecikmez ve vaktinden önce gelmez) mealindeki âyet-i kerimeye ne dersin” denilince, buyurdu ki: “Evet, ecel hazır olunca, gecikmez. Fakat, ecel hasıl olmadan önce, sadaka ile, dua ile, iyi amel ile, ömür uzar. Fatır suresinde, (Herkesin ömrü ve ömürlerin kısalması yazılıdır) buyuruluyor.”)
[Levh-il-mahfuz ve Ümm-ül-kitab]

Emali'deki, (Öldürülen kişinin eceli, o anda, ömrü ortadan kesilmiş değildir) ifadesini Ahmed Asım efendi, (Öldürülen kimsenin [ve intihar edenin] o anda eceli gelmiştir. Ömrü ortadan kesilmemiştir. Herkesin eceli bir tanedir) şeklinde açıklamaktadır. Öldürülen kimse, eceli geldiği için ölür. Fakat, bunu öldüren de, cezasını görür. İntihar eden de eceli geldiği için ölür. Herkes, eceli gelince ölür. Araf suresi 34. âyetinde mealen, (Ecelleri gelince, onu azıcık ileri-geri alamazlar) buyuruldu. Kişi doğmadan önce, ne kadar yaşayacağı takdir edilmiştir. Kişi, nerede ölür, tevbe ile mi ve tevbesiz mi, hangi hastalıktan, iman ile mi, imansız mı gider, hepsi levh-i mahfuza yazılmıştır.

Sual: (İntihar etmek benim kaderimde, alınyazımda var ise, günahı bana ait olmaz) demek doğru mu?
CEVAP
Bu çok yanlıştır. Ezeldeki takdir, yani alınyazısı, bir emir değil, bir ilimdir. Kader, yani alınyazısı, Allahü teâlânın ezeli ilmi ile, insanların ve diğer yaratıkların yapacağı işleri bilmesi demektir. Kur'an-ı kerimde, (Allah her şeyi en iyi bilir) buyuruluyor. Allahü teâlâ da, ezeli ilmi ile, kulların kendi istekleri ile, günah veya sevap işleyeceğini, ne kadar yaşayacağını ve intihar edip etmeyeceğini bilir. Onun bu bilmesi, kulların yaptıkları işlere zorla bir müdahale değildir. Bu bakımdan günah işleyen de, intihar eden de, kendi isteği ile bunları yapmıştır.

Sual: Kader neleri içine alır?
CEVAP
Kader her şeyi içine alır. Kader, Allahü teâlânın ezeli ilmi ile, insanların ve diğer mahlukatın yapacağı işleri bilmesi demektir. Eğer Allah, yarattıklarının ne yapacağını bilmezse, bilmeyenden ilah olamaz. İlahın her şeyi bilmesi, her şeye gücü yetmesi gerekir. Bilmeyen, gücü yetmeyen, muhtaç olan, ölebilen ilah olamaz. Allahü teâlâ herkesin ne yapacağını bilir. Kur'an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
(Allah her şeyi hakkıyla, en iyi bilir.) [Hucurat 16,18]

Onun bilmesi kulların yapacağı iyi ve kötü işlere tesir etmez. Mesela bir sene içinde güneşin ne zaman doğup, ne zaman batacağı hesaplanarak takvimlere yazılmıştır. Güneş takvimlerde bildirilen saatte doğup, batar. Takvime öyle yazıldığı için mi güneş o saatlerde doğup batıyor? Takvime yazılmasa da yine güneş o saatlerde doğup batar. İşte Allahü teâlâ da, ezeli ilmi ile, kulların kendi istekleri ile, günah veya sevap işleyeceğini, hastalanacağını, ne iş yapacağını bilir. Fakat bu bilmesi, kulların yaptıkları işlere cebri bir müdahale değildir.

Kaderi bilmeyenler
(Trafik kazası kader değildir. Ülkenin kaderini değiştireceğiz. Eceli gelmeden öldü) gibi şeyler söyleniyor.

“İnsan, yaratılışında boyunun uzunluğu ve saçının renginde kadere hükmedemez. Fakat hür iradesiyle yaptığı işlerde kaderin rolü olmaz”,

“Emr-i ilahi gelmeden intihar eden, takdir-i ilahiyi değiştirdiği için Cehennemlik olur” deniyor.

Kimisi, “Kader utansın” diyerek suçu kadere yüklüyor.
Kimi de, “İnsan kaderini kendi çizer” diyor.

Bunların hepsi yanlıştır. Kaza ve kader konusu çok ince mesele olduğu için, birçok âlimin ayağı kaymış ve çeşitli bid'at fırkaları meydana çıkmıştır. Âlimlerin bile dalâlete düştüğü bu konularda, kaderden bahsetmek uygun olmaz. Sadece nakil yapılır. Peygamber efendimiz de, (Kaderden bahsedilince susunuz) buyuruyor.

Her Müslümanın, Amentü’deki esasları tasdik edip inandıktan, hepsini beğendikten sonra, işlediği günahlardan mesul olduğunu bilmesi kâfidir. Eceli gelmeden kimse ölmez. Trafik kazasında veya vurularak ölen de; eceli gelerek, kaderi ile ölmüştür. Yani öldürülen veya kazada ölenin ömrü ortadan kesilmiş olmaz. O anda eceli gelmiştir, yani ömrü biterek ölmüştür. Her insanın bir tek eceli vardır. Mutezile, (İnsan kendi kaderini kendi çizer. İnsanların işlerine Allah karışmaz) der. Bu, çok yanlıştır. Kur'an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
(Allah her şeyin yaratıcısıdır.) [Zümer 62]

(Hayrı, şerri, imanı, küfrü de yaratan Allah’tır.) [Beydavi]

(Sizi de, yaptığınız işleri de yaratan Allah’tır.)
[Saffat 96]

(Allah, onların işlediklerini ve işleyeceklerini bilir.) [Bekara 255]

(Allah her şeyi bilir.)
[Hucurat 16]

(Yaratan, sinelerde olanları da bilir. Yaratan hiç bilmez mi?) [Mülk 13,14]

Allahü teâlâ ezeli ilmi ile, kullarının yapacakları işleri bilir. Eğer Allah, yarattıklarının ne yapacağını bilmezse, bilmeyenden ilah olamaz. İlahın her şeyi bilmesi, her şeye gücü yetmesi gerekir. Bilmeyen, gücü yetmeyen, muhtaç olan, ölebilen ilah olamaz. Allahü teâlâ herkesin ne yapacağını bilir. Cebriyye fırkası da, (Allah her işi zorla yaptırır. İnsan kaderine mahkumdur. Hiç kimse, işlediği günahtan mesul değildir) der. Bu da çok yanlıştır. Herkes yaptığından mesuldür. İyilik eden mükafatını, kötülük eden cezasını görür. Zerre kadar hayır ve şer işleyen, karşılığını alır.
(Tekvir 14, Zilzal 7,8)

İyi kimse, iyilik yapmak isterse, Allahü teâlâ, irade edip yaratır. Böyle kimseden hep iyilik meydana gelir. Kötü kimse, kötülük yapmak isteyince, Allahü teâlâ da irade eder ve yaratır. Böyle kimse, iyilik yapmak istemediği için bundan hep kötülük hasıl olur. İnsan irade-i cüziyyesini kullanarak iyilik yaratılmasını isterse sevap, kötülük yaratılmasını isterse günah kazanır. İnsan günah işlerse cezasını, sevap işlerse mükafatını görür. İnsan yaptığı işleri kendi yaratmıyor. İrade-i cüziyye ile yapılan işlerin yaratıcısı yani hayrın ve şerrin yaratıcısı Allahü teâlâdır. Hayrın ve şerrin Allah’tan olduğunu inkâr etmek, “İntihar eden takdir-i ilahiyi değiştirir” demek küfürdür. Allahü teâlâ, onun intihar edeceğini elbet bilir. (Yaratan hiç bilmez mi?) buyuruyor. Allah’ın verdiği ömrü kimse değiştiremez. Allahü teâlâ buyurdu ki:
(Allah’ın tayin ettiği vade gelince, artık o ertelenmez.) [Nuh 3,4]

(Ölümü Allah’ın iznine bağlı olmayan hiç kimse yoktur.) [Al-i İmran 145]

(Sizi yaratan, sonra ölüm zamanını takdir eden ancak Odur.)
[Enam 2]

(Her ümmetin bir eceli vardır, gelince ne bir an geri kalır, ne de bir an ileri gider.) [Araf 34]

Günah işleyen kâfir olmaz
Sual:
Mehdi olduğunu söyleyen biri, «İntihar etmek küfürdür. Nisa suresinin 29. âyetinde yazıyor. Kâfir olduğu için cenaze namazı da kılınmaz» diyor. İntihar eden dini inkâr etmiyor ki, niye küfür olsun? Sadece haram işliyor. Amel imandan parça değil ki. Bu mutezile itikadı değil mi?
CEVAP
Evet, Mutezile inancı böyledir. Bu bâtıl inanç, sinsice Müslümanlar arasında yayılmaya çalışılmaktadır. Amel imandan parça değildir. Yani günah işleyen kâfir olmaz. Günah işleyen kâfir olsaydı, yeryüzünde müslüman kalmazdı. İntihar edene kâfir denmez. Din kitapları diyor ki:

Şuuru yerinde iken intihar etmek, başkasını öldürmekten daha büyük günahtır.
(Berika)

İntihar eden kâfir olmadığı için cenaze namazı kılınır. (Dürer ve Gurer)

Bir hadis-i şerif meali şöyledir:
(İntihar etmiş olsa da, her müslüman ölünün cenaze namazını kıl!) [Deylemi]

Şimdi bildirilen âyete bakalım:
(Ey iman edenler, aranızda karşılıklı rızaya dayanan ticaret hâli müstesna, mallarınızı, bâtıl [haksız ve haram] yolla yemeyin ve nefslerinizi öldürmeyin. Elbette Allah size merhamet eder. Düşmanlıkla, zulüm ve tecavüz ile bu yasakları işleyeni ateşe koyarız; bu ise Allah’a çok kolaydır.) [Nisa 29-30]

Burada faiz, kumar gibi bâtıl yollarla kazanç sağlayanların da Cehenneme atılacağı bildiriliyor. Haram yoldan para kazanmak küfür değil haramdır. Haram işleyenler elbette cezalandırılır.

(Nefslerinizi öldürmeyin)
âyeti için, tefsirlerde, (Birbirinizin canına kıymayın) demek olduğu bildiriliyor. Başkasının canına kıymak da haramdır, küfür değildir. Sadece, müslümanı, müslüman olduğu için öldürmek küfürdür. Bu ise farklı şeydir. Müslümanı, müslüman olduğu için öldürmek ise İslam’a düşmanlık olduğundan dolayı küfürdür.

İntihar ederken tevbe
Sual:
Bir Müslüman Boğaz köprüsünden intihar etmek için kendini denize atarken pişman olup gerçekten tevbe etse, intihar günahından kurtulmuş olur mu? Yahut zehir veya zehirli hap içse, sonra pişman olsa, ama hemen ölse, intihar günahından kurtulmuş olur mu?
CEVAP
Yeis halindeki tevbenin kabulü hususunda ihtilaf edilmiş ise de, muhtar kavle göre Müslümanın tevbe etmesi sahih olur, fakat, kâfirin imana gelmesi sahih olmaz. (Dürr-ül muhtar)

Bir âyet-i kerime meali şöyledir:
(Allah tevbeleri kabul eden ve merhameti bol olandır.) [Bekara 37]

Bir hadis-i şerif meali de şöyledir:
(Ölmeden az bir süre önce, tevbe edenin tevbesi kabul olur.) [İ. Ahmed]

İntihar, onursuz bir davranıştır
Sual:
Bazı ülkelerde, işinde başarılı olmayanlar, yolsuzluğa karıştığı anlaşılan bakanlar, yöneticiler intihar ediyorlar. Bunun için de, intihar için onurlu davranış diyorlar. Bu doğru mudur?
CEVAP
Kesinlikle doğru değildir. Batının ilim ve teknikteki yenilikleri alınacağı yerde, her türlü ahlaksızlıkları taklit ediliyor. İntihar etmek de bunlardan biridir.

İmanı olan, intiharı düşünmez. İntihar bir kurtuluş değil, sonsuz acı azapların başlangıcıdır. İntihar etmek, başkasını öldürmekten daha büyük günahtır!
 

 
 

SAAT

 
 
  Sık Kullanılanlara Ekle
site içi özel arama (islam anahtarı )

Üye Girişi


Kullanıcı Adı:

Şifre:

Şifremi unuttum

kayıt ol

 

 
 
 
 

DUYURULAR

 

Duyuru Panosu

Kullanıcılarımız toplam 13224 mesaj gönderdiler
Toplam 473 kayıtlı kullanıcımız var
Son kaydolan kullanıcımız: bekir öztürk
üyemiz olmak için
buraya tıklayın
forumda sınırsız
paylaşıma
katılın

 

 

 
 

mediaplayer

Kur'an-ı Kerim Ziyafetleri
islamanahtarı radıo
radyo ve tv yayınları
ezgiler
şiirler
namaz öğreniyorum
mehter marşları
Belgeseller
filmler
klipler
tiyatrolar
kutsal yolculuk hacc
mealler
tefsir dersleri
kur'an öğreniyorum
İlahiler
ezan-ı muhammedi
nakşibendi cemaati
islami videolar
mübarek geceler
sevgili peygamberim
ilahi ve kasideler
hutbeler
eshab-ı kiram serisi
evliyalar serisi
silsile-i aliyye
cennet ve cehennem

 

 
 

menü




HZ.MUHAMMED (S.A.V)
Sitene Ekle
 
http://www.islamanahtari.com/ Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol