ANA SAYFA
  FORUM
  DESTEK OLUN
  ALLAH C.C
  PEYGAMBER EFENDIMIZ
  KURAN-I KERIM
  PEYGAMBERLER VE ALIMLER
  YASIN-I SERIF MEALI
  NAMAZ- ABDEST
  HAC VE ONEMI
  ILMIHAL
  KIYAMET
  ADAB-I MUASERET
  MUBAREK GUN-GECE
  HURAFELER
  KISSADAN HISSE
  TESETTUR
  DINI SUALLER
  AKAIDE GIRIS
  DUALAR UZERINE
  ISLAM TASAVVUFU
  HADIS ELKITABI
  EL LU VEL MERCAN
  MERAK EDILEN KONULAR
  IDARECILIK BILGILERI
  SUNNET VE BIDAT
  AILE BILGILERI
  DINI PROGRAMLAR
  HARITA
  BEBEK ISIMLERI
  RESIMLER
  TARIHIMIZ
  MENKIBELER
  POWERPOINT DOSYALAR

Veda Hutbesi
Veda Hutbesi
Bismillahirrahmanirrahim

EY İNSANLAR!

Sözümü iyi dinleyiniz.Bilmiyorum, belki bu seneden sonra sizinle burada ebedi olarak bir daha birleşemeyeceğiz.
İNSANLAR!

Bu günleriniz nasıl mukaddes bir gün ise, bu aylarınız nasıl mukaddes bir ay ise, bu şehriniz (Mekke) nasıl mübarek bir şehir ise, canlarınız, mallarınız da öyle mukaddestir, her türlü tecâvüzden korunmuştur.


ASHABIM!

Yarın Rabbinize kavuşacaksınız ve bugünkü her hal ve hareketinizden muhakkak sorulacaksınız. Sakın benden sonra eski sapıklıklara dönüp de birbirinizin boynunu vurmayınız! Bu vasiyyetimi burada bulunanlar, bulunmayanlara bildirsin! Olabilir ki bildiren kimse, burada bulunup da işitenden daha iyi anlıyarak muhafaza etmiş olur.


ASHABIM!

Kimin yanında bir emanet varsa onu sahibine versin. Faizin her çeşidi kaldırılmıştır, ayağımın altındadır. Lâkin borcunuzun aslını vermek gerektir. Ne zulmediniz, ne de zulme uğrayınız. Allah'ın emriyle faizcilik artık yasaktır. Cahilliyetten kalma bu çirkin âdetin her türlüsü ayağımın altındadır. İlk kaldırdığım fâiz deAbdulmuttalib'in oğlu (amcam) Abbas'ın faizidir.

ASHABIM!

Cahilliyet devrinde güdülen kan dâvâları da tamamen kaldırılmıştır. Kaldırdığım ilk kan davası Abdulmuttalib'in torunu (amcazadem) Rebia'nın kan davasıdır.


İNSANLAR!

Bugün şeytan sizin şu topraklarınızda yeniden tesir ve hakimiyet kurmak gücünü ebedi suretle kaybetmiştir. Fakat siz; bu kaldırdığım şeyler dışında, küçük gördüğünüz işlerde ona uyarsanız bu da onu memnun edecektir. Dininizi korumak için bunlardan da sakınınız!

İNSANLAR!


Kadınların haklarını gözetmenizi ve bu hususta Allah'tan korkmanızı tavsiye ederim. Siz kadınları, Allah emaneti olarak aldınız; onların namuslarını ve iffetlerini Allah adına söz vererek helal edindiniz. Sizin kadınlar üzeridne hakkınız, onların da sizin üzerinizde hakları vardır. Sizin kadınlar üzerindeki
hakkınız, onların, aile yuvasını, hoşlanmadığınız hiçbir kimseye çiğnetmemeleridir. Eğer razı olmadığınız herhangi bir kimseyi aile yuvanıza alırlarsa, onları hafifçe döğüp sakındırabilirsiniz. Kadınların da sizin üzerinizdeki hakları, memleket göreneğine göre, her türlü yiyim ve giyimlerini temin etmenizdir.


MÜ'MİNLER!


Size bir emanet bırakıyorum ki ona sıkı sarıldıkça yolunuzu hiç şaşırmazsınız. O emanet Allah Kitabı Kur'andır.
MÜ'MİNLER!
Sözümü iyi dinleyiniz ve iyi belleyiniz! Müslüman müslümanın kardeşidir, böylece bütün müslümanlar kardeştir. Din kardeşinize ait olan herhangi bir hakka tecavüz başkasına helal değildir. Meğer ki gönül hoşluğu ile kendisine vermiş olsun...


ASHABIM!

Nefsinize zulmetmeyiniz. Nefsinizin de üzerinizde hakkı vardır.

İNSANLAR!

Allah Teala her hak sahibine hakkını (Kur'an'da) vermiştir. Varise vasiyet etmeğe lüzum yoktur. Çocuk kimin döşeğinde doğmuşsa ona aittir. Zina eden için mahrumiyet vardır. Babasından başka bir soy iddia eden soysuz, yahut efendisinden başkasına intisaba kalkan nankör, Allah'ın gazabına, meleklerin lanetine ve bütün müslümanların ilencine uğrasın! Cenab-ı Hak, bu gibi insanların ne tevbelerini, ne de adalet ve şahadetlerini kabul eder.

İNSANLAR!

Rabbiniz birdir. Babanız da birdir; hepiniz Âdem'in çocuklarısınız, Âdem ise topraktandır. Allah yanında en kıymetli olanınız, O'na en çok saygı göstereninizdir. Arabın Arap olmayana -Allah saygısı ölçüsünden başka- bir üstünlüğü yoktur.
İNSANLAR!
Yarın beni sizden soracaklar, ne diyeceksiniz?

"-Allah'ın elçiliğini ifa ettin, vazifeni yerine getirdin, bize vasiyet ve öğütte bulundun diye şahadet ederiz." (Bunun üzerine Resûl-i Ekrem mübarek şahadet parmağını göğe doğru kaldırarak sonra da cemaat üzerine çevirip indirerek şöyle buyurdu.)

Şahid ol yâ Rab!
Şahid ol yâ Rab!
Şahid ol yâ Rab!

Kütüphanem
yeni makale» 40 Hadis
yeni makale» Dua nedir? Çeşitli Dualar
yeni makale» Din Nedir?
yeni makale» İman Nedir? Nasıl edilir?
yeni makale» Adab-ı Muaşeret
yeni makale» Hz.Muhammed Hayatı
Makaleler
yeni makale bu gerçekten önemlimi?
yeni makale
aile bağlarını koparmak...
yeni makale
Avrulalı kadını taklit
yeni makale
yarım hoca dinden eder
yeni makale
Gençliğin intihar koşusu
yeni makale
beşik ile kabir arası
yeni makale 
Ezanda geçen Haydin ...
Adab-ı Muaseret
yeni makale» Selamlasma Adabi
yeni makale» Saygı Adabı
yeni makale» Kardeşlik Adabı
yeni makale» Komşu Adabı
yeni makale» İzin İsteme Adabı
yeni makale» Yemek Adabı
yeni makale» Elbise Adabı
yeni makale» Doğruluk Adabı
yeni makale» Sır Tutma Ahlakı
Namazlar(Resimli)
yeni makale» Namazın Kılınışı Resimli
yeni makale» Namaz sureleri
yeni makale»
Cuma Namazı Kılınışı
yeni makale»
Bayram Namazı
yeni makale»
Cenaze Namazı
yeni makale»
Kaza Namazı
yeni makale» yolcu namazı
yeni makale»
Sehiv Secdesi (Unutma Secdesi)
Abdest (Resimli)
yeni makale» Abdestle ilgili Bilgiler
yeni makale»
Abdest Alınışı Resimli
yeni makale»
Abdesti Bozan ve Bozmayan yeni makaleDurumlar
yeni makale»
Gusülle ilgili Bilgiler
yeni makale»
Teyemmüm Bilgiler
yeni makale»
Teyemmüm Resimli
Mubarek Gün-Gece
yeni makale» Kadir Gecesi
yeni makale»
Mevlüt Kandili
yeni makale»
Regaib Kandili
yeni makale»
Miraç Kandili
yeni makale»
Beraat Kandili
yeni makale» Üç Aylar
yeni makale» Kandil Mesajları
Kıssadan Hisse
yeni makale» 33 ADIM
yeni makale»
86400 Saniye
yeni makale»
Hüzün
yeni makale»
İcki Icmek
yeni makale»
Sakat Köpek
yeni makale»
Kirlangic
yeni makale»
Sevgi Agaci
yeni makale»
Yaban Kazlari
Önemli Dini Bilgiler
yeni makale» Oruç ile ilgili Bilgiler
yeni makale» Zekat ile ilgili Bilgiler
yeni makale» Hac ile ilgili Bilgiler
yeni makale» Kurban ilgili Bilgiler
yeni makale» VEDA HUTBESİ
Hurafeler
yeni makale» SiHiR = BÜYÜ
yeni makale» Çaput Bağlamak
yeni makale» MUSKA
yeni makale» Mum Yakmak
yeni makale» Kurşun Dökmek
yeni makale» Fal Açmak
yeni makale» Günlerin Uğursuzluğu


www.islamanahtari.tr.gg

1-Âfetü’l ilmi en nisyanü: İlmin afeti unutmaktır.
************************
2
-Ettuhuru şatru’l iman: Temizlik imanın yarısıdır.
************************
3-A’kilhâ ve tevekkel: (Deveyi) bağla ve tevekkül et.
************************
4-Sûmû tesihhû: Oruç tutun, sıhhat bulun.
**********************
5-Es-salâtü imâdü’d dini: Namaz dinin direğidir.
*************************
6-Talebü’l helali cihadün: Helal peşinde koşmak cihaddır.
******************************
7-El-kelimü’t tayyibetü sadakatün: Güzel söz sadakadır.
***************************
8-El cennetü tahte zılâli’s süyuf: Cennet kılıçların gölgesi altındadır.
*************************
9-El mecalisü bi’l emaneti: Meclislerdeki sözler emanettir.
***************************
10-Ed-dellü alel hayri kefailihi:Hayra vesile olan yapan gibidir.
****************************
11-El cennetü dâr-ül eshıya: Cennet cömertler yurdudur.
*************************
12-Es- savmü nısf’us sabr: Oruç sabrın yarısıdır.
************************
13-Es sabru nısf’ul iman: Sabır imanın yarısıdır.
***********************
14-Et tebessümü sadakatun: Tebessüm etmek sadakadır.

************************
15-Es sabru miftahul ferec: Sabır, başarının anahtarıdır.
************************
16-Es sabru ınde sadmetül ula: Sabır, musi,betin ilk anındakidir.
************************
17-Efdalü’l ibadeti edvamuha: İbadetin efdali devamlı olanıdır.
************************
18-El Kur’anü hüved deva: Kur’an, sırf devadır.
************************
19
-Men samete reca: Dilini tutan kurtuldu.
************************
20-Re’sü’l hikmeti mehafetullah: Hikmetin başı Allah korkudur.
************************
21-El idetü atiyyetün: Vaad edilen verilmelidir.
************************
22-Ed duaü silahu’l mümin: Dua müminin silahıdır.
************************
23-İsmah yusmah leke: Müsamaha et ki sende göresin.
************************
24-Es salatü nur’ul mümin: Namaz müminin nurudur.
************************
25-En nedametü tevbetün: Pişmanlık tövbedir.
************************
26-El mescidü beytü külli takiyyin: Mescid, takva sahiplerinin evidir.
************************
27-Ed dinü en nasiha: Din nasihattir.
************************
28-Ed duaü hüvel ibadetü: Dua ibadettir.

 

************************
29-El cümuatü haccü’l mesakin: Cuma fakirlerin haccıdır.
************************
30-Hüsnü’s suali nısfu’l ilim: Güzel soru, ilmin yarıdır.
************************
31-Es selamü kable’l kelam: Önce selam, sonra kelam.
************************
32-İzâ gadibte fe’skut: Öfkelendiğinde sus.
************************
33-Kesretü’d dahiki tumitül kalb: Çok gülmek kalbi öldürür.
************************
34-Es savmu cünnetün: Oruç kalkandır.

35-Es subhatü temneu’r rızk: Sabah uykusu, rızka engeldir.
************************
36-El hamrü ummü’l habais: İçki, kötülüklerin anasıdır.
************************
37-Zina’l uyûni en nazaru: gözlerin zinası bakmaktır.
************************
38-El kanâatü mâlün la yenfedü: Kanaat bitmez bir sermayedir.
************************
39-El hayaü minel iman: Hayâ(utanma duygusu) imandandır.
************************
40-El mer’ü ala dini halilihi: Kişi, arkadaşının dini üzeredir.
www.islamanahtari.com
huzurlu adresiniz

KERAMET VELAYET TASARRUF

KERÂMET - VELÂYET - TASARRUF MESELELERİ

- Keramet nedir? İstidrâcla arasındaki fark nedir? Herkes keramet gösterebilir mi?
- Keramet, ikram, kerem, lütuf ve ihsan demektir. Mümin bir kulda olağanüstü bir halin zuhur etmesine denir. Ehl-i sünnet uleması kerametin hakk olduğunda müttefiktir. Keramet ehli, amel-i salih sahibi, inançlı bir mümin olmalıdır, inancı olmayan insanlarda görülen olağanüstü hallere keramet değil, istidrac, sihir veya mekr adı verilir. Gösterilen şeylerin olağanüstülüğü eşit olmakla birlikte, hükmü zahir olduğu şahıslara göre değişir. Müminde zahir olunca keramet, kafirde zahir olunca istidrac adını alır. Keramet kevnî ve hakîkî olmak üzere iki çeşittir. Kevnî keramet olağandışı bir takım şeylerdir. Havada uçmak, denizde yürümek, gönülden geçeni bilmek gibi. Hakîkî keramet ise ilim, ma'rifet ve ahlakla ilgli olağanüstü bir takım meziyetlere mazhariyettir. Müridlerinin hallerini iyi yönde geliştirmek, hikmet ve bilgisiyle, iffet ve mehâbetiyle etkili olup insanlardaki kötü huyları giderip iyi huylar kazandırmaktır. Bu tür kerametlere ilmî ve manevî keramet de denir. Sûfilerin itibar ettiği keramet bu türdendir. Halkın itibar ettiği ise kevnî keramettir. Halk şeyhinde veya velilerde bu tür keramet görmek ister. Sûfiler ise bunun mekr-i ilahî olabileceğini söyler.
Keramet, Allah'ın bir ikramı olmakla birlikte mu'cizeden farklıdır. Çünkü mu'cize peygamberlerin peygamberliklerini isbat için kendilerine Allah tarafından verilen olağanüstü hallerdir. Mu'cize, bir peygamberlik delili olduğu için istenilen zamanda gösterilmesi (izharı) vaciptir. Keramet için böyle bir vücûb sözkonusu değildir. Aksine kerametin gizlenmesi (izmârı) vaciptir. Kerametin gizliliği esas olduğundan sofiler kerameti "hayz-ı rical" olarak görmüşlerdir. Nasıl kadınlar hayızlarını gizlerlerse ricâlullah da öylece kerametlerini gizlerler. Nasıl ki hayız görmeyen kadın, gerçek kadın sayılmazsa, kerameti olmayan kişi de rical ve velî sayılmaz. Gizlenmesi esas olmak ve kevnîsinden çok hakîkîsine meyil şartıyla keramet, sofilerin ilimlerinde ve hayatlarında vardır. Ancak her isteyen kimsenin keramet göstermesi söz konusu değildir.
- Kerametlerde şeriata uygunluk aranır mı?
- Kerametlerde elbette şerîata uygunluk aranır. Özellikle kevnî ve manevî kerametin keramet olabilmesi için inanan insandan ve şeriat ölçüleri dahilinde olması gerekir. Varidat ve ilham türü vakıalarda da ölçü kitap ve sünnete uygunluktur. Şeyhlerin bir kısmı bu anlayışı şöyle sistematize etmişlerdir: "Gönlüme bir varid ve ilham geldiği zaman ben şeriat ölçülerine göre iki şahid isterim. Eğer iki şahidi yoksa kabul etmem. Bu iki şahid kitap ve sünnettir.
- Bir müşid-i kamil aynı anda bir kaç yerde görülebilir mi?
- Keramete inanan ve bunun Allah'ın bir ikramı olduğunu kabul eden kimseler için böyle birşeyin varlığını kabul kolaydır. Fakat hedef ve amaç bunlarla uğraşmak değildir. Hz. Süleyman'ın veziri Asaf b. Berihiya'ya Sabâ melikesi Belkıs'ın tahtını göz açıp kapayacak bir zamanda Kudüs'e getirme imkanı veren Allah, elbette salih ve velî kuluna dilerse böyle bir güç verebilir. Buna inanırız. Ancak bunu mutlak bir üstünlük gibi saymak, bir takım iltibaslara yanlış anlaşılmalara sebebiyet verebilir. Sonuçta bir zatın kemalinin ölçüşü, bu tür olağanüstülüklere bağlanırsa, işte yanlışlık buradadır. Her türlü kemal, güzellik ve olağanüstülük sadece Allah'tandır. Allah dilerse kullarını buna mazhar kılabilir. Ehl-i sünnet tasavvufunda anlayış budur.
- Ölü veya diri bir şeyh, müridin veya başka bir kişinin kalbinden geçeni ve gıyabî hallerini bilebilir mi?
- Bir şeyhin, müridin gönlünden geçeni bilmesi bir telepati gibi görülmemeli ve bunun Hakk'ın gönle ilham etmesi sonucu olabilecek bir olay olduğuna inanılmalıdır. Ya da en azından bir öğretmenin tecribesi sonucu karşısına gelen talebeyi tanıması gibi insanların ruhî tecribe sonucu elde ettikleri bir beceri olarak değerlendirilmelidir. Çok özel anlamda mürşidlerin Allah'ın kendilerine bildirmeleri sonucu zaman zaman müridlerinin gönlünden geçenlere aşina oldukları vaki'dir. Bu tamamen Allah'ın bir inayetidir. Şeyhin bizzat şahsına aid bir durum değildir. Çünkü gönüllerde saklı olanları bilen ancak Allah'dır.(bk. Ğafir, 40/19) Dolayısıyla bildirecek olan da O'dur. Ölmüş ve beşerî faaliyetleri sona erene bir insanın böyle bir şeye ıttılaı ise tamamen vehbî ve manevî bir haldir. Tasavvufî bakımdan üzerinde durulması gerekli olan bir hal de değildir.
- Menâkıb kitaplarında geçen Kur'an ve sünnete ters menkıbe ve kerametler hakkında ne dersiniz? Tayy-i mekan, denizden yürüyerek geçmek, kalplerdekini bilmek gibi şeyler nasıl olabiliyor?
- "Menâkıb kitaplarında geçen, Kur'an ve sünnete ters gibi görünen menkıbe ve kerametler" ibaresiyle neyi kasdettiğinizi keşke örnekle belirtmiş olsaydınız; konu daha iyi anlaşılmış olurdu. Eğer bunlarla haramları helal, helalleri haram yapan menkıbe ve kerametleri kasdediyorsanız, onlar için söz söylemeye bile hacet yoktur. Ancak bununla kasdedilen tayy-i zaman ve tayy-i mekan türü şeylerse bunların Kur'an'a ters olduğunu gösteren bir delil yoktur. Tayy-i zaman ve tayy-i mekan türü kerametlere İbn Teymiye gibi bazı alimler karşı çıksa bile, ulema ve meşayhın ekserisi, Hz. Peygamber'in zaman ve mekan boyutlarını aşan, "mi'rac" mucizesine istinaden bunu kabul ederler. Çünkü her ümmete, peygamberlerinin mücizesi keramet olarak verilir.
- "Şiş batırma" tarzında gösterilen keramet hakkında ne dersiniz? Bir tebliğ metodu olarak görülebilir mi? Gösterilerden riya oluşmaz mı?
- Genellikle Rifaîlerin, bazan Kadirîlerin zikir sırasında yaptıkları "şiş batırma" işine Rifaîlerin kendileri "bürhân" adını vererek keramet olarak değerlendirmekten çekinmektedirler. Olayın tarikatın kurucusu Ahmed Rifaî'ye kadar uzanan bir hikayesi var. Rivayete göre Ahmed Rifaî, hacc amacıyla Hicaz'a geldiğinde Medîne-i Münevvere'de Ravza-i mutahhere'yi ziyaret etmiş, Allah Rasülü'ne: "es-Selamü aleyke yâ ceddî" (Selam sana dedeciğim) diye selam vermiş, kendisine kabr-i Nebî'den: "Ve aleyke 's-selam ya veledî" (Selam sana olsun ey torunum), diye cevap verilerek mübarek bir el uzanmıştı. O da uzanan mübarek eli öpmüş, çevrede bulunan mürîdan ve ihvan bu olayın şahidi olmuşlardı. İşte bu güzel tabloyu seyredenlerin, olayın cezbesi ile muhtelif yerlerine kılıç ve şiş vurdukları ve Rifaîlerdeki bu adetin buradan geldiği söylenir. Başlangıcı ta o dönemlere dayandırılan bürhân adeti, Rifaî tekkelerinde sessiz sedasız kendi muhib ve müntesibleri arasında icra edildiğinde hiç mesele yoktu. Ancak iş medyatik plana çekilip milyonların gözü önünde icra edilmeye başlayınca tartışmalar gündeme geldi. Olay çarpıtılıp din ve tarikat öcü gibi gösterilmeye çalışıldı. Bürhân tarikat muhitlerinde bir sevgi ve kaynaşma vesilesi gibi görülerek tebliğ aracı olarak düşünülse bile milyonlar ve kitleler için asla öyle düşünülemez ve düşünülmemelidir. Bugün kitlelere böyle bir gösteri sempatik olmaktan çok antipatik gelir. Zaten insanlar din ve tarikata bir takım olağanüstülüklerle değil, din ve tasavvufun güzelliklerini görüp dünya ve ahiret mutluluğunu kazanmak için girmelidirler.

 
 

SAAT

 
 
  Sık Kullanılanlara Ekle
site içi özel arama (islam anahtarı )

Üye Girişi


Kullanıcı Adı:

Şifre:

Şifremi unuttum

kayıt ol

 

 
 
 
 

DUYURULAR

 

Duyuru Panosu

Kullanıcılarımız toplam 13224 mesaj gönderdiler
Toplam 473 kayıtlı kullanıcımız var
Son kaydolan kullanıcımız: bekir öztürk
üyemiz olmak için
buraya tıklayın
forumda sınırsız
paylaşıma
katılın

 

 

 
 

mediaplayer

Kur'an-ı Kerim Ziyafetleri
islamanahtarı radıo
radyo ve tv yayınları
ezgiler
şiirler
namaz öğreniyorum
mehter marşları
Belgeseller
filmler
klipler
tiyatrolar
kutsal yolculuk hacc
mealler
tefsir dersleri
kur'an öğreniyorum
İlahiler
ezan-ı muhammedi
nakşibendi cemaati
islami videolar
mübarek geceler
sevgili peygamberim
ilahi ve kasideler
hutbeler
eshab-ı kiram serisi
evliyalar serisi
silsile-i aliyye
cennet ve cehennem

 

 
 

menü




HZ.MUHAMMED (S.A.V)
Sitene Ekle
 
http://www.islamanahtari.com/ Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol