Sahih olmakla kabul olmak nedir
Çok kimse, bir ibadetin sahih olması ile kabul olmasının arasıdaki farkı bilemiyor. Bu bilinmeyince de birçok hadis-i şerif ve fıkhi hükümler yanlış anlaşılıyor.
İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:
Şartları gözetilerek yapılan ibadet sahih olur, fakat, ihlas ile yapılmadı ise, kabul olmaz. Sevap verilmez. [Yani hasıl olan büyük sevapların hepsine kavuşamaz. İşlediği günahlar, kazandığı sevapları alır götürür. Elinde sevabı kalmadığı için, sevap verilmez, sevabı olmaz deniyor. Yoksa sahih ve ihlaslı olan her ibadetin sevabı olur.]
Sahih olan bir ibadet, kabul olmayabilir. Mesela çaldığı ceket ile namaz kılan kimsenin namazı sahihtir, namaz borcundan kurtulur. Fakat sevabı noksan olur. Diğer bütün günahlar da böyledir. Mesela, oruç tutan kimse akşam orucunu içki ile açsa, orucu yine sahihtir, ama oruçtan hasıl olan büyük sevapların hepsine kavuşamaz. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki: (Haram elbise giyinenin ibadetlerini Allahü teâlâ kabul etmez.) [Bezzar]
(On dirhemlik elbisenin bir dirhemi haramsa, onunla kılınan namaz kabul olmaz.) [İ. Ahmed]
(Haram cilbab [gömlek] ile kılınan namaz kabul olmaz.) [Bezzar]
(Bir lokma haram yiyenin kırk günlük güzel ameli kabul olmaz.) [Taberani, Deylemi]
(Şarap içenin kırk gün namazı kabul olmaz.) [Hakim, İ. Neccar]
(Bir bid'at çıkaranın namazı, orucu, haccı, umresi, cihadı, tevbesi, farzı, nafilesi ve hiçbir iyiliği kabul olmaz, hamurdan [yağdan] kıl çıkar gibi, Müslümanlıktan çıkması kolay olur.) [İbni Mace]
(Allahü teâlâ, bid'at ehlinin ne duasını ne zekatını ne haccını, ne namazını, ne de sadakasını kabul eder, yağdan kıl çıkar gibi dinden çıkar.) [Deylemi]
(Bid'at ehli, bid'atini Allah rızası için terk etmedikçe, hiçbir ameli kabul olmaz.) [İbni Neccar]
Hadika ve Berika’da (Bid'at işleyenin hiçbir ibadeti kabul olmaz) hadis-i şerifi, açıklanırken, (Bunların ibadetleri sahih olur. Fakat sevap verilmez) deniyor. Haram işleyenin ve bid’at ehlinin ibadeti sahih olsa da kabul olmaz. Fasıkın, yani açıktan büyük günah işleyenin, mesela içki içenin, zina edenin, faiz yiyenin ve bid’at ehlinin imam olması mekruhtur. Mekruh olarak kılınan namaz sahih olursa da kabul olmaz. Bid'at sahibinin arkasında namaz kılmanın mekruh olduğu (Hulasa) fetva kitabında da yazılıdır. Kabul olmaz demek, sahih olmaz demek değildir. Sahih olur, fakat sevabı olmaz [yani işlediği günahlar yüzünden sevabı azalır veya hiç kalmaz] demektir. (Redd-ül Muhtar)
Aşağıdaki hadis-i şerifler de böyledir: (Zekat vermeyenin namazı kabul olmaz.) [Taberani]
(Emanete riayet etmeyenin namazı da, zekatı da kabul olmaz.) [Bezzar]
(Hakkı kabul etmemekte direnenin farzı da, nafilesi de kabul olmaz.) [Hakim]
(Kendisini istemeyen cemaate imam olanın namazı kabul olmaz.) [Beyheki]
(Saçlarını deve hörgücü gibi yapan kadının namazı kabul olmaz.) [Taberani]
(Kaçan kölenin, efendisine dönünceye kadar namazı kabul olmaz.) [Müslim]
(Farz namaz borcu olanın, nafile namazı kabul olmaz.) [Dürret-ül fahire, Fütuh-ul-gayb]
(Çoluk çocuğunun haklarını ifa etmeyenin namazları, oruçları kabul olmaz.) [Mürşid-ün-nisa]
(Eshabımın birisine kötü söz söylenin farzı da, nafilesi de kabul olmaz.) [Taberani]
(Eshabıma dil uzatılırsa, doğruyu bilen herkese bildirsin, gücü yettiği halde doğruyu bildirmeyen âlimin hiçbir ibadeti kabul olmaz.) [Ebu Nuaym]
(Kızını fasıkla evlendirenin farzı da, nafilesi de kabul olmaz.) [Şir’a]