Ticaret niyyeti olmayan inci ve mücevherat için zekat vermek gerekmez. Altın ve gümüşten başka ziynet eşyası, satış ve ticaret kasdı ile alınmadıkça zekata tabi değildir.
Madeni paralarla kağıt paraların zekatı: Tedavüle konan paralar aynen altın ve gümüş gibi zekata tabidirler. Çünkü ihtiyacı karşılarlar, bunlarla mal satın alınır. Ticarette kullanılmayıp, kasada biriktirilseler dahi, zekatlarını vermek gerekir. Bunlar aslen ticaret ve alışveriş için tedavüle konmuşlardır. Kıymetleri, altın veya gümüş nisabına ulaşınca zekatlar yine kırkta bir oranında vermek gerekir.
Altın ve Gümüşün Zekatı: Altının nisabı, 96 gram ağırlığındadır. Gümüşün nisabı ise, 640 gramdır. Bu miktarlardan az olan altın ve gümüşün zekatı yoktur. Altın ve gümüşün külçesi, süs eşyaları ve bunlardan yapılmış kapkaçak hep zekata tabidir. Nisab miktarına ulaşan altın ve gümüş üzerinden bir yıl geçicince bunların kırkta biri ağırlık olarak veya kıymet olarak zekat verilir. Altın ve gümüşün karışım hallerinde ekseriyete bakılır. Eğer karışımın çoğu altın ise, o madde altındır. Altına karışan madde altından daha çok ise bu altın hükmünde olmaz, ticaret malı itibar edilerek kıymetlendirilir. Gümüş de böyledir.
Kadının diğer kocasından olan, fakir çocuklarına zekat vermek caizdir.
Zekatını verirken kalben niyet etse, fakat dil ile açıklamasa zekatını ödemiş olur.
Evi olmayan bir kimsenin, ev almak için biriktirdiği para üzerinden bir yıl geçse, o paradan zekat vermek lazım gelir
Gümüş veya altından yapılmış kaplar, zekat miktarı ağırlıkta olur ve üzerinden bir yıl geçerse zekat farz olur.
Altın veya gümüşün zekatının kağıt para ile ödenmesi Hanefi mezhebine göre caizdir. Ancak, Şafii mezhebinde bulunan bir kimse, bu fetva ile hareket edemez. O, altının zekatını altınla ödemek zorundadır.
Bir adamın fakir kimsede alacağı olup bu alacağını fakire bağışlasa, bu bağışlanan paraya ait zekat düşer.
Kendilerine zekat düşen yakınlara (akrabaya) zekat vermek, yabancı fakirlere vermekten daha faziletlidir. Fazilet sırası şöyledir: Erkek kardeşler, kız kardeşler ve bunların çocukları, amca ve halalarla çocukları, dayılar, teyzeler ve bunların çocukları ve bunlardan sonra da diğer akraba gelir.
Zekata sayılmak şartı ile bir fakiri evde oturtmak caiz değildir.
Kaynaklar:
1. Günümüz Meselelerine Açıklamalı Fetvalar, Mehmed Emre
2. İslam İlmihali, A.Fikri Yavuz