ANA SAYFA
  FORUM
  DESTEK OLUN
  ALLAH C.C
  PEYGAMBER EFENDIMIZ
  KURAN-I KERIM
  PEYGAMBERLER VE ALIMLER
  YASIN-I SERIF MEALI
  NAMAZ- ABDEST
  HAC VE ONEMI
  ILMIHAL
  KIYAMET
  ADAB-I MUASERET
  MUBAREK GUN-GECE
  HURAFELER
  KISSADAN HISSE
  TESETTUR
  DINI SUALLER
  AKAIDE GIRIS
  DUALAR UZERINE
  ISLAM TASAVVUFU
  HADIS ELKITABI
  EL LU VEL MERCAN
  MERAK EDILEN KONULAR
  IDARECILIK BILGILERI
  SUNNET VE BIDAT
  AILE BILGILERI
  DINI PROGRAMLAR
  HARITA
  BEBEK ISIMLERI
  RESIMLER
  TARIHIMIZ
  MENKIBELER
  POWERPOINT DOSYALAR

Veda Hutbesi
Veda Hutbesi
Bismillahirrahmanirrahim

EY İNSANLAR!

Sözümü iyi dinleyiniz.Bilmiyorum, belki bu seneden sonra sizinle burada ebedi olarak bir daha birleşemeyeceğiz.
İNSANLAR!

Bu günleriniz nasıl mukaddes bir gün ise, bu aylarınız nasıl mukaddes bir ay ise, bu şehriniz (Mekke) nasıl mübarek bir şehir ise, canlarınız, mallarınız da öyle mukaddestir, her türlü tecâvüzden korunmuştur.


ASHABIM!

Yarın Rabbinize kavuşacaksınız ve bugünkü her hal ve hareketinizden muhakkak sorulacaksınız. Sakın benden sonra eski sapıklıklara dönüp de birbirinizin boynunu vurmayınız! Bu vasiyyetimi burada bulunanlar, bulunmayanlara bildirsin! Olabilir ki bildiren kimse, burada bulunup da işitenden daha iyi anlıyarak muhafaza etmiş olur.


ASHABIM!

Kimin yanında bir emanet varsa onu sahibine versin. Faizin her çeşidi kaldırılmıştır, ayağımın altındadır. Lâkin borcunuzun aslını vermek gerektir. Ne zulmediniz, ne de zulme uğrayınız. Allah'ın emriyle faizcilik artık yasaktır. Cahilliyetten kalma bu çirkin âdetin her türlüsü ayağımın altındadır. İlk kaldırdığım fâiz deAbdulmuttalib'in oğlu (amcam) Abbas'ın faizidir.

ASHABIM!

Cahilliyet devrinde güdülen kan dâvâları da tamamen kaldırılmıştır. Kaldırdığım ilk kan davası Abdulmuttalib'in torunu (amcazadem) Rebia'nın kan davasıdır.


İNSANLAR!

Bugün şeytan sizin şu topraklarınızda yeniden tesir ve hakimiyet kurmak gücünü ebedi suretle kaybetmiştir. Fakat siz; bu kaldırdığım şeyler dışında, küçük gördüğünüz işlerde ona uyarsanız bu da onu memnun edecektir. Dininizi korumak için bunlardan da sakınınız!

İNSANLAR!


Kadınların haklarını gözetmenizi ve bu hususta Allah'tan korkmanızı tavsiye ederim. Siz kadınları, Allah emaneti olarak aldınız; onların namuslarını ve iffetlerini Allah adına söz vererek helal edindiniz. Sizin kadınlar üzeridne hakkınız, onların da sizin üzerinizde hakları vardır. Sizin kadınlar üzerindeki
hakkınız, onların, aile yuvasını, hoşlanmadığınız hiçbir kimseye çiğnetmemeleridir. Eğer razı olmadığınız herhangi bir kimseyi aile yuvanıza alırlarsa, onları hafifçe döğüp sakındırabilirsiniz. Kadınların da sizin üzerinizdeki hakları, memleket göreneğine göre, her türlü yiyim ve giyimlerini temin etmenizdir.


MÜ'MİNLER!


Size bir emanet bırakıyorum ki ona sıkı sarıldıkça yolunuzu hiç şaşırmazsınız. O emanet Allah Kitabı Kur'andır.
MÜ'MİNLER!
Sözümü iyi dinleyiniz ve iyi belleyiniz! Müslüman müslümanın kardeşidir, böylece bütün müslümanlar kardeştir. Din kardeşinize ait olan herhangi bir hakka tecavüz başkasına helal değildir. Meğer ki gönül hoşluğu ile kendisine vermiş olsun...


ASHABIM!

Nefsinize zulmetmeyiniz. Nefsinizin de üzerinizde hakkı vardır.

İNSANLAR!

Allah Teala her hak sahibine hakkını (Kur'an'da) vermiştir. Varise vasiyet etmeğe lüzum yoktur. Çocuk kimin döşeğinde doğmuşsa ona aittir. Zina eden için mahrumiyet vardır. Babasından başka bir soy iddia eden soysuz, yahut efendisinden başkasına intisaba kalkan nankör, Allah'ın gazabına, meleklerin lanetine ve bütün müslümanların ilencine uğrasın! Cenab-ı Hak, bu gibi insanların ne tevbelerini, ne de adalet ve şahadetlerini kabul eder.

İNSANLAR!

Rabbiniz birdir. Babanız da birdir; hepiniz Âdem'in çocuklarısınız, Âdem ise topraktandır. Allah yanında en kıymetli olanınız, O'na en çok saygı göstereninizdir. Arabın Arap olmayana -Allah saygısı ölçüsünden başka- bir üstünlüğü yoktur.
İNSANLAR!
Yarın beni sizden soracaklar, ne diyeceksiniz?

"-Allah'ın elçiliğini ifa ettin, vazifeni yerine getirdin, bize vasiyet ve öğütte bulundun diye şahadet ederiz." (Bunun üzerine Resûl-i Ekrem mübarek şahadet parmağını göğe doğru kaldırarak sonra da cemaat üzerine çevirip indirerek şöyle buyurdu.)

Şahid ol yâ Rab!
Şahid ol yâ Rab!
Şahid ol yâ Rab!

Kütüphanem
yeni makale» 40 Hadis
yeni makale» Dua nedir? Çeşitli Dualar
yeni makale» Din Nedir?
yeni makale» İman Nedir? Nasıl edilir?
yeni makale» Adab-ı Muaşeret
yeni makale» Hz.Muhammed Hayatı
Makaleler
yeni makale bu gerçekten önemlimi?
yeni makale
aile bağlarını koparmak...
yeni makale
Avrulalı kadını taklit
yeni makale
yarım hoca dinden eder
yeni makale
Gençliğin intihar koşusu
yeni makale
beşik ile kabir arası
yeni makale 
Ezanda geçen Haydin ...
Adab-ı Muaseret
yeni makale» Selamlasma Adabi
yeni makale» Saygı Adabı
yeni makale» Kardeşlik Adabı
yeni makale» Komşu Adabı
yeni makale» İzin İsteme Adabı
yeni makale» Yemek Adabı
yeni makale» Elbise Adabı
yeni makale» Doğruluk Adabı
yeni makale» Sır Tutma Ahlakı
Namazlar(Resimli)
yeni makale» Namazın Kılınışı Resimli
yeni makale» Namaz sureleri
yeni makale»
Cuma Namazı Kılınışı
yeni makale»
Bayram Namazı
yeni makale»
Cenaze Namazı
yeni makale»
Kaza Namazı
yeni makale» yolcu namazı
yeni makale»
Sehiv Secdesi (Unutma Secdesi)
Abdest (Resimli)
yeni makale» Abdestle ilgili Bilgiler
yeni makale»
Abdest Alınışı Resimli
yeni makale»
Abdesti Bozan ve Bozmayan yeni makaleDurumlar
yeni makale»
Gusülle ilgili Bilgiler
yeni makale»
Teyemmüm Bilgiler
yeni makale»
Teyemmüm Resimli
Mubarek Gün-Gece
yeni makale» Kadir Gecesi
yeni makale»
Mevlüt Kandili
yeni makale»
Regaib Kandili
yeni makale»
Miraç Kandili
yeni makale»
Beraat Kandili
yeni makale» Üç Aylar
yeni makale» Kandil Mesajları
Kıssadan Hisse
yeni makale» 33 ADIM
yeni makale»
86400 Saniye
yeni makale»
Hüzün
yeni makale»
İcki Icmek
yeni makale»
Sakat Köpek
yeni makale»
Kirlangic
yeni makale»
Sevgi Agaci
yeni makale»
Yaban Kazlari
Önemli Dini Bilgiler
yeni makale» Oruç ile ilgili Bilgiler
yeni makale» Zekat ile ilgili Bilgiler
yeni makale» Hac ile ilgili Bilgiler
yeni makale» Kurban ilgili Bilgiler
yeni makale» VEDA HUTBESİ
Hurafeler
yeni makale» SiHiR = BÜYÜ
yeni makale» Çaput Bağlamak
yeni makale» MUSKA
yeni makale» Mum Yakmak
yeni makale» Kurşun Dökmek
yeni makale» Fal Açmak
yeni makale» Günlerin Uğursuzluğu


www.islamanahtari.tr.gg

1-Âfetü’l ilmi en nisyanü: İlmin afeti unutmaktır.
************************
2
-Ettuhuru şatru’l iman: Temizlik imanın yarısıdır.
************************
3-A’kilhâ ve tevekkel: (Deveyi) bağla ve tevekkül et.
************************
4-Sûmû tesihhû: Oruç tutun, sıhhat bulun.
**********************
5-Es-salâtü imâdü’d dini: Namaz dinin direğidir.
*************************
6-Talebü’l helali cihadün: Helal peşinde koşmak cihaddır.
******************************
7-El-kelimü’t tayyibetü sadakatün: Güzel söz sadakadır.
***************************
8-El cennetü tahte zılâli’s süyuf: Cennet kılıçların gölgesi altındadır.
*************************
9-El mecalisü bi’l emaneti: Meclislerdeki sözler emanettir.
***************************
10-Ed-dellü alel hayri kefailihi:Hayra vesile olan yapan gibidir.
****************************
11-El cennetü dâr-ül eshıya: Cennet cömertler yurdudur.
*************************
12-Es- savmü nısf’us sabr: Oruç sabrın yarısıdır.
************************
13-Es sabru nısf’ul iman: Sabır imanın yarısıdır.
***********************
14-Et tebessümü sadakatun: Tebessüm etmek sadakadır.

************************
15-Es sabru miftahul ferec: Sabır, başarının anahtarıdır.
************************
16-Es sabru ınde sadmetül ula: Sabır, musi,betin ilk anındakidir.
************************
17-Efdalü’l ibadeti edvamuha: İbadetin efdali devamlı olanıdır.
************************
18-El Kur’anü hüved deva: Kur’an, sırf devadır.
************************
19
-Men samete reca: Dilini tutan kurtuldu.
************************
20-Re’sü’l hikmeti mehafetullah: Hikmetin başı Allah korkudur.
************************
21-El idetü atiyyetün: Vaad edilen verilmelidir.
************************
22-Ed duaü silahu’l mümin: Dua müminin silahıdır.
************************
23-İsmah yusmah leke: Müsamaha et ki sende göresin.
************************
24-Es salatü nur’ul mümin: Namaz müminin nurudur.
************************
25-En nedametü tevbetün: Pişmanlık tövbedir.
************************
26-El mescidü beytü külli takiyyin: Mescid, takva sahiplerinin evidir.
************************
27-Ed dinü en nasiha: Din nasihattir.
************************
28-Ed duaü hüvel ibadetü: Dua ibadettir.

 

************************
29-El cümuatü haccü’l mesakin: Cuma fakirlerin haccıdır.
************************
30-Hüsnü’s suali nısfu’l ilim: Güzel soru, ilmin yarıdır.
************************
31-Es selamü kable’l kelam: Önce selam, sonra kelam.
************************
32-İzâ gadibte fe’skut: Öfkelendiğinde sus.
************************
33-Kesretü’d dahiki tumitül kalb: Çok gülmek kalbi öldürür.
************************
34-Es savmu cünnetün: Oruç kalkandır.

35-Es subhatü temneu’r rızk: Sabah uykusu, rızka engeldir.
************************
36-El hamrü ummü’l habais: İçki, kötülüklerin anasıdır.
************************
37-Zina’l uyûni en nazaru: gözlerin zinası bakmaktır.
************************
38-El kanâatü mâlün la yenfedü: Kanaat bitmez bir sermayedir.
************************
39-El hayaü minel iman: Hayâ(utanma duygusu) imandandır.
************************
40-El mer’ü ala dini halilihi: Kişi, arkadaşının dini üzeredir.
www.islamanahtari.com
huzurlu adresiniz

ISIMLER VE ANLAMLARI H
A | B | C | D | E | F | G | H | I | J | K | L | M | N | O | P | R | S | T | U | V | Y | Z
H


HABBAN: (Ar.) Er. - Güney Arabistan'da bir kasaba.

HABİB: (Ar.) Er. - Sevgili. Seven, dost.

HABEŞİ: (Ar.) Er. - Habeşler gibi derisinin rengi çok koyu esmer olan kimse. Habeş ırkına mensup.







HABİBE: (Ar.) Ka. - (bkz. Habib)

HABİBULLAH: (Ar.) Er. - Allah'ın sevgilisi. Hz. Peygamber.

HABİL: (Ar.) Er. - Habil. Hz. Adem'in oğullarından, Kabil'in kardeşi, Kabil tarafından öldürülmüştür. Yeryüzünde ilk öldürülen kişidir.

HABİNAR: (Ar.) Ka. - Nar tanesi.

HABİR: (Ar.) Er. 1. Taze, haberli, bilgili, agah, vakıf. 2. Cenab-ı Hak.

HACCAC: (Ar.) Er. 1. Delil ikame eden. Delille galip olan. 2. Irak valisi olup, Hz. Muhammed soyuna ve taraflarına eziyet eden Yusuf b. Sakail'nin unvanı. Yezid'in komutanlarından.

HACCE: (Ar.) Ka. 1. Hacca giden,

Kabe'yi ziyaret eden hacı kadın. 2. Bir çeşit akdiken. - Daha çok lakab olarak kullanılır.

HACE: (Fars.) Er. 1. Hoca. 2. Bilgin, öğretmen. 3. Çelebi, sahip, muallim, profesör. - Daha çok lakab olarak kullanılır.

HACER: (Ar.) Ka. 1. Taş, kaya. -Hacer-i Esved: Kabe'nin duvarında bulunan meşhur kara taş. 2. Hz. İsmail'in annesi ve Hz. İbrahim'in cariyesinin adı.

HACERUNNUR: (Ar.) Ka. - Kükürt ile demirin birleşmesinden meydana gelen altın sarısı renginde.

HACI: (Ar.) Er. 1. Hacca giden, Kabe'yi ziyaret eden, hacı. 2. Dini bir mahalli ziyaret eden kimse.

HACİB: (Ar.) Er. - Birinin bir yere gitmesine engel olan. 2. Kapıcı. -Türk dil kuralına göre "b/p" olarak kullanılır.

HACİR: (Ar.) Er. 1. Hicret eden, bir başka yere geçen. 2. Sayıklayan.

HADDAS: (Ar.). Çabuk kavrayan, anlayışlı, kavrayışlı. Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

HADİ: (Ar.) Er. 1. Yenilene yardım eden, yardımcı. 2. Hidayet eden, doğru yolu gösteren. Kılavuz, rehber. 3. Önde giden kimse. 4. Mızrak ucu.

HADİC: (Ar.) Er. - Erken doğan oğlan çocuğu.

HADİCE: (Ar.) Ka. - Vakitsiz, erken doğan kız çocuğu. - Türk dil kuralı açısından "d/t" olarak kullanılır. Hadice: Hz. Muhammed (s.a.s)'in ilk eşi.

HADİD: (Ar.) Er. 1. Keskin. 2. Demir. 3. Öfkeli, hiddetli, şiddetli, titiz. 4. Kur'an-ı Kerim'in 50. suresinin adı.

HADİM: (Ar.) Er. - Hizmetkar, yardım eden. Hadim-i Harameyn: Harem-i Şerifin hizmetkarı. Hicaz'ın alınmasından sonra Osmanlı sultanlarına verilen lakap.

HADİYE: (Ar.) Ka. - (bkz. Hadi).

HAFAZA: (Ar.) Ka. 1. İnsanın yaptığı işleri yazmakla görevli melekler. 2. Bekçiler.

HAFİ: (Ar.) Er. 1. Çok ikram eden, insanı güler yüzle karşılayan. 2. Yalınayak yürüyen, koşan adam.







HAFİD: (Ar.) Er. - Erkek torun.

HAFİDE: (Ar.) Ka. - Kız torun. (bkz. Nebire).

HAFİZ: (Ar.) Er. 1. Allah'ın adlarındandır. Muhafaza eden, saklayan, esirgeyen, koruyan. 2. Kur'an'ı ezbere bilen ve usulüne uygun okuyan kimse.

HAFİZE: (Ar.) Ka. - (bkz. Hafız).

HAFİZÜDDİN: (Ar.) Er. - Dinin koruyucusu. - Daha çok unvan olarak verilir.

HAFSA: (Ar.) Ka. - Hz. Ömer'in kızı. Hz. Peygamberin zevcelerinden, Ümmü'1-Mü'minin.

HAKAN: (Tür.) Er. 1. Eski Türk ve Moğol hükümdarlarının kullandığı unvanlardan biri, hanlar hanı. 2. Kağan.

HAKEM: (Ar.) Er. 1. Bir uzlaşmazlığın halli için tarafların üzerinde anlaştıkları kimse. 2. Çeşitli yarışmaları, müsabakaları idare eden kimse. 3. Jüri, bir yarışmada değerlendirme yapan kimse. 4. Allah'ın isimlerinden. Hüküm veren, karar veren, bütün meselelerin kendisine döndüğü hüküm sahibi.

HAKGÜZAR: (a.f.i.). - Hakkı tanıyan, haktan ayrılmayan. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

HAKİ: (Fars.) Er. ı. Yeşile çalan koyu sarı renk, toprak rengi. 2. Topraktan, toprağa mensup. Mütevazi kişi.

HAKİKAT: (Ar.) Ka. l. Bir şeyin aslı ve esası, mahiyeti. 2. Gerçek, doğru, gerçekten, doğrusu. 3. Sadakat, doğruluk, bağlılık, kadirbilirlik.

HAKİM: (Ar.) Er. 1. Her şeye hükmeden, hikmet sahibi olan Allah. 2. Hükmeden, dava yargılama işine memur olan, yargıç. 3. Üstte bulunan. 4. Hekim, akıllı, becerikli. 5. Kadı, vali, amir, hükümdar, emir.

HAKİME: (Ar.) Ka. - (bkz. Hakim).

HAKİMİYET: (Ar.) Ka. - Hakimlik, amirlik, üstünlük, egemenlik. Sulta.

HAKKI: (Ar.) Er. 1. Doğruluk ve insaf sahibi. 2. Bir insana ait olan şey. 3. Dava, iddiada hakikate uygunluk. 4. Emek. 5. Pay, hisse. 6. Layık, münasip.

HAKTAN: (Tür.) Er. - Allah'tan gelen, Allah'ın verdiği.

HAKTANIR: (a.t.i.) Er. - Herkesin hakkını gözeten kimse.

HALAS: (Ar.) Er. - Kurtuluş, kurtulma.

HALASKAR: (Ar.) Er. - Kurtarıcı.

HALDUN: (Ar.) Er. - Devamlılar, sürekli olanlar.

HALE: (Ar.) Ka. - Ayın ve güneşin etrafında bazı zamanlarda görülen ışıklı halka, ayla, ağıl.

HALEF: (Ar.) Er. 1. Babadan sonra kalan oğul. 2. Memurlukta, birinden sonra gelip onun yerine geçen kimse.

HALENUR: (Ar.) Ka. - (bkz. Hale).

HALİD: (Ar.) Er. 1. Sonsuz, daim, ebedi. 2. Bir yıldan çok yaşayan. 3. Türk dil kurallarına göre "d/t" olarak kullanılır. Halid b. Velid: Ünlü sahabi. Allah'ın kılıcı olarak anıldı.

HALİDDİN: (Ar.) Er. - Dinin sonsuzluğu ölümsüzlüğü.

HALİDE: (Ar.) Ka. - (bkz. Halid).

HALİFE: (Ar.) Er. 1. Halef, naib. 2. Hz. Peygamber'in vekili ve dünyadaki müslümanların başı olan kimse.

HALİL: (Ar.) Er. - Samimi dost, Allah'ın dostu.

HALİLULLAH (Ar.) Er. - Allah'ın dostu. Hz. İbrahim (a.s.).

HALİM: (Ar.) Er. 1. Sakin, sessiz. 2. Tabiatı yavaş olan, yumuşak huylu. Allah'ın isimlerindendir. "Abd" takısı alarak kullanılması tercih edilir.

HALİME: (Ar.) Ka. - (bkz. Halim). Peygamberimizin (s.a.s) süt annelerinden.

HALİS: (Ar.) Er. 1. Hilesiz, katkısız. 2. Karışmamış, katışıksız, saf, hilesiz. Temiz. 3. Yalnız, sadece. - (bkz. Muhlis).

HALİSE: (Ar.) Ka. - (bkz. Halis).

HALLAC: (Ar.) Er. - Pamuk, yatak, yorgan atan kimse. - Hallac-ı Mansur: 922 yılında "Ene'1-Hak" dediği için asılan ve divan edebiyatında adına sık sık rastlanılan ünlü sufı.

HALUK: (Ar.) Er. - İyi huylu, insaniyetli, geçim ehli olan.

HAMAN: (Ar.) Er. - Hz. Musa'ya karşı acımasızca mücadele eden Mısır Firavunu'nun veziri.

HAMASE: (Ar.) Er. - Yiğitlik, kahramanlık şiirleri, marşlar.

HAMASET: (Ar.) Ka. 1. Cesaret, kahramanlık, yiğitlik. 2. Kahramanca şiir.

HAMDİ: (Ar.) Er. 1. Allah'ı övmek. 2. Allah'a şükretmek. 3. Şükreden, şükredici.

HAMDİYE: (Ar.) Ka. - (bkz. Hamdi).

HAMDULLAH: (Ar.) Er. - Allah'ın övgüsü.

HAMİ: (Ar.) Er. - Himaye eden, koruyan, koruyucu, sahip çıkan, gözeten.

HAMİD: (Ar.) Er. 1. Koru sönmediği halde alevi sönen ateş. 2. Hamdeden, şükreden kul. 3. Hz. Pey. (s.a.s)'in lakaplarından.

HAMİD: (Ar.) Er. - Övülmeye değer. - Allah'ın isimlerinden (bkz. Abdülhamid). - Türk dil kuralına göre "d/t" olarak kullanılır.

HAMİDE: (Fars.) Ka. - (bkz. Hamid).

HAMİL: (Ar.). 1. Yüklü. Gebe. 2. Sahip, malik. 3. Taşıyan, gözeten. 4. Uhdesinde bir poliçe bulunan. 5. Hamil-i vahy: Cebrail (a.s.). - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

HAMİYE: (Ar.) Ka. 1. Himaye eden, koruyan korucu. 2. Kayıran, kayırıcı.

HAMİYET:(Ar.) Ka. 1. Milli onur ve haysiyet. 2. İnsanlık, fazilet. 3. İzzeti nefs.

HAMMAD: (Ar.) Er. -1. Çok hamdeden, çok şükür ve dua eden. Hammad b. Ebu Süleyman: Hadisçi. Tabiindendir.

HAMMADE: (Ar.) Ka. - (bkz. Hammad).

HAMRA: (Ar.) Ka. - Daha, pek çok kızıl, kırmızı. - el-Hamra: İspanya'nın Gırnata şehrinde Araplardan kalma meşhur saray.

HAMZA: (Ar.) Er. 1. Arslan. 2. Heybetli, azametli demektir. - Hz. Peygamber'in amcası, Mekke döneminde müslüman olmuş, Uhud Savaşı'nda Vahşi tarafından şehid edilmiştir.

HANBELİ: (Ar.) Er. Ahmed b. Muhammed b. Hanbel (Öl. 855): Ehli sünnetin dört ana mezhebinden birisi olan Hanbeli mezhebinin imamı.

HANDAN: (Fars.) Ka. 1. Gülen, gülücü. 2. Güler yüzlü, sevimli.

HANDE: (Fars.) Ka. 1. Açılış, açılma. 2. Gülme, gülüş.

HANDEGÜL: (Fars.) Ka. - Gülün açması.

HANEDAN: (Fars.) Er. - Kökten, asil ve büyük aile.

HANEF: (Ar.) Er. - Doğruluk, istikamet.

HANEFİ: (Ar.) Er. - İmamdı Azam Ebu Hanife'nin mezhebinden olan. Hanefi mezhebine mensup kişi.

HANİF: (Ar.) Er. l. Tek Allah'a, Al­lah'ın birliğine inanan. 2. İslam inan­cına sıkı ve samimi olarak bağlanan. 3. Hz. Muhammed (s.a.s)'in tebliğin­den önce Mekke'de tek Allah'a ina­nanlar.

HANİFE: (Ar.) Ka. - (bkz. Hanif).

HANIM: (Tür.) Ka. 1. Kadınlar için kullanılan saygı sözü. 2. Eş, karı, zevce. 3. Ev sahibesi.

HANNAN: (Ar.) Çok acıyan, çok merhametli. Allah'ın isimlerinden "abd" takısı alarak isim yapılır. Abdülhannan.

HANNAS: (Ar.) - Şeytan. - İsim olarak kullanılmaz.

HANSA: (Ar.) Ka. - Arapların en büyük ünlü hanım şairi. Müslüman olmuştur.

HANSOY: (Tür.) Er. - (Han sülalesine mensup.

HANZADE: (Fars.) Ka. - Hükümdar çocuğu.

HANZALE: (Ar.) Ka. - Doğu Arabistan'da bir Arap kabilesi.

HARE: (Fars.) Ka. 1. Sert taş, kaya. 2. Meneviş, menevişli kumaş.

HAREM: (Ar.) Ka. 1. Yasak kılınmış mukaddes olan şey. 2. Evlerde yabancı erkeklerin girmesine izin verilmeyen, kadınlara ait bölüm. 3. İç avlu. 4. Hicaz'da ihrama girilen yerden Ka'be'ye dek uzanan bölüm. 5. Mekke-Medine'nin ismi.

HARİKA: (Ar.) Ka. İmkanların üstünde olup insanda hayret uyandıran şey.

HARİM: (Ar.) Er. 1. Biri için kutsal olan şeyler. 2. Harem dairesi, harem. 3. Evin içi gibi, başkalarına kapalı olan yer. 4. Bir evin civarı. 5. Avlu. 6. Ortak, şerik. 7. Hacıların, hac zamanı giydikleri giysi.

HAKİME: (Ar.) Ka. - Kişinin dilediği gibi kullanabilecek hakka malik olduğu malı (bkz. Harim).

HARİS: (Ar.) Er. 1. Muhafız, bekçi, gözcü. 2. Koruyan, koruyucu. 3. Son derece hırslı olan. 4. Yemen'de bir Arap kabilesinin adı.

HARİSE: (Ar.) Ka. - (bkz. Haris).

HARİZM: (Fars.) Er. - Amuderya'nın aşağı kısmının her iki yanında bulunan ülke. Bu ülkede XIII. yy'a kadar dilini muhafaza ederek yaşamış olan İran kavminin adı.

HARMAN: (Ar.) Er. 1. Tahıl demetlerinin üzerinden düven geçirilerek tanelerin başaklarından ayrılması. Bu işin yapıldığı mevsim, sonbahar. 2. Birçok çeşitten birer parça alıp yeni bir bileşim oluşturmak.

HARRAS: (Ar.) Er. - Ekinci, çiftçi, toprağı işleyip ekin eken.

HARUN: (Ar.) Er. - Kur'an-ı Kerim'de bahsedilen peygamberlerdendir. Musa Peygamberin büyük kardeşi. Fir'avun erkek çocukların öldürülmesi emrini kaldırdıktan sonra doğmuştur. Hz. Musa'dan 3 sene sonra doğduğu söylenir.

HARUT: (Ar.). 1. Arkadaşı Marut ile tanınan melek, büyü ve sihir ile uğraştıkları için kıyamete kadar kalmak üzere Babil'de bir kuyuya hapsedil-

mişlerdir. 2. Babil halkına korunmaları için büyü öğreten iki melekten biri, sihir yapar. - İsim olarak kullanılmaz.

HARZEM: (Fars.) Er. - (bkz. Harizm).

HASAFET: (Ar.) Er. 1. Hükümde sağlamlık, kuvvet ve olgunluk. 2. Görüş sağlamlığı.

HASAN: (Ar.) Er. - Güzellik, iyilik, hüsn sahibi olmak. Hasan b. Ali b. Ebi Talib: Ali (r.a.)'nin büyük oğlu. Peygamber Efendimizin torunu. Kur'an'da geçen kelimelerdendir.

HASBEK: (Tür.) Er. - Dürüst, iyi, saf insan.

HASBİ: (Tür.) Er. - İsteyerek ve karşılık beklemeksizin yapılan.

HASBİNUR: (Ar.) Ka. - (bkz. Hasibe).

HASEKİ: (Ar.) Er. - Hükümdarların hizmetine tahsis edilmiş şahıs ve zümrelere verilen ad.

HASEN: (Ar.) Er. 1. Güzel, süslü. 2. Güzel işler, hayırlar. Hasan şeklinde kullanılır.

KASENE: (Ar.) Ka. 1. İyilik, iyi hal, iyi iş, hayırlı iş. 2. Dünya ve ahiret saadeti. 3. Eski altın paralardan birinin adı.

HASENİ: (Ar.) Ka. - Hasene ait.

HASGÜL: (Ar.) Ka. - Değerli, eşsiz gül.

HASHANIM: (Ar.) Ka. 1. Çıtıpıtı, ince, narin kadın. 2. Bilge, değerli kadın. - Birleşik isim.

HASİB: (Ar.) Er. 1. Hayır sahibi, eliaçık, cömert. 2. Değerli, itibarlı, soyu temiz, muhterem, saygın, şahsi meziyet sahibi. 3. Muhasebeci, sayman.

HASİBE: (Ar.) Ka. - (bkz. Hasib).

HASİF: (Ar.) Er. - Hasafetli, aklı başında olgun adam.

HASİFE: (Ar.) Ka. - (bkz. Hasif).

HASNA: (Ar.) Ka. - İffetli, şerefli, namuslu. - (bkz. Hesna).

HASKIZ: (Tür.) Ka. - İyi nitelikleri kendinde toplamış genç kız.

HASLET: (Ar.) - İnsanın yaratılışındaki huyu, tabiatı, mizacı. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

HASPOLAT: (Tür.) Er. - Katışıksız, saf, çelik gibi.

HASRET: (Ar.) Ka. 1. Ele geçirilemeyen veya elden kaçırılan bir nimete veya kıymetli şeye üzülüp yanmak. 2. İç çekme, inleme, üzüntü, iç sıkıntısı, keder, zahmet, eseflenme, özleyiş.

HAŞİM: (Ar.) Er. 1. Haşmetli, gösterişli, muhteşem. 2. Kuru ekmek kırıntısı doğrayan. - Ezen, kıran, yaran, parçalayan. - Ben-i Haşim Hz. Peygamber'in (s.a.s) soyu.

HAŞİMÎ: (Ar.) Er. - Haşime mensup, Haşimilerden olan.

HAŞMET: (Ar.) Er. - İhtişam, gösterişlilik, heybet, büyüklük. - Türk dil kuralına göre "d/t" olarak kullanılır.

HAŞMEDDİN: (Ar.) Er. - Dinin büyüklüğü, ihtişamı.

HATEM: (Ar.) Er. 1. Mühür, üstü mühürlü yüzük. 2. En son. 3. Hatemü'l-Enbiya: Peygamberlerin sonuncusu, Hz. Muhammed. 4. Halemi Tai: Arap kabileleri arasında tanınmış "Tayy" kabilesine mensup ve cömertliğiyle meşhur olan "İbn Abdullah b. Sa'd"ın lakabı. 5. Çok cömert olan.

HATIR: (Ar.) Er. 1. Şan ve şeref sahibi. 2. Yüce, ulu. 3. Tehlikeli.

HATIRA: (Ar.) Ka. - Hatıra gelen, hatırda kalan şey, andaç.

HATIRNEVAZ: (a.f.i.) Ka. - Gönlü okşayan, hatırnaz.

HATIRSAZ: (a.f.i.) Er. - Gönül yapan, hoşnut eden.

HATİB: (Ar.) Er. 1. Hitab eden, söz söyleyen. 2. Camide hutbe okuyan. 3. Güzel, düzgün konuşan kimse. Sahabe isimlerindendir.

HATİCE: (Ar.) Ka. - Erken doğan kız çocuğu. Hz. Haticetü'l-Kübra; Hz. Peygamber'in ilk eşi ve 6 çocuğunun annesi. Ümmü'l-Mü'minin.

HATİF: (Ar.) Er. - 1. Kuvvetli, sert ve tiz bir sesle tebliğ veya davet eden kimse. 2. Göz kamaştıran. 3. Göze görünmeyen.

HATİFE: (Ar.) Ka. - (bkz. Hatif).

HATİM: (Ar.) Er. 1. Sona erdiren, bitiren. 2. Mühürleyen, mühürleyici.

HATİME: (Ar.) Ka. - (bkz. Hatim).

HATUN: (Ar.) Ka. 1. Kadın. 2. Eş, zevce. 3. Eskiden yüksek kişilikli kadınlara ya da hakan eşlerine verilen unvan.- Örfte isim olarak kullanılır.

HAVER: (Fars.). 1. Şark, doğu. 2. Güneşin doğduğu gün. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

HAVLE: (Ar.) Ka. 1. Etraf, çevre, güç, kuvvet. 2. Sahabe hanımlarından birisi. Hakkında ayet inmiştir.

HAVVA: (Ar.) Ka. - Esmer kadın. Havva: Hz. Adem (a.s.)'in karısı, ilk kadın. Adem (a.s) cennette uyurken sol kaburga kemiğinden yaratılmıştır. İnsan soyunun başlangıcı yani türeyiş, onların bir arada yaşamaya başlamasıyla vaki olmuştur.

HAY: (Ar.) Er. 1. Canlı, diri. 2. Allah'ın sıfatlarından. - "abd" takısı alarak kullanılır. "Abdülhay".

HAYA: (Ar.) Ka. l. Utanma, sıkılma. 2. Ar, namus, edep. 3. Allah korkusu ile günahtan kaçınma.

HAYAL: (Ar.) Ka. 1. İnsanın kafasında canlandırdığı şey. 2. Bir olay veya eşyanın zihinde kalan izi. 3. Gerçekte olmadığı halde görüldüğü sanılan şey, görüntü.

HAYALİ: (Ar.) Er. - 1. Hayal niteliğinde ya da hayal ürünü olan. 2. Kanuni Sultan Süleyman devrinin büyük şairlerinden biri.

HAYAT: (Ar.) Ka. 1. Yaşayan, diri. 2. Canlılarda doğumdan ölüme kadar geçen süre. 3. Yaşama, yaşayış.

HAYATEFZA: (a.f.i.) Ka. - Hayat artıran.

HAYATENGİZ: (a.f.i.) Ka. - Yaşatan, yaşamaya zorlayan.

HAYATİ: (Ar.) Er. 1. Dirilik, canlılık. 2. Büyük önem taşıyan. 3. Hayata, yaşayışa ait, hayatla ilgili.

HAYDAR: (Ar.) Er. 1. Arslan, esed, gazanfer, şir. 2. Cesur, yiğit adam. 3. Hz. Ali'nin lakabı.

HAYİM: (Ar.) Er. 1. Şaşkın, hayrette. 2. Sevgiden dolayı şaşkına dönmüş.

HAYME: (Ar.) Ka. - Çadır.

HAYR: (Ar.) Er. İyi, faydalı, hayırlı, yarar. Hayru'l-Vera: Halkın, alemin hayırlısı, Hz. Muhammed. Hayru'l-Beşer: İnsanların hayırlısı, Hz. Muhammed.

HAYRAN: (Ar.) Er. 1. Şaşmış, şaşa kalmış, şaşırmış. 2. Çok tutkun. 3. Aşırı derecede sevgi duyan.

HAYRAT: (Ar.) Er. 1. Sevap kazanmak için yapılan hayırlı işler, iyilikler. 2. Sevap için kurulan müessese.

HAYREDDİN: (Ar.) Er. - Dinin hayırlı eylediği mübarek kıldığı insan. -Türk dil kuralları açısından "d/t" olarak kullanılır.

HAYRET: (Ar.) Ka. - Şaşma, şaşırma, şaşakalmış, ne yapacağını bilmeme.

HAYRİ: (Ar.) Er. - Hayırla, iyilikle ilgili, uğur ve kutluluğa ait.

HAYRİYE: (Ar.) Ka. - (bkz. Hayri).

HAYRULLAH: (Ar.) Er. - Allah'ın hayırlı ettiği erkek.

HAYRUNNİSA: (Ar.) Ka. - Kadınların hayırlısı.

HAYSİYET: (Ar.) Er. - Şeref, onur, itibar, değer.

HAYYAM: (Ar.) Er. 1. Çadırcı. 2. İran'ın meşhur şairlerinden Ömer Hayyam,

HAZAL: (Ar.) Ka. - Kuruyup dökülen ağaç yaprakları.

HAZAN: (Fars.) Ka. - Sonbahar, güz.

HAZAR: (Ar.) 1. Sabit meskeni olanların oturdukları memleket. 2. Barış ve güven. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılabilir.

HAZEN: (Ar.) Ka. - Üzüntü. Gam, keder.

HAZER: (Ar.) - Deniz, bahr, büyük su. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

HAZIM: (Ar.) Er. - Hazmeden, hazimli, ihtiyatlı, akıllı, işinde gözü açık, sağlam olan.

HÂZİM: (Ar.) Er. - Zafer kazanan, galip, hazimete uğratan.

HÂZİME: (Ar.) Ka. - Sindirici kuvvet, (bkz. Hazim).

HAZİN: (Ar.) Er. 1. Hüzünlü, üzüntülü, acıklı. 2. Üzüntü veren, gamlandıran, kederlendiren.

HAZİNE: (Ar.) Ka. 1. Devlet malının parasının saklandığı yer. 2. Gömülü ya da saklıyken bulunan değerli şeyler.

HAZİZ: (Ar.) Er. 1. Mesud, mutlu. 2. Hisse ve nasibi olan.

HAZİZE: (Ar.) Ka. - (bkz. Haziz).

HAZLAN: (Ar.) Er. 1. Terketmek. 2. Allah ilminde, Allah'ın insanı lütuf ve nusretinden mahrum etmesi. İsim olarak kullanılmaması daha uygundur.

HAZRÂ: (Ar.) Ka. 1. Yeşil, sebze, hadra. 2. Gökyüzü. 3. Türk musikisinde mürekkep bir makam.

HAZREC: (Ar.) Er. 1. Bir Arap kabilesinin ismi. 2. Hz. Peygamberi Mekkeli muhacirlerle, Medine'de kabul eden ve ilk İslam devletinin temelini teşkil eden ensarın en önemli kolu.

HEBİB:(Ar.)Er.-Rüzgar.

HECİL: (Ar.) Ka. - İki dağın arasındaki kısım, vadi, dere.

HEDEF: (Ar.) Er. 1. Nişan, nişan alınacak yer alanı. 2. Meram, maksat, gaye, amaç.

HEDİYE: (Ar.) Ka. 1. Hediye, armağan. 2. Karşılıksız verilen şey. - Hediyetullah: Allah'ın hediyesi.

HEKİM: (Ar.) Er. - 1. İnsan hastalıklarının teşhis ve tedavisi ile uğraşan kimse, doktor. 2. Hikmet sahibi kişi, filozof.

HENNÂ: (Ar.) Ka. - Kına ağacı, (bkz. Kına).

HEPER: (Tür.) Er. - Cesur, yiğit kimse.

HEPGÜL: (Tür.) Ka. 1. Gül gibi güzel kadın. 2. Neşeli ol.

HEPŞEN: (Tür.) Ka. - (bkz. Hepgül).

HEPYENER: (Tür.) Er. - (bkz. Heper).

HESNA: (Ar.) Ka. 1. Güzel kadın. 2. Hanım, kadın.

HEYBÂN: (Ar.) Er. 1. Korkunç, korku veren. 2. Çok utangaç.

HEYBET: (Ar.) Er. 1. İnsanlarda korku ile birlikte saygı uyandıran görünüş. 2. Karizma, doğal etkileyiş.

HEZÂR: (Fars.). 1. Bülbül. 2. Çok, pek çok. 3. Bin. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

HEZÂRE: (Ar.) Ka. - Afganistan'ın dağlık kesiminde oturan bir kabile.

HEZARFEN: (Fars.) Er. - Çok bilen, elinden her iş gelen. Bin türlü iş beceren. Hezarfen Ahmet Çelebi: Türk bilgini. Yapay kanatlarla ilk defa uçma deneyimini başaran adam.

HIDIR: (Ar.) Er. - (bkz. Hızır).

HIFZI: (Ar.) Er. 1. Saklama, koruma ile ilgili. 2. Ezberleme, akılda tutma.

HIFZURRAHMAN: (Ar.) Er. - Merhamet eden, acıyan. Allah'ın koruyuculuğu. Allah'ın uhdesinde.

HIFZİYE: (Ar.) Ka. - (bkz. Hıfzı).

HIFZULLAH: (Ar.) Er. - Allah'ın koruması, saklaması.

HINCAL: (Tür.) Er. - Öc al.

HIYRE: (Fars.) Ka. - Kamaşık, donuk, fersiz göz.

HIZIR: (Ar.) Er. 1. Yeşil. Yeşillik. 2. Kehf suresinde 59-81. ayetlerde bahsi geçen ve Hz. Musa'nın onunla buluşarak imtihan olunduğu şahsın müfessirlerin ekseriyetinin üzerinde ittifakla durdukları ismi. Hızır hakkında çok çeşitli rivayetler vardır.

HIZIRHAN: (Ar.) Er. - Seyyid. Seyyidi sülalesinin kurucusu, Malik Süleyman'ın oğlu.

HIZIR BEY: (Ar.) Er. - İstanbul'un fethinden sonra oranın ilk kadısı olan Türk alimi ve şairi.

HIZLAN: (Tür.) Er. - Hız kazan, hızını artır.

HİBE: (Ar.) Ka. - Bağışlama, bağış.

HİBETULLAH: (Ar.) Er. - Allah'ın bağışlaması, bağışı.

HİCAB: (Ar.) Er. 1. Utanma, sıkılma. 2. Perde, ikişeyi birbirinden ayırmaya yarayan perde.

HİCABİ: (Ar.) Er. - (bkz. Hicab).

HİCRAN: (Ar.) Ka. 1. Ayrılık. 2. Unutulmaz acı, keder.

HİCRET: (Ar.) Ka. 1. Bir memleketten, başka bir memlekete göç ediş. 2. Rasulullah'ın Mekke'den Medine'ye göç etmesi, takvim başlangıcı olan Miladi 622 yılında vuku bulmuştur.

HİÇSÖNMEZ: (Tür.) Er. - (bkz. Sönmez).

HİÇYILMAZ: (Tür.) Er. - (bkz. Yılmaz).

HİDAYET: (Ar.). - Hak yoluna doğru yola girme. 2. Müslüman olmak. -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

HİDAYEDDİN: (Ar.) Er. - Dinin gösterdiği doğru yol.

HİDİV: (Ar.) Er. - İmtiyazlı, Mısır valisi veya bu valinin ünvanı.

HİKEM: (Ar.) Er. - Hikmetler.

HİKMEDDİN: (Ar.) Er. - Dinin hikmeti. - Türk dil kuralına göre "d/t" olarak kullanılır.

HİKMET: (Ar.). 1. Hakimlik, feylesofluk. 2. Sebeb, gizli, Allah'ın hikmeti. 3. Felsefe. 4. Ahlaki söz, öğüt verici, kısa öz, öğretici söz. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

HİKMETULLAH: (Ar.) Er. 1. Ancak Allah'ın bileceği iş. 2. Allah'ın hikmeti.

HİLÂ: (Ar.) Er. - Hükümdarın taltif etmek istediği kimseye verdiği kıymetli elbise. Hil'at.

HİLÂL: (Ar.) Ka. 1. Hilal, yeni ay şeklinde olan ay, ayça, gençay. 2. Bir yazı sitili. 3. Hilaliyye: Kadiri tarikatı şubelerinden birinin adı.

HİLMİ: (Ar.) Er. - Yumuşak huylu, sakin tabiatlı.

HİLMİYE: (Ar.) Ka. - (bkz. Hilmi).

HİLYE: (Ar.) Ka. 1. Süs, zinet, cevher. 2. Güzel sıfatlar. 3. Güzel yüz. 4. Bir yazı sitili. 5. Hz. Muhammed'in mübarek vasıflarını ve güzelliklerini anlatan manzum ve mensur eser.

HİMAYET: (Ar.) Er. - Koruma, korunma.

HİMMET: (Ar.) Er. 1. Gayret, emek, çalışma, çabalama. Yüksek irade. 2. Ermiş kimsenin tesiri. 3. Türk dil kuralları açısından "d/t" olarak kullanılır.

HİMYER: (Ar.) Er. - Yemen'de bir kavmin adı.

HİND: (Ar.) Ka. 1. Hindistan. 2. Sahabeden Ebu Süfyan'ın karısı.

HİRAM: (Fars.) Er. - Salınma, salınarak edalı yürüme.

HİSAR: (Ar.). 1. Kuşatma, etrafını sarma. 2. Kale etrafı islihkamlı bent. -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

HİŞAM: (Ar.) Er. - Nisam el-Melik: Emevi halifesi.

HİZBER: (Ar.) Er. 1. Arslan, esed, gazanfer, şir, bahadır. 2. Cesur, yürekli adam.

HİZBULLAH: (Ar.) Er. - Allah'a inananlar topluluğu.

HİZRAN: (Fars.) Ka. 1. Hezaren ağacı. 2. Harun er-Reşid'in annesi.

HOŞEDA: (Fars.) Ka. - Hareket ve davranışı hoş, güzel. Cazibeli.

HOŞENDAM: (Fars.) Ka. - Boyu bosu güzel, düzgün olan.

HOŞFİDAN: (Fars.) Ka. - Güzel endamlı, boylu boslu kadın.

HOŞKADEM: (Fars.) Ka. - Ayağı uğurlu.

HOŞNEVÂ: (Fars.) Ka. - Güzel sesli.

HOŞNİGAR: (Fars.) Ka. - Güzel, hoş sevgili.

HOŞTEN: (Fars.) Ka. - Güzel vücutlu.

HUBEYB: (Ar.) Er. 1. Küçük taze buğday taneceği. Tanecik. Hubeyb b. Adiyy el-Ensarî (Öl. 625): İslam'ın ilk şehitlerindendir. Uhud'un ardından tutsak edildi ve Mekke'ye köle olarak götürüldü. Uhud'ta öldürülen Haris'e mukabil, işkence edilerek vahşi bir biçimde kazığa vuruldu ve şehid oldu.

HUBTER: (Fars.) Ka. - Pek güzel, en güzel.

HÜCCET: (Ar.) Er. - Delil.

HUCESTE: (Fars.) Ka. - Uğurlu, hayırlı, kutlu.

HUCURAT: (Ar.) 1. Hücreler odalar. 2. Kur'an-ı Kerim'in 49. suresinin adı.

HUD: (Ar.) Er. - Hz. Hud (a.s). Ad kavmine gönderilen peygamber. -Kur'an'da ismi geçen 24 peygamberden biridir. Dalalet ve sapıklık içinde olan kavmini ıslah için çok uğraştı fakat onlar, Hud'a inanmadılar ve ani bir fırtına ile yok olarak tarihten silindiler.

HUDA: (Ar.). 1. Doğru yol gösteren, hidayet eden. 2. Allah'ın isimlerinden. 3. Kur'an-ı Kerim. Ek almadan isim olarak kullanılmaz. Hudanur gibi.

HUDAVENDİGAR: (Fars.) Er. 1. Sahip, hükümdar, bay. 2. Fars edebiyatında Allah manasında kullanılır.

HUDAVENDİ: (Fars.) Er. 1. Hükümdarlık. 2. Efendi, sahip, maliklik. 3. Hakim, hükümdar.

HUDAYİ: (Fars.) Er. - Allah'a mensup, Allah'ın yarattığı.

HUDEYBİYE: (Ar.) Er. 1. Mekke'den ağır yürüyüşle 17 km mesafede bir vadi. 2. İslam tarihinde Hudeybiye Musalahası olarak bilinen anlaşmanın yapıldığı yer.

HULAGU: (Fars.) Er. - Moğol hükümdarı olup, İran'da Moğol hanedanının kurucusudur.

HULKİ: (Ar.) Er. 1. Hulk, yaratılışla ilgili, doğal tabi. 2. İyi ahlaklı, iyi huylu.

HULUSİ: (Ar.) Er. 1. Halis olan, saf, iç temizliği. 2. Samimi, candan. -(bkz. Halis).

HUMEYRA: (Ar.) Ka. 1. Beyaz tenli kadın. 2. Hz. Aişe'nin lakabı.

HUNALP: (Tür.) Er. - Cesur, kahraman.

HUNDE: (Ar.) Ka. - Sükun, sulh ve mütareke, (bkz. Hudeybiye). - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

HURDAZ: (Fars.) Er. - Farsların kullandığı şemsi senenin 3. ayına verilen isim.

HURİ: (Ar.) Ka. 1. Cennet kızı. 2. Sevgili. - Daha çok lakab olarak kullanılır.

HURİSER: (a.f.i.) Ka. - Cennet kızlarının başı, hurilerin başı.

HURİYE: (Ar.) Ka. - Coşkunluk hallerinde hurilerle buluştuklarına inanan bir tarikat.

HURREM: (Fars.) Ka. 1. Şen, sevinçli, güleryüzlü, gönülaçan, taze, hoş. 2. Bir yazı sitili. 3. Hurrem Sultan: Kanuni Sultan Süleyman'ın gözde zevcelerinden. Osmanlı siyasetinde etkin rol oynayan hanımlardan.

HURŞİD: (Fars.) Er. - Güneş, aftab, mihr, şems. - Türk dil kuralı açısından "d/t" olarak kullanılır.

HUSREV: (Ar.) Er. - Hükümdar, padişah.

HUZUR: (Ar.) Er. - Baş dinçliği, gönül rahatlığı, dirlik, erinç.

HÜCCET: (Ar.) Er. 1. Senet, vesika, delil. 2. Seçkin alimlere verilen unvan. - Hüccetü'l-İslam: Gazali.

HÜDAİ: (Ar.) Er. - (bkz. Hüdayi).

HÜDAVENDİGAR: (Fars.) Er. 1. Amir, hükümdar. 2. Osmanlı padişahlarından I. Murad'ın ünvanı.

HÜLYA: (Ar.) Ka. - Kuruntu.

HÜMA: (Ar.) Er. 1. Devlet kuşu. 2. Saadet, mutluluk.

HÜMEZE: (Ar.) - Birini arkasından çekiştirmek. Kur'an-ı Kerim'in 104. suresinin adı. İsim olarak kullanılmaz.

HÜNER: (Fars.) Ka. - Bir işte gösterilen incelik ve beceriklilik, maharet, ustalık marifet.

HÜNKAR: (Fars.) Er. 1. Uğurlu. 2. 15-29 yaş arasında Osmanlı Sultanlarına verilen isim.

HÜR: (Ar.) Er. - Özgür, bağımsız.

HÜRAY: (a.t.i.). - Ay gibi özgür, ay kadar bağımsız. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

HÜRCAN: (a.t.i.). (bkz. Hüray).

HÜRDOĞAN: (a.t.i.) Er. - (bkz. Hüray).

HÜREYRE: (Ar.) Er. Kedicik, kedi yavrusu. - Ebu Hüreyre: Ashab-ı Kiram'dan en çok hadis rivayet eden sahabi. Kedi yavrularını çok sevdiği için bu ismi aldığı söylenir.

HÜRGÜL: (Tür.) Ka. - Gül gibi özgür güzel.

HÜRKAL: (Tür.) Er. - Esir olma.

HÜRKAN: (Tür.) Er. - Özgür soydan gelen.

HÜRMET: (Ar.) Ka. - Saygı.

HÜRMÜZ: (Fars.) Er. 1. Zerdüştlerin hayır tanrısı. 2. Eski İran takviminde güneş yılının ilk günü. 3. Jüpiter, müşteri, erendiz. 4. Sasani sülalesinden 5. padişahın adı.

HÜROL: (Tür.) Er. - (bkz. Hürkal).

HÜRREM: (Fars.) Ka. 1. Yeşil taze. 2. Gönülaçıcı. 3. Şen şakrak, sevinçli.

HÜRRİYET: (Ar.) Ka. 1. Hürlük, serbestlik. 2. İstediğini herhangi bir engelle karşılaşmadan karar dairesi içinde yapabilme hali.

HÜRSEL: (Tür.) Er. - (bkz. Hürol).

HÜRSEV: (Tür.) Er. - Hürriyeti seven kişi.

HÜRYAŞ AR: (Tür.) Er. (bkz. Hürsev).

HÜSAM: (Ar.) Er. - Keskin kılıç.

HÜSAMEDDİN: (Ar.) Er. 1. Dinin keskin kılıcı. 2. Mevlana'nın halifesi olan Hüsameddin Çelebi, Mevlana'nın Mesnevi'yi dikte ettirdiği kişidir. - Türk dil kuralına göre "d/t" olarak kullanılır.

HÜSEYİN: (Ar.) Er. 1. Küçük sevgili. 2. Hz. Muhammed (s.a.s.)'in torunu, Hz. Ali'nin küçükoğlu.

HÜSMEN: (Tür.) Er. - Hüseyin'den bozma olarak yapılan isim.

HÜSNİ: (Ar.) Er. - Güzelliğe ait, güzellikle ilgili.

HÜSNİYE: (Ar.) Ka. - (bkz. Hüsni).

HÜSNÜ: (Ar.) Ka. - Çok güzel.

HÜSNÜGÜL: (a.f.i.) Ka. - Gülün güzelliği.

HÜSNÜGÜZEL: (Tür.) Ka. - Sarı çiçekli, güzel yapraklı süsbitkisi.

HÜSNÜHAL: (Ar.) Ka. - Davranış güzelliği.

HÜSREV: (Fars.) Er. 1. Padişah, hükümdar, sultan. 2. Hüsrev şirin masalının erkek kahramanı. - Hüsrev: Eserlerini daha çok Farsça yazmış bir Türk şairi ve edibi olup 1253-1325 yıllan arasında Hindistan'da yaşamıştır.

HÜTEYN: (Ar.) Er. - Hicaz ve Mısır'da dağınık halde yaşayan büyük bir göçebe kabile.

HÜVARE: (Ar.) Ka. - Berberi kabilesinin en önemlilerinden birinin adı.

HÜVEYDÂ: (Fars) Ka. - Açık, apaçık, belli, besbelli, zahir.

HÜZEY: (Ar.) Er. - Kuzey Arabistan'da büyük bir Arap kabilesi.

HÜZZAM: (Fars.) Ka. - Türk müziğinin en eski birleşik makamlarından.



-----------------Sonu--------------------


 

 
 

SAAT

 
 
  Sık Kullanılanlara Ekle
site içi özel arama (islam anahtarı )

Üye Girişi


Kullanıcı Adı:

Şifre:

Şifremi unuttum

kayıt ol

 

 
 
 
 

DUYURULAR

 

Duyuru Panosu

Kullanıcılarımız toplam 13224 mesaj gönderdiler
Toplam 473 kayıtlı kullanıcımız var
Son kaydolan kullanıcımız: bekir öztürk
üyemiz olmak için
buraya tıklayın
forumda sınırsız
paylaşıma
katılın

 

 

 
 

mediaplayer

Kur'an-ı Kerim Ziyafetleri
islamanahtarı radıo
radyo ve tv yayınları
ezgiler
şiirler
namaz öğreniyorum
mehter marşları
Belgeseller
filmler
klipler
tiyatrolar
kutsal yolculuk hacc
mealler
tefsir dersleri
kur'an öğreniyorum
İlahiler
ezan-ı muhammedi
nakşibendi cemaati
islami videolar
mübarek geceler
sevgili peygamberim
ilahi ve kasideler
hutbeler
eshab-ı kiram serisi
evliyalar serisi
silsile-i aliyye
cennet ve cehennem

 

 
 

menü




HZ.MUHAMMED (S.A.V)
Sitene Ekle
 
http://www.islamanahtari.com/ Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol