ANA SAYFA
  FORUM
  DESTEK OLUN
  ALLAH C.C
  PEYGAMBER EFENDIMIZ
  KURAN-I KERIM
  PEYGAMBERLER VE ALIMLER
  YASIN-I SERIF MEALI
  NAMAZ- ABDEST
  HAC VE ONEMI
  ILMIHAL
  KIYAMET
  ADAB-I MUASERET
  MUBAREK GUN-GECE
  HURAFELER
  KISSADAN HISSE
  TESETTUR
  DINI SUALLER
  AKAIDE GIRIS
  DUALAR UZERINE
  ISLAM TASAVVUFU
  HADIS ELKITABI
  EL LU VEL MERCAN
  MERAK EDILEN KONULAR
  IDARECILIK BILGILERI
  SUNNET VE BIDAT
  AILE BILGILERI
  DINI PROGRAMLAR
  HARITA
  BEBEK ISIMLERI
  RESIMLER
  TARIHIMIZ
  MENKIBELER
  POWERPOINT DOSYALAR

Veda Hutbesi
Veda Hutbesi
Bismillahirrahmanirrahim

EY İNSANLAR!

Sözümü iyi dinleyiniz.Bilmiyorum, belki bu seneden sonra sizinle burada ebedi olarak bir daha birleşemeyeceğiz.
İNSANLAR!

Bu günleriniz nasıl mukaddes bir gün ise, bu aylarınız nasıl mukaddes bir ay ise, bu şehriniz (Mekke) nasıl mübarek bir şehir ise, canlarınız, mallarınız da öyle mukaddestir, her türlü tecâvüzden korunmuştur.


ASHABIM!

Yarın Rabbinize kavuşacaksınız ve bugünkü her hal ve hareketinizden muhakkak sorulacaksınız. Sakın benden sonra eski sapıklıklara dönüp de birbirinizin boynunu vurmayınız! Bu vasiyyetimi burada bulunanlar, bulunmayanlara bildirsin! Olabilir ki bildiren kimse, burada bulunup da işitenden daha iyi anlıyarak muhafaza etmiş olur.


ASHABIM!

Kimin yanında bir emanet varsa onu sahibine versin. Faizin her çeşidi kaldırılmıştır, ayağımın altındadır. Lâkin borcunuzun aslını vermek gerektir. Ne zulmediniz, ne de zulme uğrayınız. Allah'ın emriyle faizcilik artık yasaktır. Cahilliyetten kalma bu çirkin âdetin her türlüsü ayağımın altındadır. İlk kaldırdığım fâiz deAbdulmuttalib'in oğlu (amcam) Abbas'ın faizidir.

ASHABIM!

Cahilliyet devrinde güdülen kan dâvâları da tamamen kaldırılmıştır. Kaldırdığım ilk kan davası Abdulmuttalib'in torunu (amcazadem) Rebia'nın kan davasıdır.


İNSANLAR!

Bugün şeytan sizin şu topraklarınızda yeniden tesir ve hakimiyet kurmak gücünü ebedi suretle kaybetmiştir. Fakat siz; bu kaldırdığım şeyler dışında, küçük gördüğünüz işlerde ona uyarsanız bu da onu memnun edecektir. Dininizi korumak için bunlardan da sakınınız!

İNSANLAR!


Kadınların haklarını gözetmenizi ve bu hususta Allah'tan korkmanızı tavsiye ederim. Siz kadınları, Allah emaneti olarak aldınız; onların namuslarını ve iffetlerini Allah adına söz vererek helal edindiniz. Sizin kadınlar üzeridne hakkınız, onların da sizin üzerinizde hakları vardır. Sizin kadınlar üzerindeki
hakkınız, onların, aile yuvasını, hoşlanmadığınız hiçbir kimseye çiğnetmemeleridir. Eğer razı olmadığınız herhangi bir kimseyi aile yuvanıza alırlarsa, onları hafifçe döğüp sakındırabilirsiniz. Kadınların da sizin üzerinizdeki hakları, memleket göreneğine göre, her türlü yiyim ve giyimlerini temin etmenizdir.


MÜ'MİNLER!


Size bir emanet bırakıyorum ki ona sıkı sarıldıkça yolunuzu hiç şaşırmazsınız. O emanet Allah Kitabı Kur'andır.
MÜ'MİNLER!
Sözümü iyi dinleyiniz ve iyi belleyiniz! Müslüman müslümanın kardeşidir, böylece bütün müslümanlar kardeştir. Din kardeşinize ait olan herhangi bir hakka tecavüz başkasına helal değildir. Meğer ki gönül hoşluğu ile kendisine vermiş olsun...


ASHABIM!

Nefsinize zulmetmeyiniz. Nefsinizin de üzerinizde hakkı vardır.

İNSANLAR!

Allah Teala her hak sahibine hakkını (Kur'an'da) vermiştir. Varise vasiyet etmeğe lüzum yoktur. Çocuk kimin döşeğinde doğmuşsa ona aittir. Zina eden için mahrumiyet vardır. Babasından başka bir soy iddia eden soysuz, yahut efendisinden başkasına intisaba kalkan nankör, Allah'ın gazabına, meleklerin lanetine ve bütün müslümanların ilencine uğrasın! Cenab-ı Hak, bu gibi insanların ne tevbelerini, ne de adalet ve şahadetlerini kabul eder.

İNSANLAR!

Rabbiniz birdir. Babanız da birdir; hepiniz Âdem'in çocuklarısınız, Âdem ise topraktandır. Allah yanında en kıymetli olanınız, O'na en çok saygı göstereninizdir. Arabın Arap olmayana -Allah saygısı ölçüsünden başka- bir üstünlüğü yoktur.
İNSANLAR!
Yarın beni sizden soracaklar, ne diyeceksiniz?

"-Allah'ın elçiliğini ifa ettin, vazifeni yerine getirdin, bize vasiyet ve öğütte bulundun diye şahadet ederiz." (Bunun üzerine Resûl-i Ekrem mübarek şahadet parmağını göğe doğru kaldırarak sonra da cemaat üzerine çevirip indirerek şöyle buyurdu.)

Şahid ol yâ Rab!
Şahid ol yâ Rab!
Şahid ol yâ Rab!

Kütüphanem
yeni makale» 40 Hadis
yeni makale» Dua nedir? Çeşitli Dualar
yeni makale» Din Nedir?
yeni makale» İman Nedir? Nasıl edilir?
yeni makale» Adab-ı Muaşeret
yeni makale» Hz.Muhammed Hayatı
Makaleler
yeni makale bu gerçekten önemlimi?
yeni makale
aile bağlarını koparmak...
yeni makale
Avrulalı kadını taklit
yeni makale
yarım hoca dinden eder
yeni makale
Gençliğin intihar koşusu
yeni makale
beşik ile kabir arası
yeni makale 
Ezanda geçen Haydin ...
Adab-ı Muaseret
yeni makale» Selamlasma Adabi
yeni makale» Saygı Adabı
yeni makale» Kardeşlik Adabı
yeni makale» Komşu Adabı
yeni makale» İzin İsteme Adabı
yeni makale» Yemek Adabı
yeni makale» Elbise Adabı
yeni makale» Doğruluk Adabı
yeni makale» Sır Tutma Ahlakı
Namazlar(Resimli)
yeni makale» Namazın Kılınışı Resimli
yeni makale» Namaz sureleri
yeni makale»
Cuma Namazı Kılınışı
yeni makale»
Bayram Namazı
yeni makale»
Cenaze Namazı
yeni makale»
Kaza Namazı
yeni makale» yolcu namazı
yeni makale»
Sehiv Secdesi (Unutma Secdesi)
Abdest (Resimli)
yeni makale» Abdestle ilgili Bilgiler
yeni makale»
Abdest Alınışı Resimli
yeni makale»
Abdesti Bozan ve Bozmayan yeni makaleDurumlar
yeni makale»
Gusülle ilgili Bilgiler
yeni makale»
Teyemmüm Bilgiler
yeni makale»
Teyemmüm Resimli
Mubarek Gün-Gece
yeni makale» Kadir Gecesi
yeni makale»
Mevlüt Kandili
yeni makale»
Regaib Kandili
yeni makale»
Miraç Kandili
yeni makale»
Beraat Kandili
yeni makale» Üç Aylar
yeni makale» Kandil Mesajları
Kıssadan Hisse
yeni makale» 33 ADIM
yeni makale»
86400 Saniye
yeni makale»
Hüzün
yeni makale»
İcki Icmek
yeni makale»
Sakat Köpek
yeni makale»
Kirlangic
yeni makale»
Sevgi Agaci
yeni makale»
Yaban Kazlari
Önemli Dini Bilgiler
yeni makale» Oruç ile ilgili Bilgiler
yeni makale» Zekat ile ilgili Bilgiler
yeni makale» Hac ile ilgili Bilgiler
yeni makale» Kurban ilgili Bilgiler
yeni makale» VEDA HUTBESİ
Hurafeler
yeni makale» SiHiR = BÜYÜ
yeni makale» Çaput Bağlamak
yeni makale» MUSKA
yeni makale» Mum Yakmak
yeni makale» Kurşun Dökmek
yeni makale» Fal Açmak
yeni makale» Günlerin Uğursuzluğu


www.islamanahtari.tr.gg

1-Âfetü’l ilmi en nisyanü: İlmin afeti unutmaktır.
************************
2
-Ettuhuru şatru’l iman: Temizlik imanın yarısıdır.
************************
3-A’kilhâ ve tevekkel: (Deveyi) bağla ve tevekkül et.
************************
4-Sûmû tesihhû: Oruç tutun, sıhhat bulun.
**********************
5-Es-salâtü imâdü’d dini: Namaz dinin direğidir.
*************************
6-Talebü’l helali cihadün: Helal peşinde koşmak cihaddır.
******************************
7-El-kelimü’t tayyibetü sadakatün: Güzel söz sadakadır.
***************************
8-El cennetü tahte zılâli’s süyuf: Cennet kılıçların gölgesi altındadır.
*************************
9-El mecalisü bi’l emaneti: Meclislerdeki sözler emanettir.
***************************
10-Ed-dellü alel hayri kefailihi:Hayra vesile olan yapan gibidir.
****************************
11-El cennetü dâr-ül eshıya: Cennet cömertler yurdudur.
*************************
12-Es- savmü nısf’us sabr: Oruç sabrın yarısıdır.
************************
13-Es sabru nısf’ul iman: Sabır imanın yarısıdır.
***********************
14-Et tebessümü sadakatun: Tebessüm etmek sadakadır.

************************
15-Es sabru miftahul ferec: Sabır, başarının anahtarıdır.
************************
16-Es sabru ınde sadmetül ula: Sabır, musi,betin ilk anındakidir.
************************
17-Efdalü’l ibadeti edvamuha: İbadetin efdali devamlı olanıdır.
************************
18-El Kur’anü hüved deva: Kur’an, sırf devadır.
************************
19
-Men samete reca: Dilini tutan kurtuldu.
************************
20-Re’sü’l hikmeti mehafetullah: Hikmetin başı Allah korkudur.
************************
21-El idetü atiyyetün: Vaad edilen verilmelidir.
************************
22-Ed duaü silahu’l mümin: Dua müminin silahıdır.
************************
23-İsmah yusmah leke: Müsamaha et ki sende göresin.
************************
24-Es salatü nur’ul mümin: Namaz müminin nurudur.
************************
25-En nedametü tevbetün: Pişmanlık tövbedir.
************************
26-El mescidü beytü külli takiyyin: Mescid, takva sahiplerinin evidir.
************************
27-Ed dinü en nasiha: Din nasihattir.
************************
28-Ed duaü hüvel ibadetü: Dua ibadettir.

 

************************
29-El cümuatü haccü’l mesakin: Cuma fakirlerin haccıdır.
************************
30-Hüsnü’s suali nısfu’l ilim: Güzel soru, ilmin yarıdır.
************************
31-Es selamü kable’l kelam: Önce selam, sonra kelam.
************************
32-İzâ gadibte fe’skut: Öfkelendiğinde sus.
************************
33-Kesretü’d dahiki tumitül kalb: Çok gülmek kalbi öldürür.
************************
34-Es savmu cünnetün: Oruç kalkandır.

35-Es subhatü temneu’r rızk: Sabah uykusu, rızka engeldir.
************************
36-El hamrü ummü’l habais: İçki, kötülüklerin anasıdır.
************************
37-Zina’l uyûni en nazaru: gözlerin zinası bakmaktır.
************************
38-El kanâatü mâlün la yenfedü: Kanaat bitmez bir sermayedir.
************************
39-El hayaü minel iman: Hayâ(utanma duygusu) imandandır.
************************
40-El mer’ü ala dini halilihi: Kişi, arkadaşının dini üzeredir.
www.islamanahtari.com
huzurlu adresiniz

MUMIN GULERYUZLU OLUR

Mümin güler yüzlü olur!
Üniversiteye kayıt yaptırmak için babamla birlikte gelmiştik. Kayıt işlemleri bittikten sonra kalacak yer ararken, bize verilen bir el ilanı hatırımıza geldi. İlanda yazılı adrese gitmeye karar verdik. “Bir bakalım, beğenirsek burada kalırsın” diyordu babam. Bir taksiye binerek ilanda yazılı olan adresi taksi şoförüne verdik. Kısa bir süre sonra “işte geldik abi adres burası” dedi şoför. Dar bir sokakta bir apartmandı burası. Şaşkın bir halde birbirimize baktık, sonra babam önde, ben arkada içeri girdik. Ben etrafıma bakınırken yumuşak bir ses, “Hoş geldiniz efendim, buyurun, oturun” diye bize yer gösterdi. Girişte bulunan koltuklara oturduk.

— Şey biz yurdunuza…
— Kayıt yaptırmak için geldiniz değil mi efendim?

— Evet, ama önce yurdunuzu gezmek istiyoruz ve bilgi almak istiyoruz dedi babam.
— Hay hay efendim. Yalnız yoldan geldiniz herhalde, yiyecek bir şeyler ikram edelim size, tam da yemek saatimiz, ne dersiniz?

Babam hiç beklemediği bu misafirperver davranış karşısında ne diyeceğini şaşırmış, eğer kayıt yaptırmayacak olursak bu insanlara mahcup olacağını düşünerek, “Bilmem ki, aslında biz pek aç değiliz” gibi bir şeyler söyleyerek durumu geçiştirmek istemişti; fakat karşımızdaki kişi sanki babamın düşüncelerini anlamış gibi;
— Lütfen efendim buyurun, burada kalıp kalmayacak olmanızın hiç önemi yok. Yoldan gelene, misafire bir şeyler ikram etmek gerekir. Lütfen, buyurun gidelim, dedi.

Gel bakalım delikanlı,
diyerek benim de koluma girdi bizi yemekhaneye götürerek bizzat ilgilendi.

Babam, karşılaştığı bu ilgiden son derece memnun görünüyordu. Bizimle ilgilenen kişi yurt müdürünün bir öğrenciyle görüştüğünü, müsait olduğunda bizi kendisinin yanına götüreceğini söyledi.

Ben daha yurdu gezmeden beğenmiştim; çünkü daha kapıdan girdiğimde içimde garip bir huzur ve güven duygusu hissettim. Aslında ben bu yurdu sevmiştim. İçimden, “Allah’ım, ne olur babam burayı beğensin, burada kalayım” diye dualar ediyordum. Yurtta kalan öğrencilerden olduğunu öğrendiğimiz birisi, “Ahmet abi müdür bey sizi çağırıyor” diyerek yanımıza geldi. Demek, bizimle ilgilenen kişinin adı Ahmet’ti.

Ahmet Bey;
— Müsaadenizle efendim, arkadaşımız sizinle ilgilensin, daha sonra birlikte müdür beyin odasına gidelim dedi.
— Hoş geldiniz efendim, ismim Emre, kayıt için mi geldiniz?

— Nasipse evladım siz bu yurtta mı kalıyorsunuz.
— Evet efendim.

— Nerede okuyorsun bakalım?
— Gazi üniversitesi, elektrik elektronik mühendisliği.

— Bak Ömer, senin okulunda okuyormuş abin.
— Öyle mi, sizde mi Gazi üniversitesini kazandınız?

— Evet, bu yıl başlayacağım.
— Ben 3. sınıftayım eğer burada kalırsan sık sık görüşür, birbirimize yardımcı oluruz inşallah. <

Birden kaynaşıvermiştik buradaki abilerle. Herkes hoş geldiniz diyordu bize. Emre abi bize yurdu gezdirdi. Burada herkes efendim demeden konuşmuyor, en ufak bir gürültü patırtı görünmüyordu. Aksine, herkes birbirine o kadar saygılı, o kadar sevecendi ki insan kendini evinde hissediyordu.
— Sizinle yemek yiyen, yurdumuzun müdür yardımcılarından Ahmet abimizdir. Yurttaki herkesin abisidir. Burada saygı ve sevgiden dolayı birbirimize abi deriz. Abi demek, kardeş demekten daha üstündür. Kardeş ifadesinde eşitlik var, abi ifadesinde üstünlük vardır. Abi diyememek kibir alametidir.

Bu arada hem yurdu geziyorlar hem de sohbet ediyorlardı.
— Bir sıkıntımız olsa Ahmet abiye anlatırız, bizi rahatlatır, derdimize çare arar, elinden geleni yapar. Kısaca bize yol gösterir, güler yüzüyle. Onunla konuşan rahatlar. İşte böyle haydi sizi Ahmet abinin odasına götüreyim artık dedi Emre.

Hep birlikte Ahmet abinin odasına gittik. Emre abi izin alarak;
— Efendim, ben yurdu gezdirdim misafirlerimize. Ömer kardeşim de, benimle aynı okuldaymış, kendisini çok sevdik, inşallah burada kalır da arkadaşlığımız devam eder, sık sık görüşme imkânımız olur. Ben gitmek zorundayım müsaade ederseniz.
— Sağ ol Emre, tabiî gidebilirsin. Buyurun, müdür bey sizi bekliyor gidelim.

Müdür beyin odasına girdiğimizde müdür bey bizi kapıda karşılayarak “Hoş geldiniz, buyurun efendim, oturun lütfen” diye yer gösterdi.

Müdür bey 55- 60 yaşlarında hafif kır saçlı, güler yüzlü, beyefendi, bir o kadar da vakur birisiydi. İnsan ister istemez kendisine çekidüzen verme ihtiyacı hissediyordu yanında. Karşısındakinde saygı uyandıran birisiydi. Müdür beyin odası son derece sade döşenmişti. Bir yazı asılıydı: “En büyük yatırım insana yapılan yatırımdır” yazılıydı levhada. Çok beğenmiştim bu yazıyı. Müdür bey;
— Nasıl beğendiniz mi yurdumuzu?
— Oğlum Ömer ve ben yurdunuzu beğendik ancak biraz düşünmemiz lazım.

— Tabi efendim. Yalnız bizim yurdumuzun bazı kuralları vardır. Bu kuralları sizinle konuşalım, kabul ederseniz, Ömer oğlumuzun kaydını yaparız. Yurdumuz için giriş çıkış saatleri çok önemlidir, çünkü programımızı ona göre yaparız.

— Ne programı, burası yalnızca kalacağımız yer zannediyordum.

— Evet, kalacağınız bir yuva, ancak otel değil. Biz çocuklarınızı kendi çocuklarımız gibi görüyoruz. Siz gittikten sonra, evladınız evladımızdır. Onun iyi insan, güzel ahlaklı, temiz çalışkan, başarılı bir evlat olması için elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. Bunun için de giriş çıkış saatlerimiz önemli. Çünkü insanın en büyük sermayesi zamanıdır. Bunu iyi değerlendirmek gerekir, diyerek bana döndü:

— Siz ana babanızdan memleketinizden ayrılıp niye geliyorsunuz? Okuyalım, ilim sahibi olalım, memlekete, millete faydalı olalım, geleceğimiz olsun diye geliyorsunuz. Ana babalarınız da bunun için maddi manevi emek veriyorlar. Şimdi siz zamanında bu okulu bitiremezseniz, sağa sola takılıp uzatırsanız yazık olur. Etraftaki yanlış insanlarla arkadaş olup, sele kapılıp giderseniz, bunca emeğe, yazık olur öyle değil mi? İşte vaktinde yurda gelirseniz, vaktinde yemeğinizi yer dersinize çalışırsınız. Sonra burada takıldığınız konularda size yardımcı olacak abileriniz var. Onlar size yardım edip hayatta başarılı olmanız konusunda sizinle ilgilenecekler. Bütün bunların olması için, zamanın iyi değerlendirilmesi lazım. Bütün bu yapılanlar siz evlatlarımız daha iyi olsun, daha güzel yetişsin diye. Anlatabildim mi acaba? Eğer yurt kurallarına uymak konusunda anlaşır söz verirseniz, sizi seve seve bağrımıza basmaya hazırız efendim.

Babam tüm söylenilenleri dikkatle dinledi;
— Müdür bey müsaade ederseniz biz bir oğlumla görüşelim, konuşalım daha sonra geliriz dedi.
— Hay hay efendim nasıl isterseniz, buyurun sizi geçireyim diyerek kapıya kadar bizi uğurladı. — Selametle efendim hakkınızda hayırlısı olsun…

Babamla bavulumuzu da alarak yurttan ayrıldık. Yakındaki bir parkta oturup konuşalım diye düşünerek parkta yürüyor bir taraftan da konuşuyorduk, en nihayet bir banka oturduk. Babam;
— Evet, Ömer ne düşünüyorsun söyle bakalım dedi.
— Bilmem ki babacığım sen ne dersin?

— Ben beğendim yurdu, ancak daha çok müdür beyin söyledikleri etkiledi beni. Ne kadar da inanarak söylüyordu.
— Haklısın baba, zaten inanmasaydı o yazıyı asmazdı.

— Hangi yazıyı?
— Sen dikkat etmedin mi? Arkasındaki levhada, “En büyük yatırım insana yapılan yatırımdır” yazılıydı. Ne güzel söz değil mi?

— Evet, haklısın, çok da doğru. Bir ana baba için en büyük eser, yetiştirdiği evladı değil midir zaten? Müdür yardımcısının odasında da, “Sizin en hayırlınız insanlara faydalı olanınızdır” yazılıydı. Sahi neydi o güler yüzlü adamın adı.
— Ahmet abiyi mi diyorsun. Ben çok sevdim. Ne kadar güler yüzlü, samimi, sevecen biriydi, değil mi baba?

— Hakikaten öyle, onun güler yüzü çok farklı, yapmacık değil. O çocuğun söylediği gibi, sanki abileri gibi davranıyor yurttaki çocuklara. İnceliğe dikkat ettin mi, ne demişti, yoldan gelene ikramda bulunmaktan bahsetti. Eskiler misafire çok değer verir, yoldan gelene yemek ve yatak verirlerdi. Ne kadar doğruymuş şu garip memlekette tanıdık birine misafir gelmişiz gibi hissettim kendimi.
— Ben de kendimi huzur ve güvende hissettim baba.
— Huzurun ve güvenin olduğu yerde, başarı arkasından gelir zaten. Haydi, daha ne duruyoruz gidelim seni yeni evine yerleştirelim.

Bir süre sonra yurdun önüne gelip kapıyı çaldığımızda kapıyı bize güler yüzlü Ahmet abi açtı.
— Demek geldiniz, ne iyi ettiniz. Biz Ömer’i çok sevmiştik. İnşallah gelir diye dua etmiştik. Şimdi geldiğinizi görünce ziyadesiyle memnun olduk. Buyurun içeri gelin diyerek bizi içeri aldı.
İşte huzur dolu bir hayata böyle başlamıştım. Öğrendiğim ilk şey, insanın güler yüzlü olması gerektiği idi.

* * *

Aradan 4 yıl geçti. Gerçekten, huzur ve güven başarı getirmiş ve Ömer, bölüm birincisi, herkesin saydığı, sevdiği, iftihar ettiği bir genç olarak mezun olmuştu. Mezuniyet törenine babası da gelmişti. Ömer’in babası ilk yurda geldiği günü bir farkla tekrar yaşadı. Duyduğu huzur ve güven artık muhabbet ve bağlılığa dönüşmüştü. Oğluyla iftihar ediyor, gerçek bir beyefendi özelliği gösteren oğluna gıptayla bakıyordu. Yurttan ayrılırken, bir veli olarak yaptığı konuşma herkesi ağlattı:

“Allahü teala hepinizden razı olsun. Hakkınızı helal edin. Ana baba olarak yapamadığımız bazı şeyleri siz yaptınız. Bana böyle bir evlat kazandırdığınız için hepinize teşekkür ediyor, en samimi duygularımla ölene kadar size ve İhlâs Vakfı yurtlarındaki bütün görevlilere dua edeceğimi bilmenizi istiyorum. Sizler sadece benim değil, bütün anne babaların kalbinde isimsiz kahramanlarsınız. En derin saygılarımla”

Ömer’in babasıyla birlikte herkes ağlıyordu…

Z. Alkan

 
 

SAAT

 
 
  Sık Kullanılanlara Ekle
site içi özel arama (islam anahtarı )

Üye Girişi


Kullanıcı Adı:

Şifre:

Şifremi unuttum

kayıt ol

 

 
 
 
 

DUYURULAR

 

Duyuru Panosu

Kullanıcılarımız toplam 13224 mesaj gönderdiler
Toplam 473 kayıtlı kullanıcımız var
Son kaydolan kullanıcımız: bekir öztürk
üyemiz olmak için
buraya tıklayın
forumda sınırsız
paylaşıma
katılın

 

 

 
 

mediaplayer

Kur'an-ı Kerim Ziyafetleri
islamanahtarı radıo
radyo ve tv yayınları
ezgiler
şiirler
namaz öğreniyorum
mehter marşları
Belgeseller
filmler
klipler
tiyatrolar
kutsal yolculuk hacc
mealler
tefsir dersleri
kur'an öğreniyorum
İlahiler
ezan-ı muhammedi
nakşibendi cemaati
islami videolar
mübarek geceler
sevgili peygamberim
ilahi ve kasideler
hutbeler
eshab-ı kiram serisi
evliyalar serisi
silsile-i aliyye
cennet ve cehennem

 

 
 

menü




HZ.MUHAMMED (S.A.V)
Sitene Ekle
 
http://www.islamanahtari.com/ Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol