ANA SAYFA
  FORUM
  DESTEK OLUN
  ALLAH C.C
  PEYGAMBER EFENDIMIZ
  KURAN-I KERIM
  PEYGAMBERLER VE ALIMLER
  YASIN-I SERIF MEALI
  NAMAZ- ABDEST
  HAC VE ONEMI
  ILMIHAL
  KIYAMET
  ADAB-I MUASERET
  MUBAREK GUN-GECE
  HURAFELER
  KISSADAN HISSE
  TESETTUR
  DINI SUALLER
  AKAIDE GIRIS
  DUALAR UZERINE
  ISLAM TASAVVUFU
  HADIS ELKITABI
  EL LU VEL MERCAN
  MERAK EDILEN KONULAR
  IDARECILIK BILGILERI
  SUNNET VE BIDAT
  AILE BILGILERI
  DINI PROGRAMLAR
  HARITA
  BEBEK ISIMLERI
  RESIMLER
  TARIHIMIZ
  MENKIBELER
  POWERPOINT DOSYALAR

Veda Hutbesi
Veda Hutbesi
Bismillahirrahmanirrahim

EY İNSANLAR!

Sözümü iyi dinleyiniz.Bilmiyorum, belki bu seneden sonra sizinle burada ebedi olarak bir daha birleşemeyeceğiz.
İNSANLAR!

Bu günleriniz nasıl mukaddes bir gün ise, bu aylarınız nasıl mukaddes bir ay ise, bu şehriniz (Mekke) nasıl mübarek bir şehir ise, canlarınız, mallarınız da öyle mukaddestir, her türlü tecâvüzden korunmuştur.


ASHABIM!

Yarın Rabbinize kavuşacaksınız ve bugünkü her hal ve hareketinizden muhakkak sorulacaksınız. Sakın benden sonra eski sapıklıklara dönüp de birbirinizin boynunu vurmayınız! Bu vasiyyetimi burada bulunanlar, bulunmayanlara bildirsin! Olabilir ki bildiren kimse, burada bulunup da işitenden daha iyi anlıyarak muhafaza etmiş olur.


ASHABIM!

Kimin yanında bir emanet varsa onu sahibine versin. Faizin her çeşidi kaldırılmıştır, ayağımın altındadır. Lâkin borcunuzun aslını vermek gerektir. Ne zulmediniz, ne de zulme uğrayınız. Allah'ın emriyle faizcilik artık yasaktır. Cahilliyetten kalma bu çirkin âdetin her türlüsü ayağımın altındadır. İlk kaldırdığım fâiz deAbdulmuttalib'in oğlu (amcam) Abbas'ın faizidir.

ASHABIM!

Cahilliyet devrinde güdülen kan dâvâları da tamamen kaldırılmıştır. Kaldırdığım ilk kan davası Abdulmuttalib'in torunu (amcazadem) Rebia'nın kan davasıdır.


İNSANLAR!

Bugün şeytan sizin şu topraklarınızda yeniden tesir ve hakimiyet kurmak gücünü ebedi suretle kaybetmiştir. Fakat siz; bu kaldırdığım şeyler dışında, küçük gördüğünüz işlerde ona uyarsanız bu da onu memnun edecektir. Dininizi korumak için bunlardan da sakınınız!

İNSANLAR!


Kadınların haklarını gözetmenizi ve bu hususta Allah'tan korkmanızı tavsiye ederim. Siz kadınları, Allah emaneti olarak aldınız; onların namuslarını ve iffetlerini Allah adına söz vererek helal edindiniz. Sizin kadınlar üzeridne hakkınız, onların da sizin üzerinizde hakları vardır. Sizin kadınlar üzerindeki
hakkınız, onların, aile yuvasını, hoşlanmadığınız hiçbir kimseye çiğnetmemeleridir. Eğer razı olmadığınız herhangi bir kimseyi aile yuvanıza alırlarsa, onları hafifçe döğüp sakındırabilirsiniz. Kadınların da sizin üzerinizdeki hakları, memleket göreneğine göre, her türlü yiyim ve giyimlerini temin etmenizdir.


MÜ'MİNLER!


Size bir emanet bırakıyorum ki ona sıkı sarıldıkça yolunuzu hiç şaşırmazsınız. O emanet Allah Kitabı Kur'andır.
MÜ'MİNLER!
Sözümü iyi dinleyiniz ve iyi belleyiniz! Müslüman müslümanın kardeşidir, böylece bütün müslümanlar kardeştir. Din kardeşinize ait olan herhangi bir hakka tecavüz başkasına helal değildir. Meğer ki gönül hoşluğu ile kendisine vermiş olsun...


ASHABIM!

Nefsinize zulmetmeyiniz. Nefsinizin de üzerinizde hakkı vardır.

İNSANLAR!

Allah Teala her hak sahibine hakkını (Kur'an'da) vermiştir. Varise vasiyet etmeğe lüzum yoktur. Çocuk kimin döşeğinde doğmuşsa ona aittir. Zina eden için mahrumiyet vardır. Babasından başka bir soy iddia eden soysuz, yahut efendisinden başkasına intisaba kalkan nankör, Allah'ın gazabına, meleklerin lanetine ve bütün müslümanların ilencine uğrasın! Cenab-ı Hak, bu gibi insanların ne tevbelerini, ne de adalet ve şahadetlerini kabul eder.

İNSANLAR!

Rabbiniz birdir. Babanız da birdir; hepiniz Âdem'in çocuklarısınız, Âdem ise topraktandır. Allah yanında en kıymetli olanınız, O'na en çok saygı göstereninizdir. Arabın Arap olmayana -Allah saygısı ölçüsünden başka- bir üstünlüğü yoktur.
İNSANLAR!
Yarın beni sizden soracaklar, ne diyeceksiniz?

"-Allah'ın elçiliğini ifa ettin, vazifeni yerine getirdin, bize vasiyet ve öğütte bulundun diye şahadet ederiz." (Bunun üzerine Resûl-i Ekrem mübarek şahadet parmağını göğe doğru kaldırarak sonra da cemaat üzerine çevirip indirerek şöyle buyurdu.)

Şahid ol yâ Rab!
Şahid ol yâ Rab!
Şahid ol yâ Rab!

Kütüphanem
yeni makale» 40 Hadis
yeni makale» Dua nedir? Çeşitli Dualar
yeni makale» Din Nedir?
yeni makale» İman Nedir? Nasıl edilir?
yeni makale» Adab-ı Muaşeret
yeni makale» Hz.Muhammed Hayatı
Makaleler
yeni makale bu gerçekten önemlimi?
yeni makale
aile bağlarını koparmak...
yeni makale
Avrulalı kadını taklit
yeni makale
yarım hoca dinden eder
yeni makale
Gençliğin intihar koşusu
yeni makale
beşik ile kabir arası
yeni makale 
Ezanda geçen Haydin ...
Adab-ı Muaseret
yeni makale» Selamlasma Adabi
yeni makale» Saygı Adabı
yeni makale» Kardeşlik Adabı
yeni makale» Komşu Adabı
yeni makale» İzin İsteme Adabı
yeni makale» Yemek Adabı
yeni makale» Elbise Adabı
yeni makale» Doğruluk Adabı
yeni makale» Sır Tutma Ahlakı
Namazlar(Resimli)
yeni makale» Namazın Kılınışı Resimli
yeni makale» Namaz sureleri
yeni makale»
Cuma Namazı Kılınışı
yeni makale»
Bayram Namazı
yeni makale»
Cenaze Namazı
yeni makale»
Kaza Namazı
yeni makale» yolcu namazı
yeni makale»
Sehiv Secdesi (Unutma Secdesi)
Abdest (Resimli)
yeni makale» Abdestle ilgili Bilgiler
yeni makale»
Abdest Alınışı Resimli
yeni makale»
Abdesti Bozan ve Bozmayan yeni makaleDurumlar
yeni makale»
Gusülle ilgili Bilgiler
yeni makale»
Teyemmüm Bilgiler
yeni makale»
Teyemmüm Resimli
Mubarek Gün-Gece
yeni makale» Kadir Gecesi
yeni makale»
Mevlüt Kandili
yeni makale»
Regaib Kandili
yeni makale»
Miraç Kandili
yeni makale»
Beraat Kandili
yeni makale» Üç Aylar
yeni makale» Kandil Mesajları
Kıssadan Hisse
yeni makale» 33 ADIM
yeni makale»
86400 Saniye
yeni makale»
Hüzün
yeni makale»
İcki Icmek
yeni makale»
Sakat Köpek
yeni makale»
Kirlangic
yeni makale»
Sevgi Agaci
yeni makale»
Yaban Kazlari
Önemli Dini Bilgiler
yeni makale» Oruç ile ilgili Bilgiler
yeni makale» Zekat ile ilgili Bilgiler
yeni makale» Hac ile ilgili Bilgiler
yeni makale» Kurban ilgili Bilgiler
yeni makale» VEDA HUTBESİ
Hurafeler
yeni makale» SiHiR = BÜYÜ
yeni makale» Çaput Bağlamak
yeni makale» MUSKA
yeni makale» Mum Yakmak
yeni makale» Kurşun Dökmek
yeni makale» Fal Açmak
yeni makale» Günlerin Uğursuzluğu


www.islamanahtari.tr.gg

1-Âfetü’l ilmi en nisyanü: İlmin afeti unutmaktır.
************************
2
-Ettuhuru şatru’l iman: Temizlik imanın yarısıdır.
************************
3-A’kilhâ ve tevekkel: (Deveyi) bağla ve tevekkül et.
************************
4-Sûmû tesihhû: Oruç tutun, sıhhat bulun.
**********************
5-Es-salâtü imâdü’d dini: Namaz dinin direğidir.
*************************
6-Talebü’l helali cihadün: Helal peşinde koşmak cihaddır.
******************************
7-El-kelimü’t tayyibetü sadakatün: Güzel söz sadakadır.
***************************
8-El cennetü tahte zılâli’s süyuf: Cennet kılıçların gölgesi altındadır.
*************************
9-El mecalisü bi’l emaneti: Meclislerdeki sözler emanettir.
***************************
10-Ed-dellü alel hayri kefailihi:Hayra vesile olan yapan gibidir.
****************************
11-El cennetü dâr-ül eshıya: Cennet cömertler yurdudur.
*************************
12-Es- savmü nısf’us sabr: Oruç sabrın yarısıdır.
************************
13-Es sabru nısf’ul iman: Sabır imanın yarısıdır.
***********************
14-Et tebessümü sadakatun: Tebessüm etmek sadakadır.

************************
15-Es sabru miftahul ferec: Sabır, başarının anahtarıdır.
************************
16-Es sabru ınde sadmetül ula: Sabır, musi,betin ilk anındakidir.
************************
17-Efdalü’l ibadeti edvamuha: İbadetin efdali devamlı olanıdır.
************************
18-El Kur’anü hüved deva: Kur’an, sırf devadır.
************************
19
-Men samete reca: Dilini tutan kurtuldu.
************************
20-Re’sü’l hikmeti mehafetullah: Hikmetin başı Allah korkudur.
************************
21-El idetü atiyyetün: Vaad edilen verilmelidir.
************************
22-Ed duaü silahu’l mümin: Dua müminin silahıdır.
************************
23-İsmah yusmah leke: Müsamaha et ki sende göresin.
************************
24-Es salatü nur’ul mümin: Namaz müminin nurudur.
************************
25-En nedametü tevbetün: Pişmanlık tövbedir.
************************
26-El mescidü beytü külli takiyyin: Mescid, takva sahiplerinin evidir.
************************
27-Ed dinü en nasiha: Din nasihattir.
************************
28-Ed duaü hüvel ibadetü: Dua ibadettir.

 

************************
29-El cümuatü haccü’l mesakin: Cuma fakirlerin haccıdır.
************************
30-Hüsnü’s suali nısfu’l ilim: Güzel soru, ilmin yarıdır.
************************
31-Es selamü kable’l kelam: Önce selam, sonra kelam.
************************
32-İzâ gadibte fe’skut: Öfkelendiğinde sus.
************************
33-Kesretü’d dahiki tumitül kalb: Çok gülmek kalbi öldürür.
************************
34-Es savmu cünnetün: Oruç kalkandır.

35-Es subhatü temneu’r rızk: Sabah uykusu, rızka engeldir.
************************
36-El hamrü ummü’l habais: İçki, kötülüklerin anasıdır.
************************
37-Zina’l uyûni en nazaru: gözlerin zinası bakmaktır.
************************
38-El kanâatü mâlün la yenfedü: Kanaat bitmez bir sermayedir.
************************
39-El hayaü minel iman: Hayâ(utanma duygusu) imandandır.
************************
40-El mer’ü ala dini halilihi: Kişi, arkadaşının dini üzeredir.
www.islamanahtari.com
huzurlu adresiniz

ISIMLER VE ANLAMLARI M
A | B | C | D | E | F | G | H | I | J | K | L | M | N | O | P | R | S | T | U | V | Y | Z
M


MACİD: (Ar.) Er. - Şan ve şeref sahibi olan kimse. İyi ahlaklı. Ulu.

MACİDE: (Ar.) Ka. - (bkz. Macid).

MAĞFİRET: (Ar.) Ka. - Allah'ın kullarının günahlarını bağışlaması, örtmesi.







MAHBUB: (Ar.) Er. 1. Muhabbet olunmuş, sevilmiş, sevilen, sevgili. 2. Mahbub-i Hûda, (Allah'ın sevgilisi) Hz. Muhammed (s.a.s).

MAHBUBE: (Ar.) Ka. - Muhabbet olunmuş, sevilmiş, sevilen. - (bkz. Mahbub).

MAHFER: (Fars.) Ka. - Ay aydınlığı, ay ışığı.

MAHFİ: (Ar.) Er. - Gizli, saklı.

MAHFUZ: (Ar.) Er. Korunmuş, gözetilmiş. Gizlenmiş, saklanmış.

MAHİN: (Ar.) - (bkz. Hz. Peygamberin isimleri).

MAHİNEV: (Fars.) Ka. - Yeni ay, ayça, hilal.

MAHİNUR: (Fars.) Ka. 1. Ayın nuru, ışığı. 2. Ay yüzlü güzel.

MAHİR: (Ar.) Er. - Maharetli, hünerli, elinden iş gelir, becerikli.

MAHİRE: (Ar.) Ka. - (bkz. Mahir).

MAHİZAR: (Fars.) Ka. - İnleyen ay.

MAHİZER: (Fars.) Ka. - San, altın renginde ay.

MAHMUD: (Ar.) Er. 1. Hamd olunmuş, sena edilmiş, övülmeye değer. Makam-ı Mahmud: Hz. Muhammed'in en büyük şefaat makamı, cennet. 2. Ebrehe'nin Kabe'yi yıkmak üzere getirdiği filin adı. 3. Mahmud (Kaşgarlı) Karahanlılar'dan olan bu Türk bilgini "Divanu Lügati't-Türk" adlı eseriyle tanınmıştır. 4. Mahmudiye: 2. Mahmut devrinde basılan altın para.

MAHMUDE: (Ar.) Ka. - Bingör otu, sakmunya.

MAHMUR: (Ar.) Er. 1. Sarhoşluğun verdiği sersemlik. 2. Uyku basmış, ağırlaşmış, yan baygın göz.

MAHMURE: (Ar.) Ka. -(bkz. Mahmur).

MAHPARE: (Fars.) Ka. - Ay parçası, çok güzel kadın.

MAHPERİ: (Fars.) Ka. - Ay gibi peri kadar güzel.

MAHPERVER: (Fars.) Ka. - Mehtap.

MAHPEYKER: (Fars.) Ka. 1. Yüzü ay gibi parlak, güzel, nurlu. 2. Kösem Sultan'ın adı.

MAHRA: (Ar.) Ka. 1. Elverişli, uygun şey. 2. Değerli kimse.

MAHRU: (Fars.) Ka. - Ay yüzlü, yüzü ay gibi olan güzel.

MAHŞER: (Ar.) Er. - Huy, tabiat.

MAHSUN: (Ar.) Er. - Güçlendirilmiş, güçlü.

MAHSUNE: (Ar.) Ka. - Kuşatılmış, sarılmış, çevrilmiş.

MAHSUT: (Ar.) Er. - Hasat edilmiş, ekini biçilmiş. Biçilmiş ekin.

MAHTER: (Fars.) Ka. - Yeni ay, ayça, hilal.

MAHUR: (Fars.) - Türk musikisinde rast perdesinde karar kılan bir makam. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

MAİDE: (Ar.) Ka. 1. Üzerinde yemek bulunan sofra. Yemek, şölen. 2. Kur'an-ı Kerim'in 5. suresinin adı. 3. İsa ve Havarilerine gökten inen sofra (Maide-i Mesih).

MAİL: (Ar.) Er. 1. Bir yana eğilmiş, eğik. 2. Hevesli, istekli, yetenekli. Taraflı, içten istekli. 3. Andırır, benzer. 4. Tutkun.

MAİLE: (Ar.) Ka. - (bkz. Mail).

MAKAL: (Ar.) Er. - Söz, lakırdı. Söyleme, söyleyiş.

MAKBUL: (Ar.) Er. - Kabul olunmuş, alınmış, alınan. Beğenilen, hoş karşılanan, geçer.

MAKBULE: (Ar.) Ka. - (bkz. Makbul).

MAKRUN: (Ar.) - Ulaşmış, kavuşmuş, yakın. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

MAKSUD: (Ar.) Er. 1. Kasdolunan, istenilen şey, istek. Maksad, niyet, murat. 2. Varılmak istenen yer.

MAKSUDE: (Ar.) Ka. - (bkz. Maksud).

MAKSUM: (Ar.) Er. - Ayrılmış, bölünmüş. Kısmet. Rızk-ı Maksum; Allah tarafından takdir edilmiş rızık.

MAKSUME: (Ar.) Ka. - (bkz. Maksum).

MAKSUR: (Ar.) Er. 1. Kasrolunmuş, kısaltılmış, kasılmış. 2. Alıkonulmuş. Bir şeye ayrılmış.

MAKSURE: (Ar.) Ka. - (bkz. Maksur).

MAKUL: (Ar.) Er. - Akla uygun bulunan. Akıl ile bilinir, akılla kanıtlanan. Oldukça akıllı, sözü akla yakın.

MAKULE: (Ar.) Ka. - (bkz. Makul).

MÂLİK: (Ar.) Er. 1. Sahip, bir şeye sahip olan, bir şeyi olan. Malikii'l-Mülk, Allah. 2. Yedi cehennemin hakimi ve kapıcısı olan melek. 3. Zebanileri idare eden melek. İmam Malik, Maliki mezhebinin kurucusu. Ashab bu ismi kullanmıştır.

MALİKE: (Ar.) Ka. - (bkz. Malik). 1. Mal sahibi olan kadın. 2. Peri, su perisi.

MALKOÇ: (Tür.) Er. - Akıncı ocağı reisi.

MALUM: (Ar.) Er. - Bilinen, belli. Herkesçe bilinen. Faili belli olan fiil.

MAMUR: (Ar.) Er. 1. Bayındır, şenlikli. 2. İmar edilmiş, işlenmiş yer. 3. Beyt-i mamur: Kabe.

MANA: (Ar.) 1. Mana, anlam. 2. İç, içyüzü. 3. Rüya, düş. - (bkz. Anlam).- Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

MANOLYA: (Frans.) Ka. - Manolyagillerden. Beyaz renkli ve güzel kokulu çiçekleri olan, süs bitkisi olarak yetiştirilen ağaç ve bu ağacın çiçeği.

MANSUR: (Ar.) Er. 1. Yardım olunmuş, Allah'ın yardımıyla galip, üstün gelmiş. 2. Türk musikisinde bir düzen. 3. Bir ney çeşidi.

MANSURE: (Ar.) Ka. - (bkz. Mansur).

MANZUR: (Ar.) Er. - Bakılan, nazar olunan. Gözde olan, beğenilen.

MANZURE: (Ar.) Ka. - (bkz. Manzur).

MARAL: (Tür.) Ka. - Dişi geyik, ceylan, karaca.

MARİFET: (Ar.) Ka. 1. Herkesin yapamadığı ustalık, herşeyde görülmeyen hususiyet, ustalıkla yapılmış olan şey. 2. Bilme, biliş. 3. Hoşa gitmeyen hareket. 4. Vasıta aracı, ikinci el. Marifetname: İbrahim Hakkı Bey'in divan kültürüne ait hazırladığı meşhur eseri.

MÂRİYE: (Ar.) Ka. - Şen'un adında birinin kızı olup hicretin 7. yılında kızkardeşi Şirin ile birlikte, Mukavkıs tarafından Hz. Muhammed'e (s.a.s) hediye edilen kıbti bir cariye. Hz. Peygamberin hanımlarından küçük yaşta ölen oğlu İbrahim'in annesi.

MARUF: (Ar.) Er. 1. Herkesçe bilinen tanınmış belli. Meşhur ünlü. 2. Şeriatın emrettiği, uygun gördüğü.

MARUFE: (Ar.) Ka. - (bkz. Maruf).

MÂRUT: (Ar.) - Arkadaşı "Harut" ile meşhur olan bir melek olup büyü ile uğraştıklarından dolayı kıyamete kadar kalmak üzere Babil'de bir kuyu içerisine hapsedilmişlerdir. - İsim olarak kullanılmaz.

MASUM: (Ar.) Er. 1. Suçsuz, kabahatsiz, günahsız, ismet sahibi. 2. Saf, temiz. İmam-ı Rabbani'nin oğlu.

MASUME: (Ar.) Ka. - (bkz. Masum). İmamiye mezhebinde günahsız sayılan ehl-i beyt mensubu.

MASUN: (Ar.) Er. - Korunmuş, korunan.

MASUNE: (Ar.) Ka. - (bkz. Masun).

MAŞUK: (Ar.) Er. - Sevilen, sevilmiş.

MAŞUKA: (Ar.) Ka. - (bkz. Maşuk).

MATLUB: (Ar.) Er. - İstenilen, aranılan, talep edilen şey.

MATLUBE: (Ar.) Ka. - (bkz. Matvlub).

MATUK: (Ar.) Er. - Azat olunmuş, özgürlüğü bağışlanmış.

MATUKE: (Ar.) Ka. - (bkz. Matuk).

MAUN: (Ar.) Er. Zekat. Kur'an-ı Kerim'in 107. suresi.

MAVERA: (Ar.) - Ara, geri, bir şeyin ötesinde bulunan. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

MAVİYE: (Ar.) Ka. - Suya ait.

MAYE: (Fars.) Ka. 1. Maya, asıl ve gerekli madde. 2. Para, mal. İktidar güç. 3. Bilgi.

MAZHAR: (Ar.) Er. 1. Bir şeyin göründüğü çıktığı yer. 2. Nail olma, şereflenme. 3. Bazı tekkelerde oturarak uyurken dayanılan kısa değerde. 4. Bir çeşit tef.

MAZLUM: (Ar.) Er. 1. Zulüm görmüş. 2. Halim, selim, sakin, sessiz.

MAZMUN: (Ar.) Er. 1. Borçluluk, kefalet. 2. Ödenmesi gereken şey.

MAZYAR: (Ar.) Er. - Taberistan'daki Karini hükümdarlarının sonuncusu.

MEBDE: (Ar.) - Baş, başlangıç, ilke.- Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

MEBHUR: (Ar.) Er. - Soluyan, soluğan, nefes darlığına yakalanmış olan.

MEBHURE: (Ar.) Ka. (bkz. Mebhur).

MEBRUK: (Ar.) Er. - Tebrike şayeste. Kullu.

MEBRUKE: (Ar.) Ka. - (bkz. Mebruk).

MEBRUR: (Ar.) Er. - Beğenilmiş, hayırlı, yararlı.

MEBRURE: (Ar.) Ka. - (bkz. Mebrur).

MEBSUDE: (Ar.) Ka. - (bkz. Mebsut).

MEBSUT: (Ar.) Er. - Açılmış, yayılmış. Uzun uzadıya anlatılan.

MEBŞURE: (Ar.) Ka. - Yüzü beyaz, gösterişli güzel kadın.

MECDİ: (Ar.) Er. - (bkz. Mecid).

MECDİDE: (Ar.) Ka. - Rızkı bol, nasibi açık, bahtiyar.

MECERRE: (Ar.) 1. Samanyolu. 2. Harekete müsait yol, cadde veya yer. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

MECİD: (Ar.) Er. - Çok ulu, yüce, şan ve şeref sahibi. Allah'ın sıfatlarından. Türk dil kuralı açısından "d/t" olarak kullanılır. Abdülmecid, Allah'ın (Mecid'in) kulu..

MECİDDİN: (Ar.) Er. - Dinin ululuğu, büyüklüğü. - Türk dil kuralı açısından "d/t" olarak kullanılır.

MECİDE: (Ar.) Ka. - Büyük ulu. Şan ve şeref sahibi.

MECNUN: (Ar.) Er. 1. Cin tutmuş, cinlenmiş. 2. Delice seven, tutkun. Leyla ile Mecnun hikayesinin erkek kahramanı.

MECRA: (Ar.). - Suyun aktığı yatak, su yolu. Bir işin gidiş yolu. Bedendeki ahlatın alıştığı yol. Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

MECUT: (Ar.) Er. - Talihi açık, mutlu, şanslı kimse.







MED'UV: (Ar.) Er. - Davet olunmuş, çağırılmış, davetli. Hz. Peygamber (s.a.s)'in isimlerinden.

MEDÂ: (Ar.). Mesafe. Son. Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

MEDAR: (Ar.). 1. Dayanak. 2. Dönence. Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

MEDENİ: (Ar.) Er. 1. Medine'ye mensup, şehirli, şehir halkından olan. 2. Bir memleketle ilgili olan. 3. Terbiyeli, görgülü, nazik. Daha çok lakab olarak kullanılır.

MEDİD: (Ar.) Er. - Uzun, çok uzun süren. Arap aruzunun 2. bendi.

MEDİDE: (Ar.) Ka. - (bkz. Medid).

MEDİH: (Ar.) Er. - Methetmeye, övmeye sebeb olan şey, övme mevzuu.

MEDİHA: (Ar.) Ka. - (bkz. Medih).

MEDİNE: (Ar.) Ka. - Arabistan'da bir şehir. Hz. Peygamberin kabrinin bulunduğu şehir. Hacıların Mekke'den sonra ziyaret ettikleri şehir.

MEFAHİR: (Ar.) - İftihar edilecek, övünülecek şeyler. Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

MEFHAR: (Ar.) Er. - Övünme. Övünmeye sebeb olan, güvenmeyi gerektiren. Mefhar-i kainat: Muhammed (s.a.s).

MEFHARET: (Ar.) Ka. - İftihar duyma, övünme.

MEFKURE: (Ar.) Ka. - Ülkü, ideal.

MEFRUZ: (Ar.) Er. - Farz olunmuş, varsayılmış.

MEFRUZA: (Ar.) Ka. - (bkz. Mefruz).

MEFTUH: (Ar.) Er. 1. Açılmış, açık. 2. Ele geçirilmiş.

MEFTUHA: (Ar.) Ka. - (bkz. Meftah).

MEFTUN: (Ar.) Er. 1. Fitneye düşmüş, sihirlenmiş. 2. Gönül vermiş, tutkun vurgun. Hayran olmuş, şaşmış.

MEFTUNE: (Ar.) Ka. - (bkz. Meftun).

MEHDİ: (Ar.) Er. 1. Kendisine rehberlik edilen. Allah tarafından hidayet verilmiş olan. - Doğru yolu tutan. 2. Şiilere göre 12 imamın sonu.

MEHDİYE: (Ar.) Ka. - (bkz. Mehdi).

MEHİB: (Ar.) Er. 1. Heybetli, azametli, korkunç (mehub). 2. Arslan (Esed, gazanfer, haydar, şir).

MEHİR: (Fars.) Ka. - Ay.

MEHLİKA: (Fars.) Ka. - Ay yüzlü güzel.

MEHMET: (Tür.) Er. - Muhammed isminin türkçesi. (bkz. Muhammed).

MEHPARE: (Fars.) Ka. - Ay parçası, çok güzel.

MEHRE: (Tür.) Ka. - Hind okyanusu sahili ile Hadramut arasında bir ülke.

MEHRU: (Fars.) Ka. - Ay yüzlü güzel.

MEHTAP: (Fars.) Ka. 1. Ay aydınlığı, ay ışığı. Dolunay. 2. Alay, eğlence, zevklenme. - Türk dil kuralı açısından "b/p" olarak kullanılır.

MEHVEŞ: (Fars.) Ka. - Ay gibi, ay yüzlü, güzel.

MEKİN: (Ar.) Er. 1. Temekkün eden, oturan yerleşen. 2. Vakarlı, temkinli, vakar, iktidar sahibi. Hz. Peygamber (s.a.s)'in isimlerinden.

MEKİNE: (Ar.) Ka. - (bkz. Mekin). 1. İktidar ve onur sahibi. 2. Yer tutup oturan, yerleşmiş.

MEKNUN: (Ar.) Er. - Saklı, gizli, iyice korunmuş.

MEKNUNE: (Ar.) Ka. - (bkz. Meknun).

MEKNUZ: (Ar.) Er. - Gömülü. Hazineye konulmuş, saklanmış.

MEKNUZE: (Ar.) Ka. - (bkz. Meknuz).

MEKREMET: (Ar.) Er. - Kerem, cömertlik. Saygı, ağırlama.

MEKŞUFE: (Ar.) Ka. - Açılmış, açık. Bilinmez değil, keşfolunmuş.

MELÂ: (Ar.) Ka. 1. Doluluk. 2. Topluluk. 3. Ova.

MELAHAT: (Ar.) Ka. - Güzellik, yüz güzelliği.

MELDÂ: (Ar.) Ka. - Genç, körpe ve nazik.

MELEK: (Ar.) Ka. 1. Allah'ın nur­dan yarattığı varlıklar. Allah'ın emirlerine tam itaat eden varlıklar. 2. Ha­lim, selim güzel huylu kimse.

MELEKNAZ: (a.f.i.) Ka. - (bkz. Melek).

MELEKNUR: (Ar.) Ka. - (bkz. Melek).

MELEKPER: (a.f.i.) Ka. - Melek kanatlı.

MELEKRU: (a.f.i.) Ka. - Melek yüzlü.

MELEKSİMA: (a.f.i.) Ka. - Melek şimali.

MELHUZ: (Ar.) Er. - Umulur, bek­lenir.

MELHUZA: (Ar.) Ka. - (bkz. Mel­huz).

MELİH: (Ar.) Er. - Melahat sahibi, güzel, şirin, sevimli.

MELİHA: (Ar.) Ka. - (bkz. Melih).

MELİK: (Ar.) Er. 1. Padişah, hakan, hükümdar. 2. Mal sahibi. 3. Allah'ın isimlerinden, (bkz. Abdülmelik). Melikşah: Sultan Sencer'in babası olan büyük Selçuklu hükümdarı.

MELİKANBER: (Ar.) Er. - Kudret­li, nüfuzlu, Habeş köle. Melik ve anber isimlerinden birleşik isim.

MELİKE: (Ar.) Ka. - Kadın hüküm­dar. Hükümdar karısı.

MELİKSERVER: (Ar.) Er. - Doğu Sultanı hükümdar.

MELODİ: (Yun.) Ka. - Nağme, ahenk, ezgi.

MELTEM: (Tür.) Ka. - Yazın düzenli olarak karadan denize doğru esen rüzgar.

MEMDUD: (Ar.) Er. - Uzatılan.

MEMDUDE: (Ar.) Ka. - (bkz. Memdud).

MEMDUH: (Ar.) Er. Övülmüş, övü­lecek.

MEMDUHA: (Ar.) Ka. - (bkz. Memduh).

MEMNUN: (Ar.) Er. 1. Minnet altın­da bulunan. 2. Sevinmiş, sevinçli. Ra­zı hoşnut, (bkz. Dilşad).

MEMNUNE: (Ar.) Ka. - (bkz. Mem­nun). Sevinmiş, sevinçli.

MEMUN: (Ar.) Er. - Emin bulunan, korkusuz, tehlikesiz, sağlam, (bkz. Emin).

MENAF: (Ar.) Er. 1. Dağın sivri te­pesi. 2. Cahiliye döneminde Arapla­rın putu. - İsim olarak kullanılmaz.

MENDERES: (Yun.) Er. - Akarsu yataklarının dolanbaçlı kısmı. Ege bölgesindeki 3 akarsudan birisinin adı.

MENEKŞE: (Fars.) Ka. - Menekşe­gillerden birçok çeşitleri bulunan ko­yu mor çiçek açan süs bitkisi. Koyu mor renk.

MENGÜ: (Tür.) - Ebedi ölümsüz, bengi. Mengü suyu: Ab-ı hayat. Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

MENGÜALP: (Tür.) Er. - Ölümsüz, güçlü, kuvvetli, yiğit.

MENGÜBAY: (Tür.) Er. - Varlıklı kimse.

MENGÜBERT: (Tür.) Er. - Allah verdi.

MENGÜCEK: (Tür.) Er. - Erzincan, Kemah, Divriği ve Şebinkarahisar'ı içine alan bölgeyi fethederek XII. yy.'ın ilk yansına kadar elinde tutan Türk sülalesi.

MENGÜÇ: (Tür.) Er. - Yaşlı.

MENGÜER: (Tür.) Er. - (bkz. Mengü).

MENGÜTAY: (Tür.) Er. - (bkz. Mengüer).

MENNAN: (Ar.) Er. - Çok ihsan eden, verici, ihsanı bol. - Abd takısı alarak kullanılır. Allah'ın isimlerinden (bkz. Abdülmennan).

MENSUR: (Ar.) Er. - Saçılmış, dağılmış. Ölçüsüz, uyaksız, manzum olmayan söz.

MENSURE: (Ar.) Ka. - (bkz. Mensur).

MENŞUR: (Ar.) Er. - Neşrolunmuş, dağıtılmış, yayılmış.

MENSURE: (Ar.) Ka. - (bkz. Menşur).

MENZUR: (Ar.) Er. - Adanmış, vadedilmiş. Adak olarak belirtilmiş.

MENZURE: (Ar.) Ka. - (bkz. Menzur).

MERAFİ: (Ar.) 1. Dağın sivri tepesi. 2. İslam'dan evvel Arapların putu. -İsim olarak kullanılmaz.

MERAHÂN: (Ar.) Er. 1. Ferah, sevinç. 2. Zayıf olma hali.

MERAL: (Tür.) Ka. - (bkz. Maral).

MERAM: (Ar.) Ka. - Arzu istek. İçten tasarlanan niyet.

MERCAN: (Ar.) Selenterelerin mercanlar sınıfından olup kayalık yerlerde koloni meydana getirerek yaşayan, iskeleti kalkerli kırmızı renkli deniz hayvanı. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

MERD: (Fars.) Er. 1. Adam, insan. 2. Özü sözü doğru kabadayı, yiğit. -Türk dil kurallarına göre "d/t" değişmesiyle kullanılır.

MERDAN: (Fars.) Er. - Mertler, insanlar, erkekler, yiğitler.

MERDİ: (Fars.) Er. - Mertlik, erlik. Cesaret, yüreklilik. İnsanlık.

MERDÜM: (Fars.) 1. İnsan, adam. 2. Gözbebeği. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

MEREVİŞ: (Tür.) Ka. - Terementi ağacının tohumu.

MERĞUB: (Ar.) Er. 1. İstenilen, sevilen. 2. Herkes tarafından sevilip aranılan.

MERĞUBE: (Ar.) Ka. - (bkz. Mergup).

MERİÇ: (Tür.) - Balkan yarımadasının güneydoğu kesiminden geçen akarsu. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

MERİH: (Ar.) Er. - Dünya'dan sonra güneşe en yakın olan gezegen.

MERKÜR: (Fran.) Er. - Güneşe en yakın gezegen.

MERSA: (Ar.) Ka. - Liman.

MERT: (Fars.) Er. 1. Özü, sözü doğru yiğit. 2. Erkek insan.

MERTEL: (f.t.i.) Er. - (bkz. Mert).

MERTER: (f.t.i.) Er. - (bkz. Mert).

MERTKAL: (f.t.i.) Er. - Her zaman doğru kal.

MERTKAN: (f.t.i.) Er. - Mert soydan gelen.

MERTOL: (f.t.i.) Er. - Her zaman sözünün eri ol.

MERVAN: (Ar.) Er. - Emevi sülalesinin Mervan kolu.

MERVE: (Ar.) Ka. - Mekke'de bir dağın adı olup hacılar, Merve ile Safa arasında Sa'y ederler yani 7 defa gidip gelirler.

MERYEM: (İbr.) Ka. - 1. Abid. İbadete düşkün insan. 2. Hz. İsa'nın annesi.

MERZAT: (Ar.) Er. - Rıza, hoşnutluk.

MERZUK: (Ar.) Er. - Rızıklandırılmış, rızık verilmiş.

MERZUKA: (Ar.) Ka. - (bkz. Merzuk).

MESERRET: (Ar.) Ka. - Sevinçler. Şenlik, sevinç.

MESİH: (Ar.) Er. 1. Üzerine yağ sürülmüş. 2. Mesholunmuş, başka bir şekle girmiş olan. 3. Acaip, tuhaf. 4. Ölmek. - Mesih: Hz. İsa'nın elini sürdüğü hastaların derhal iyileşmesi dolayısıyla kendisine isim olarak verilmiştir.

MESRUR: (Ar.) - Sevinçli, memnun, sevinmiş meramına ermiş. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

MESRURE: (Ar.) Ka. - (bkz. Mesrur).

MESUD: (Ar.) Er. - Saadetli, bahtlı, bahtiyar, kutlu. - Türk dil kurallarına göre "d/t" olarak kullanılır.

MESUDE: (Ar.) Ka. - (bkz. Mesud).

MEŞHED: (Ar.) Er. - Bir adamın şehit olduğu veya bir şehidin gömüldüğü yer. İran'da ziyaretgah olan meşhur şehir. Hz. Peygamber (s.a.s)'in isimlerinden.

MEŞHUR: (Ar.) Er. - Ünlü, argın, tanınmış.

MEŞHURE: (Ar.) Ka. - (bkz. Meşhur).

MEŞKUR: (Ar.) Er. - Beğenilmiş, övülmüş. Teşekkür edilmeye değer olan.

MEŞKURE: (Ar.) Ka. - (bkz. Meşkur).

METE: (Tür.) Er. - Büyük Türk-Hun İmparatoru (M.Ö. 209-174).

METEHAN: (Tür.) Er. - (bkz. Mete)

METHİYE: (Ar.) Ka. - Birini övmek maksadıyla yazılmış eser, kaide.

METİN: (Ar.) Er. 1. Metanetli, sağlam, dayanıklı. 2. Özü, sözü doğru, sebatkar, itimat edilir. Hz. Peygamber (s.a.s)'in isimlerinden.

METİNER: (Tür.) Er. - (bkz. Metin).

MEVA: (Ar.) Ka. - Sığınılacak yer, yurt, mesken.

MEVCUD: (Ar.) Er. - Var olan, bulunan. Hazır olan, hazır bulunan. -Türk dil kuralı açısından "d/t" olarak kullanılır.

MEVCUDE: (Ar.) Ka. - (bkz. Mevcud).

MEVDUT: (Ar.) Er. - Sevilmiş, sevilen. Gaznelilerin bir hükümdarı.

MEVEDDET: (Ar.) Ka. - Sevgi, muhabbet. Dostluk.

MEVHİBE: (Ar.) Ka. - Vergi, ihsan, bağış.

MEVLUD: (Ar.) Er. 1. Yeni doğmuş çocuk. 2. İhsanın doğduğu yer. 3. Doğulan zaman. Hz. Muhammed'in doğumunu anlatan manzum eser. - Türk dil kurallarına göre "d/t" olarak kullanılır.

MEVLUDE: (Ar.) Ka. - (bkz. Mevlud).

MEVSİM: (Ar.) Ka. 1. Yılın dört bö­lümünden biri. 2. Dağlamak suretiyle damga vurmak.

MEVSUL: (Ar.) Er. - Hz. Peygamber'in isimlerinden.

MEVSUNNE: (Ar.) Ka. 1. Bahar yağmuru yağmış toprak. 2. Baştan aşağı süslü zırh.

MEVZUN: (Ar.) Er. - Biçimli, yakışıklı, güzel.

MEVZUNE: (Ar.) Ka. - (bkz. Mevzun).

MEYMUN: (Ar.) Er. - Uğurlu, bereketli, kutlu.

MEYMUNE: (Ar.) Ka. - (bkz. Meymun). Hz. Peygamberin en son hanı­mı.

MEYSUR: (Ar.) Er. - Kolaylanmış, kolaylaştırılmış şeyler.

MEYSURE: (Ar.) Ka. - (bkz. Meysur).

MEZİD: (Ar.) Er. - Artmış, artırıl­mış, büyümüş. - Türk dil kuralı açı­sından "d/t" olarak kullanılır.

MEZİYET: (Ar.) Ka. - Bir kişiyi başkalarından ayıran ve yücelten va­sıf, üstünlük, değerlilik yüksek karak­ter.

MİDHAT: (Ar.) Er. - Övme. - Türk dil kuralı açısından "d/t" değişmesiyle kullanılır.

MİFTAH: (Ar.) Er. 1. Anahtar. 2. Şifre cetveli. 3. Dil öğrenirken yapı­lacak tercüme ve meselelerin halledilmiş şekillerini gösteren kitap. 4. Hz.Peygamber (s.a.s)'in isimlerinden.

MİHİN: (Fars.) Er. - Büyük, ulu.

MİHİNE: (Fars.) Ka. - (bkz. Mihin).

MİHNE: (Ar.) - Düzleştirmek. - Er­kek ve kadın adı olarak kullanılır.

MİHRACE: (Sanskritçe.) Ka. - Hindistan'da kral ve prenseslere verilen unvan.

MİHRAN: (Ar.) - Nehir. Pakis­tan'dan geçen İndus nehrine İslam müellifleri tarafından verilen isim. -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

MİHRİ: (Fars.) Ka. 1. Güneş. 2. Sev­gi. 3. Eylül ayı. - Mihr ü mah, güneş ile ay.

MİHRİBAN: (Fars.) Ka. - Şefkatli, merhametli, muhabbetli, güleryüzlü, yumuşak huylu.

MİHRİCAN: (Fars.) - Sonbahar. -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

MİHRİMAH: (Ar.) Ka. - Güneş ile ay.

MİHRİNAZ: (Fars.) Ka. - Naz güneşi. Çok nazlı.

MİHRİNİSA: (Fars.) Ka. - Kadınlı­ğın güneşi, erdemli, nitelikli kadın.

MİHRİNUR: (Fars.) Ka. - Işık sa­çan, aydınlatan güneş.

MİHRİŞAH: (Fars.) Ka. - Şahların güneşi.

MİHRİYE: (Fars.) Ka. - Güneşe ait, güneşle ilgili.

MİKAİL: (Ar.) Er. - Dört büyük me­lekten rızıkların taksimine memur melek.

MİKAT: (Ar.) Er. 1. Tesbit edilen yer ve zaman. 2. Mekke yolu üzerinde hacıların ihrama girdikleri yer.

MİMOZA: (Lat.) Ka. - Baklagillerden ince ve san yapraklı çiçek açan bir cins süs bitkisi, küstümotu.

MİNA: (Ar.) Ka. 1. Camın ana maddesi. 2. Liman, iskele. 3. Gökyüzü.

MİNE: (Fars.) Ka. 1. Maden ve çini üzerine vurulan camı andırır cila. 2. Dişlerin üzerindeki ince ve parlak tabaka. 3. İnce ve parlak nakış.

MİNŞAR: (Ar.) 1. Cennet. 2. Şişe sırça. 3. Zümrüt, zebercet. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

MİR'AT: (Ar.) Ka. 1. Ayna. 2. Meşhur bir çeşit lali.

MİRAÇ: (Ar.). 1. Merdiven. 2. Göğe çıkan. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır. Hz. Muhammed (s.a.s)'in göğe çıktığı gece ki, Recep ayının 27'sine rastlayan kandil gecesidir. O gecede 5 vakit namaz farz kılınmıştır.

MİRAN: (Fars.) Er. - Beyler.

MİRAY: (Fars.) Ka. - Ayın ilk günleri.

MİRCAN: (Fars.) Ka. - Canın içi.

MİRHAN: (Fars.) Ka. - (bkz. Mircan).

MİRKELAM: (Fars.) Er. - Güzel, nazik konuşan kimse.

MİRNUR: (Fars.) Ka. - (bkz. Mircan).

MİRZA: (Fars.) Er. 1. Emiroğlu beyi, hükümdar soyundan gelen. 2. Doğu Türk devletlerinde asalet unvanı. 3. Dubb-i Ekber yıldız kümesindeki parlak yıldız.

MİSAK: (Ar.) - Sözleşme, yemin, and, ahid. Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

MİSBAH: (Ar.) Er. - Aydınlatma cihazı, ışık çırağı. Hz. Peygamber (s.a.s.)'in isimlerinden.

MİZAN: (Ar.) Er. 1. Terazi. 2. Sağlama.

MUADDAL: (Ar.) Er. - (bkz. Hz. Peygamberin isimlerinden).

MUALLA: (Ar.) Ka. 1. Yüce, yüksek, (bkz. Bülent). Makamı, rütbesi yüksek. 2. Bir yazı stili.

MUAMMER: (Ar.) - Ömür süren, yaşayan, yaşamış. Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

MUARRA: (Ar.) Ka. - Çıplak, soyulmuş. An, temizlenmiş.

MUATTAR: (Ar.). - Güzel kokulu, ıtırlı. Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

MUAVİYE: (Ar.) Er. - Emevi devletinin ilk hükümdarı olup Hind ve Ebu Süfyan'ın oğludur. Mekke'de doğmuştur. Hz. Peygamber (s.a.s.)'in kayınbiraderi ve vahiy katibidir.

MUAZ: (Ar.) Er. 1. Korunan, sığınan. 2. Çok aziz, izzet sahibi, saygı uyandıran, kıymetli, muhterem, sevgili. Muaz b. Cebel, sahabeden.

MUAZZEZ: (Ar.) Ka. - (bkz. Muaz). - Ta'ziz edilmiş, izzetlendirilmiş. İzzet ve şeref sahibi. İkram ve izaz olunan, ağırlanan, hürmetle, saygı ile kabul olunan. Kıymetli, değerli, aziz.

MUBAHAT: (Ar.) Ka. - Günahı, sevabı olmayan, işlemesi ne haram, ne de helal olan (mubah).

MUCİB: (Ar.) Er. 1. İcabet eden, uyan. İcap eden, gereken. 2. Sebeb olan, vesile teşkil eden. - Türk dil kuralına göre "d/t" olarak kullanılır.

MUCİBE: (Ar.) Ka. - (bkz. Mucib).

MUCİD: (Ar.) Er. 1. Yaratıcı. 2. Bir buluş ortaya çıkaran kimse.

MUCİDE: (Ar.) Ka. - (bkz. Mucid).

MUCİZE: (Ar.) Ka. - Hayran bırakan, olağanüstü olay. İnsan aklının alamayacağı.

MUFADDAL: (Ar.) Er. - Faziletli, fazileti çok adam.

MUHABBET: (Ar.) Ka. 1. Sevme, sevgi. 2. Dostluk. Dostça konuşma.

MUHACCEL: (Ar.) Er. 1. Ayağı sekili beyaz at. 2. Gerdeğe konulmuş.

MUHACİR: (Ar.) Er. - Göç eden, göçmen.

MUHAFIZ: (Ar.) Er. - Muhafaza eden, değiştirmeyen, koruyan. Bekçi.

MUHAMMED: (Ar.) Er. 1. Birçok defalar hamdu sena olunmuş, tekrar tekrar övülmüş. 2. Birçok güzel huylara sahip. Hz. Peygamber (s.a.s)'in isimlerindendir. Dedesi Abdülmuttalib tarafından, gökte hak yerde halk övsün niyetiyle bu ad konulmuştur. Kur'an'da dört yerde zikredilmiştir.

MUHARREM: (Ar.) Er. 1. Tahrim olunmuş, haram kılınmış. 2. Kamer takviminin birinci ayı aşura ayı. Müslümanlıktan önce bu ayda savaşmak yasak olduğu için bu ad verilmiştir. Bu ayın ilk 10 gününde Kerbela vakasının yıldönümünde matem yapılır. 10. gününde aşure pişirilir.

MUHBİR: (Ar.) Er. - Haber veren, haberci.

MUHDİN: (Ar.) Er. - (bkz. Hz. Peygamberin isimlerinden).

MUHİB: (Ar.) Er. 1. Seven, sevgi besleyen, dost. 2. Tutkan, yer. 3. Bir tarikata intisap etmemekle birlikte ya­kınlığı olan.

MUHİBE: (Ar.) Ka. - (bkz. Muhib).

MUHİDDİN: (Ar.) - Dini saran, çevreleyen. - Türk dil kuralları açısından "d/t" olarak kullanılır.

MUHLİS: (Ar.) Er. - Halis, katıksız. Dostluğu, samimiliği ve her hali içten gönülden olan.

MUHLİSE: (Ar.) Ka. - (bkz. Muhlis).

MUHSİN: (Ar.) Er. - İhsan eden, iyilikte, bağışta bulunan.

MUHSİNE: (Ar.) Ka. - (bkz. Muhsin).

MUHTAR: (Ar.) Er. 1. İhtiyar eden, seçilmiş, seçkin. Hareketinde serbest olan, istediği gibi davranan, dilediğini yapan. 2. Köy veya mahalle işlerine bakmak üzere halkın seçtiği kimse. Hz. Peygamber (s.a.s)'in isimlerinden.

MUHTEREM: (Ar.) Ka. - İhtiram olunmuş. Saygıdeğer, sayılan.

MUHTEŞEM: (Ar.) - İhtişamlı, tantanalı, debdebeli, görkemli. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

MUHYİ: (Ar.) - İhya eden, dirilten, canlandıran, hayat veren. - Allah'ın isimlerindendir. "Abd" takısı alarak kullanılır. Abdulmuhyi.

MUİD: (Ar.) Er. - Öğretmen yardımcısı. Asistan.

MUİN: (Ar.) Er. - Yardımcı. Çırak.

MUİNE: (Ar.) Ka. - (bkz. Muin).

MUİZ: (Ar.) - Ağırlayıcı, izzet ve ikram edici. Allah'ın isimlerindendir. "Abd" takısı alarak kullanılır. Abdulmuiz.

MUKADDEMUN: (Ar.) Er. - (bkz. Hz. Peygamberin isimlerinden).

MUKADDER: (Ar.) 1. Takdir olunmuş, kıymeti biçilmiş, kadri değeri bilinmiş, beğenilmiş. 2. Yazılı, yazılıp belirlenmiş ilahi taktir. 3. Yazılı olmayıp sözün gelişinden anlaşılan. -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır. Hz. Peygamberin isimlerinden.

MUKADDES: (Ar.) - Takdis edilmiş, mübarek kutsal temiz. Mübarek, kutsal kitaplar, Kur'an, Tevrat, Zebur, İncil. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

MUKAFFA: (Ar.) Er. - Uyaklı, kafiyeli. - (bkz. Hz. Peygamberin isimlerinden).

MUKAYYET: (Ar.) Er. 1. Kayıtlı, bağlı, bağlanmış. 2. Ayağında zincir ve pranga bulunan. 3. Bir işe ehemmiyet veren. 4. Kaydolunmuş, deftere geçmiş.

MUKBİL: (Ar.) Er. - İkballi, kutlu, mutlu, bahtiyar, mes'ud.

MUKBİLE: (Ar.) Ka. - (bkz. Mukbil).

MUKİM: (Ar.) Er. - İkamet eden, oturan. Hz. Peygamberin isimlerinden.

MUKİME: (Ar.) Ka. - (bkz. Mukim).

MUKMİR: (Ar.) Er. - Ay ışıklı, mehtaplı.

MUKMİRE: (Ar.) Ka. - (bkz. Mukmir).

MUKTEDİR: (Ar.) Er. - İktidarlı, gücü yeten, becerebilen.

MUKTEFİ: (Ar.) Er. 1. İktifa eden. 2. Ardı sıra izinden gidilmiş örnek olan. - Hz. Peygamber (s.a.s.)'in isimlerinden.

MUNGAR: (Tür.) Er. - Eli açık, cömert.

MUNİS: (Ar.) Er. - Ünsiyetli alışılan, yadırganmaz, alışılmış. Cana yakın sevimli. İnsandan kaçmayan.

MUNİSE: (Ar.) Ka. - (bkz. Munis).

MUNTEKA: (Ar.) Er. - (bkz. Hz. Peygamberin isimlerinden).

MURAD: (Ar.) Er. - Arzu, istek, dilek. Maksat meram. Türk dil kuralı açısından "d/t" olarak kullanılır.

MURADİYE: (Ar.) Ka. - (bkz. Murad).

MURATHAN: (Ar.) Er. (bkz. Murat).

MURTAZA: (Ar.) Er. 1. İrtiza edilmiş, beğenilmiş seçilmiş. Güzide. 2. Allah'ın razı olduğu kişi, kendisinden razı olunan kişi. - Aliyyü'l-Murtaza: Hz. Ali'nin lakabı.

MUS´AB: (Ar.) Er. - Zor. Güçlü, dayanıklı. Ashabdan ünlü şehid Mus'ab b. Umeyr'in adıdır.

MUSA: (Ar.) Er. - Vasiyet edilmiş. Vasi nasbolunmuş, vasiyeti yerine getirmekle vazifelendirilmiş. Tavsiye olunmuş. Sina yarımadısında, Eymen vadisinde Tur dağında Allah'ın lütfuna mazhar olarak, kavmine "on emir" adı altında Allah'ın şeriatını bildiren peygamber. Büyük kitaplardan Tevrat ona indirilmiştir.

MUSADDIK: (Ar.) Er. - Gerçekliğini ve geçerliliğini resmi yazı ile bildiren. Tasdik eden.

MUSLİH: (Ar.) Er. - İslah eden, iyileştiren, düzeltici, arabulucu. Barıştıran. Bu kelime Kur'an'da birkaç defa zikredilmiştir.

MUSLİHİDDİN: (Ar.) Er. - Dinin salahı için çalışan.

MUSTAFA: (Ar.) Er. 1. Temizlenmiş, seçilmiş, güzide. 2. Hz. Peygamberin isimlerinden. 3. Sa'd Suresi 47. ayette geçer.

MUŞTU: (Tür.) Er. - Müjde, sevindirici haber.

MUŞTUBEY: (Tür.) Er. - (bkz. Muştu).

MUTA: (Ar.) Er. - İtaat olunan, boyun eğilen, başkalarının kendisine itaat ettikleri. Hz. Peygamberin isimlerinden.

MUTAHHAR: (Ar.) - Takdir edilmiş, temizlenmiş, temiz. Temiz mübarek. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

MUTALLA: (Ar.) Ka. - Yaldızlanmış, yaldızlı.

MUTARRA: (Ar.) - Çok taze, parlak. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

MUTASIM: (Ar.) Er. 1. İtisam eden, eliyle tutan, yapışan. 2. Günahtan çekinen. 3. Allah'ın ipine sımsıkı sarılan.

MUTE: (Ar.) Er. - Ürdün'de Lut gölünün kuzeyinde verimli bir ova. Peygamberliğin son dönemlerinde hristiyanlarla yapılan savaşın adı.

MUTEBER: (Ar.) Ka. 1. İtibarlı, hatırı sayılır, saygın. 2. İnanılır, güvenilir. 3. Yürürlükte olan geçer.

MUTENA: (Ar.) Ka. 1. Özenle dikkatle seçilmiş. 2. Önemli, seçkin. 3. Az bulunur.

MUTİ: (Ar.) Er. 1. İtaat eden, baş eğen, veren. Tabi, bağlı. 2. Rahat ve uslu.

MUTİA: (Ar.) Ka. - (bkz. Muti).

MUTLAY: (Tür.) - Mutlu, sevinçli ay. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

MUTLU: (Tür.) - Talihli, uğurlu. Bahtiyar. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

MUTLUALP: (Tür.) Er. - (bkz. Mutlu).

MUTLUGÜN: (Tür.) Er. - (bkz. Mutlu).

MUTLUHAN: (Tür.) Er. - (bkz. Mutlay).

MUTLUKANİ: (Tür.) Er. - (bkz. Mutlu).

MUTLUTEKİN: (Tür.) Er. - (bkz. Mutlay).

MUTTALİB: (Ar.) - Talepte bulunan, isteyen, (bkz. Abdülmuttalib)

MUTLUER: (Tür.) Er. - (bkz. Mutlu).

MUVAFFAK: (Ar.) Er. 1. Allah'ın yardımına ulaşmış, işi rast gitmiş kimse. 2. Başaran beceren.

MUVAHHİD: (Ar.). - Allah'ın birliğine inanan. Allah'tan başka hiçbir ilah ve kanun koyucu tanımayan, yalnız Allah'tan gelen emirleri kabul eden.- Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

MUVAKKAR: (Ar.) Er. - Tevkir edilmiş, ağırlanmış, saygı gösterilmiş olan. Vakarlı, ağırbaşlı.

MUZAFFER: (Ar.) - Zafer, üstünlük kazanmış, üstün. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

MUZİ: (Ar.) - Işık veren parlayan parlak. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

MUZAM: (Ar.) Er. - Bir şeyin en büyük kısmı.

MÜ'MİN: (Ar.)Er. - İman etmiş, İslam dinine inanmış, müslüman.

MÜ'MİNE: (Ar.) Ka. - (bkz. Mü'min).

MÜBAHAT: (Ar.) Ka. - Övünme, iftihar etme.

MÜBAREK: (Ar.) Er. 1. Bereketli, feyizli. Uğurlu, hayırlı, kutlu, mutlu. 2. Beğenilen, sevilen, kızılan şaşılan kimse. Bir şey hakkında sözleşme.

MÜBAREKE: (Ar.) Ka. - (bkz. Mübarek).

MÜBECCEL: (Ar.) Ka. - Yücelmiş, saygı gösterilmiş yüce, ulu.

MÜBELLİĞ: (Ar.) Er. 1. Tebliğ eden, haber veren bildiren. 2. Büyük camilerde imamın söylediğini tekrarlayan kimse. - Hz. Peygamberin isimlerinden.

MÜBERRA: (Ar.) - Temize çıkmış aklanmış, müstesna, azade, arınmış. -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır. -Hz. Peygamberin isimlerinden.

MÜBEŞŞİR: (Ar.) Er. - Müjdeci, muştucu. - Hz. Peygamber (s.a.s)'in isimlerinden.

MÜBİN: (Ar.) Er. - 1. İyiyi kötüden, doğruyu yanlıştan, hayrı şerden ayıran. 2. Açık anlaşılır, aşikar, belli. 3. Kur'an'ı Kerim'i bazen de peygamber (s.a.s.)'i vasfetmek için kullanılmıştır.

MÜBİNE: (Ar.) Ka. - (bkz, Mübin).

MÜBŞER: (Ar.) Er. - İbşar olunmuş, müjdelenmiş, mübeşşer.

MÜBTEHİC: (Ar.) Er. - Sevinçli, sevinmiş, memnun, mesrur, şad. (bkz. Behçet, Şadan).

MÜCAB: (Ar.) Er. - Kabul cevabı almış olan. Duası kabul olunan.

MÜCADELE: (Ar.) Er. 1. Uğraşma, savaşma, çatışma. 2. Kur'an surelerinden birisinin adı.

MÜCAHİD: (Ar.) Er. 1. Cihad eden, din düşmanlarıyla savaşan. Savaşan, uğraşan, savaşçı. 2. Gayret eden, çok çalışan. 3. Tasavvufta nefsine karşı gelerek kendini terbiye eden ve böylece manevi makamlara erişen kimse, derviş. - Türk dil kurallarına göre d/t olarak kullanılır.

MÜCAHİDDİN: (Ar.) Er. - Din savaşçısı, İslam askeri.

MÜCD: (Ar.) Ka. - Kıvırcık, kıvrılmış, lülelenmiş saç.

MÜCEDDET: (Ar.) Ka. - Yeni, henüz kullanılmamış.

MÜCELLA: (Ar.) Ka. - Parlatılmış, parlak, cilalı.

MÜCEVHER: (Ar.) Ka. 1. Değerli süs eşyası. 2. Arap alfabesinde noktalı olan harf.

MÜCMEL: (Ar.) - Kısa ve az sözle anlatılmış, öz, özet. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

MÜCTEBA: (Ar.) Er. - Seçilmiş, seçkin. Hz. Peygamberin isimlerinden.

MÜCTEHİD: (Ar.) Er. - İctihad eden, gücü yettiği kadar çalışan. Ayet ve hadislerden şer'i hükümler çıkaran din alimi. - İmam-ı Azam gibi.

MÜDAFİ: (Ar.) Er. - Müdafaa eden, koruyan. Savunan, dayanan.

MÜDEBBER: (Ar.) Ka. - Tedbir alınmış, düşünce ile hareket edilmiş.

MÜDRİK: (Ar.) Er. - İdrak eden, anlayan, aklı ermiş.

MÜDRİKE: (Ar.) Ka. - (bkz. Müdrik).

MÜEMMİL: (Ar.) Er. - Temin edilmiş, sağlanmış, emniyete alınmış. -Hz. Peygamberin isimlerinden.

MÜESSER: (Ar.) Ka. - Kendisine bir şey tesir etmiş olan.

MÜEYYED: (Ar.) - Teyid edilmiş, kuvvetlendirilmiş, sağlam. Doğrulanmış. Yardım gören. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

MÜFAHİR: (Ar.) Er. - Övünen.

MÜFAHİRE: (Ar.) Ka. - Fahreden, övünen.

MÜFERREC: (Ar.) Er. 1. Meydanı olan, geniş. 2. Keder gideren.

MÜFERRİH: (Ar.). - Ferahlık veren, iç açan. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

MÜFİD: (Ar.) Er. 1. İfade eden, anlatan, manalı. 2. Faydalı. - Türk dil kuralına göre "d/t" olarak kullanılır.

MÜFİDE: (Ar.) Ka. - (bkz. Müfid).

MÜFİZ: (Ar.) Er. - Feyizlendiren, feyiz veren. Allah'ın isimlerinden. -"Abd" takısı alarak kullanılır. Abdulmufiz.

MÜFTEHİR: (Ar.) Er. 1. İftihar eden, övünen. Şanlı, şerefli. 2. Parasız işgören, fahri.

MÜGE: (Fran.) Ka. - İnci çiçeği.

MÜHEYMİN: (Ar.) - Birini korkudan koruyan. Allah'ın isimlerinden. -"Abd" takısı almadan kullanılmaz. Abdulmüheymin.

MÜHEYYA: (Ar.) Ka. - Hazır.

MÜHİB: (Ar.) Er. 1. Heybetli, korkunç, korkutan. 2. Tehlikeli ve saygı uyandıran.

MÜHİBE: (Ar.) Ka. - (bkz. Mühib).

MÜHRE: (Fars.) Ka. 1. Bir çeşit yuvarlak şey. 2. Cam boncuk. Mühre-i Zar: Güneş.

MÜJDAT: (Fars.) Er. - Müjdeler, sevinçli haberler.

MÜJDE: (Fars.) Ka. 1. Muştu, sevinç haberi, büşra. 2. Hayırlı, sevinçli bir haber getirene verilen bahşiş.

MÜJGÂN: (Fars.) Ka. - Kirpikler, kirpik.

MÜKÂFAT: (Ar.) Ka. - Ödül. Değerlendirici, sevindirici davranış.

MÜKAFİ: (Ar.) Er. - Eşit, beraber.

MÜKERREM: (Ar.) - Muhterem, aziz sayın, saygıdeğer, sayılan, onurlandıran, hürmet ve tazime erişmiş. -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

MÜKREM: (Ar.) Er. - Kerem ve şeref ile nitelenmiş olan.

MÜKREMİN: (Ar.) Er. - İkram olunmuş, ağırlanmış.

MÜKRİM: (Ar.) Er. - İkramcı, ikram eden, ağırlayan-ağırlayıcı, misafirperver.

MÜKRİME: (Ar.) Ka. - (bkz. Mükrim).

MÜLAYİM: (Ar.) Er. 1. Uygun, muvafık. 2. Yumuşak huylu, yavaş kimse. Pekliği olmayan.

MÜLHİM: (Ar.) Er. - İlham veren, içe doğduran, esinlendiren.

MÜLHİME: (Ar.) Ka. - (bkz. Mülhim).

MÜLKET: (Ar.) Er. - Ülke.

MÜLTEKA: (Ar.) - Kavuşma, buluşma, birleşme yeri. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

MÜLTEMİ: (Ar.) Er. - Parlayan, parıldayan.

MÜMTAZ: (Ar.) Er. - İmtiyaz tanınmış, ayrı tutulmuş, üstün tutulmuş. Seçkin.

MÜNCİ: (Ar.) Er. - İnca eden, kurtaran, halaskar. - Hz. Peygamberin isimlerinden.

MÜNEVVER: (Ar.) Ka. - Tenvir edilmiş, nurlandırılmış, aydınlatılmış, ışıklı. Aydın.

MÜNİB: (Ar.) Er. 1. İnabe eden, asiliği, azgınlığı bırakarak Allah'a yönelen. 2. Güzel yağan, faydalı yağmur. 3. Taze ve verimli bahar.

MÜNİBE: (Ar.) Ka. - (bkz. Münib).

MÜNİF: (Ar.) Er. 1. Yüksek, ulu, büyük, ali, bülend. 2. Yüksek, büyük hükümler.

MÜNİFE: (Ar.) Ka. - (bkz. Münif).

MÜNİM: (Ar.) Er. - Nimet veren,

yedirip içiren. - Takı alarak kullanılır. Abdülmün'im.

MÜNİR: (Ar.) Er. 1. Nurlandıran, ışık veren, parlak, ziyalar. 2. Kur'an'da peygambere ve ilahi kitaplara sıfat olarak kullanılmıştır.

MÜNİRE: (Ar.) Ka. - (bkz. Münir).

MÜNŞİ: (Ar.) Er. - İnşa eden, yapan. Yapısı, üslubu güzel olan, iyi katib.

MÜNTEHA: (Ar.) - Son, nihayet, uç, en son, akıbet. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

MÜNZİR: (Ar.) 1. Akıbetinin kötülüğünü söyleyerek korkutan. 2. Kafirleri ve münafıkları sapıklıklarından döndürmek için cehennem azabı ile korkutan. Rasulullah için kullanılmıştır. Birçok sahabe de bu ismi kullanmıştır.

MÜRDÂZ: (Fars.) - İran güneş yılının 5. ayı.

MÜREN: (Tür.) - Akarsu, dere, ırmak. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

MÜREVVA: (Ar.) Ka. - Aklı, fikri, düşünüşü görünüşü sağlam.

MÜRİD: (Ar.) Er. 1. İdare eden, emreden buyuran. 2. Bir şeyhe bağlı olan kimse. - Türk dil kurallarına göre "d/t" olarak kullanılır.

MÜRİDE: (Ar.) Ka. - (bkz. Mürid).

MÜRSEL: (Ar.) Er. 1. Gönderilmiş yollanılmış. Şeriat sahibi peygamberler. 2. Salıverilmiş suç. 3. Bir yazı sitili. Hz. Peygamberin isimlerinden.

MÜRŞİD: (Ar.) Er. 1. İrşad eden, doğru yolu gösteren kılavuz. 2. Tarikat şeyhi. Gafletten uyandıran.

MÜRŞİDE: (Ar.) Ka. - (bkz. Mürşid).

MÜRÜVVET: (Ar.) Ka. - İnsaniyet, mertlik, yiğitlik. Cömertlik, iyilikseverlik.

MÜSEVVER: (Ar.) Ka. - Çevresine sur, duvar çevrilmiş korunmuş.

MÜSLİM: (Ar.) Er. - İslam dininde olan.

MÜSLİME: (Ar.) Ka. - (bkz. Müslim).

MÜSTAKİM: (Ar.) Er. - Doğru, düz, dik. Temiz, namuslu.

MÜSTEAN: (Ar.) - Kendisinden yardım beklenen, yardım istenen. -Allah'ın sıfatlarındandır.

MÜSTEBŞİR: (Ar.) Er. - İstibşar eden, müjdeleyen. Müjde ile sevinen.

MÜSTECAB: (Ar.) Er. - İsticabe edilmiş, kabul olunmuş, (bkz. Mücab).

MÜSTEKBİR: (Ar.) 1. Kibirlenen kendini büyük gören, büyüklenen. 2. Alah'a karşı büyüklenen kafir ve mülhid. - İsim olarak kullanılmaz.

MÜSTEKFİ: (Ar.) Er. - Yetecek kadarını isteyen.

MÜSTENİR: (Ar.) Er. - Işıklı, parlak.

MÜSTENİRE: (Ar.) Ka. - (bkz. Müstenir).

MÜSTESNA: (Ar.) 1. İstisna edilen, kural dışı bırakılan, bırakılmış. 2. Bütün. 3. Ayrı tutulan, ayrık. 4. Benzerlerinden baskın. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

MÜSTEZIM: (Ar.) Er. 1. İstizanı eden, büyük gören, büyük tutan, cömert. 2. Kibirli, gururlu.

MÜŞERREF: (Ar.) - Şereflendirilmiş kendisine şeref verilmiş, şerefli.

MÜŞFİK: (Ar.) - Şefkatli, merhametli, acıyan, seven. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

MÜŞFİKA: (Ar.) Ka. - (bkz. Müşfik).

MÜŞİR: (Ar.) Er. 1. Haber veren, bildiren. 2. Emir ve işaret eden. 3. Mareşal. - Daha çok lakab olarak kullanılır.

MÜŞTAK: (Ar.) Er. - İştiyaklı, özleyen, göreceği gelen, can atan.

MÜŞTEHİR: (Ar.) - İştihar eden, şöhret bulan, meşhur. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

MÜTEÂL: (Ar.) Er. - Yüksek, yüce. (bkz. Bülend).

MÜTİM: (Ar.) Er. - Tamamlayan, tamamlayıcı, tamamlamaya yarayan.

MUTTAKİ: (Ar.) Er. - İttika eden, sakınan, çekinen. Allah'tan korkan, abid, zahid. - Hz. Peygamberin isimlerinden.

MÜVEDDET: (Ar.) Ka. - Sevgi, muhabbet, dostluk.

MÜVELLÂ: (Ar.) - Bir davanın veya anlaşmazlığın halli, bir işin araştırılması konusuna şeriatça vazifelendirilmiş şahıs. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

MÜYESSER. (Ar.) Ka. - Kolayı bulunup yapılan, kolay gelen, kolaylıkla olan.

MÜZAHİR: (Ar.) Er. - Zahir olan, arka çıkan, yardım eden, koruyan.

MÜZDÂD: (Ar.) Er. - Ziyadeleşmiş, artmış, çoğalmış. - Türk dil kuralı açısından "d/t" olarak kullanılır.

MÜZEHHER: (Ar.) Ka. - Çiçekli, çiçeklenmiş, çiçek açmış. - (bkz. Zühre).

MÜZEKKİR: (Ar.) Er. – Zikreden hatıra getiren anan. Zikreden ibadet eden. - Hz. Peygamberin isimlerinden.

MÜZEMMİL: (Ar.) Er. 1. Bir şeye sarılmış sargılanmış. 2. Kur'an-ı Kerim'de bir sure adı.

MÜZEYYEN: (Ar.) Ka. - Zinetlendirilmiş, süslenmiş, süslü.



-------------------Sonu-----------------
 

 
 

SAAT

 
 
  Sık Kullanılanlara Ekle
site içi özel arama (islam anahtarı )

Üye Girişi


Kullanıcı Adı:

Şifre:

Şifremi unuttum

kayıt ol

 

 
 
 
 

DUYURULAR

 

Duyuru Panosu

Kullanıcılarımız toplam 13224 mesaj gönderdiler
Toplam 473 kayıtlı kullanıcımız var
Son kaydolan kullanıcımız: bekir öztürk
üyemiz olmak için
buraya tıklayın
forumda sınırsız
paylaşıma
katılın

 

 

 
 

mediaplayer

Kur'an-ı Kerim Ziyafetleri
islamanahtarı radıo
radyo ve tv yayınları
ezgiler
şiirler
namaz öğreniyorum
mehter marşları
Belgeseller
filmler
klipler
tiyatrolar
kutsal yolculuk hacc
mealler
tefsir dersleri
kur'an öğreniyorum
İlahiler
ezan-ı muhammedi
nakşibendi cemaati
islami videolar
mübarek geceler
sevgili peygamberim
ilahi ve kasideler
hutbeler
eshab-ı kiram serisi
evliyalar serisi
silsile-i aliyye
cennet ve cehennem

 

 
 

menü




HZ.MUHAMMED (S.A.V)
Sitene Ekle
 
http://www.islamanahtari.com/ Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol